Paylaş
SEÇİMLERE bir yıldan az kalınca, kulisler kıpırdanmaya başlar. Öyle de oldu. Bakıyorum, her partide bir hareketlenme var. AK Parti hafta sonu toplandı; resmi olmasa da seçim startını vermiş oldu. Konuşmalar ağırlıklı olarak yerel seçimlerle ilgili stratejiler üzerineydi. MHP, birkaç seçimdir kaybettiği tabanını geri almak isteyecektir, en azından genel seçimlerdeki oy oranını korumak için çaba gösterecektir.
İzmir’de ise iktidarda CHP var, daha doğrusu 99’dan bu yana sosyal demokratların başta olduğu büyükşehir belediyesi var. Ağırdan alması, biraz beklemesi normaldir.
Her kent elbette çok önemli, ama herkes kabul ediyor ki, İzmir’deki sonuçlar her zamankinden çok daha fazla önemseniyor. Bugünkü durum itibariyle partilere şöyle bir bakalım...
MHP seyreder mi seçimlere asılır mı?
MHP’nin İzmir’de iki milletvekili var. Ahmet Kenan Tanrıkulu ve Oktay Vural... Tanrıkulu’nun başkanlıkla ilgili bir düşüncesi olmadığını iyi biliyorum. Başarılı bir sanayi bakanlığı yaptı, uluslararası ilişkileri güçlü bir isim, yerel değil, genel siyaseti tercih ediyor. Tanrıkulu olmaz...
Oktay Vural, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin en güvendiği isimlerden biri... Kamuoyu Bahçeli’den daha çok Vural’ı televizyonlarda, panellerde görüyor. MHP’nin en fazla sesi çıkan ve en iyi muhalefet yapan isimlerinden biri... Bahçeli’nin Vural’ı büyükşehir adaylığı için düşündüğünü zannetmiyorum.
Musavvat Dervişoğlu, MHP’nin İzmir’deki siyasetini uzun yıllardır sürükleyen isimdi. Bir kez adaylığı denedi, ama partinin beklediği sonucu alamadı. Genel başkanlığa aday oldu, beklentilerin üzerinde oy topladı. İzmir’de akla gelen ilk isim, ama Dervişoğlu’nun adaylığı da zor.
MHP’nin İzmir’de yerel seçimleri kazanmaktan öteye oyunu koruma gibi bir kaygısı var. Aslında MHP’nin alacağı oy, seçimlerin sonucunu da etkileyecektir. Çünkü birkaç seçimdir, MHP tabanı tercihini önce Ahmet Piriştina’dan, sonra da Aziz Kocaoğlu’ndan yana yaptı. Böyle olunca da CHP’yle AK Parti arasındaki fark açılmış oldu.
MHP; adayını açıklamak için son dakikaya bekleyecek gibi gözüküyor. Oysa ben MHP’nin yerinde olsam, adayımı belirler, yaz ortalarında da açıklardım.
AK Parti için İzmir’in hep ayrı bir önemi var
Bunu kimse gizlemiyor, Başbakan Tayyip Erdoğan her fırsatta İstanbul’dan sonra İzmir’i ikinci büyüyen ekonomi olarak düşündüklerini söylüyor. Aslında iki bakanlı temsil edilmesi de bunun bir göstergesiydi. Kabul edelim, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kabinenin en güçlü ve en fazla icraat yapan bakanı... Yıldırım’ın seçim sonrasındaki katkılarını kimse yadsıyamaz. AK Parti de Yıldırım’a gösterilen ilgiden memnun... Ama ben, Yıldırım’ın İzmir’e aday olacağını zannetmiyorum. En az aday kadar seçim döneminde çalışacağından eminim... Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde “Adaylık yok” diyen Ertuğrul Günay, birkaç gündür farklı yorumlarla kamuoyunun karşısına çıkıyor. Anlaşılan şimdi daha esnek bakıyor. Neden olmasın, Günay’ı İzmirliler iyi tanıyor, AK Parti’nin adaylarından biridir. Başka... Kulislerde konuşalanları sıralayayım. Son dönemde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’ın adı geçiyor. Hotar’ın böyle bir niyeti var mı, bilemiyorum. Yaptığı konuşmalar aslında genel siyaset üzerine ancak Başbakan Erdoğan’a yakın olması, İzmir’i tanıması, teşkilatı iyi bilmesi önemli bir avantaj...
Bir başka isim ise, İlknur Denizli... Denizli’nin de ismi adaylık için geçenler arasında... Sivil toplum geçmişi, belediye danışmanlığı avantajları... Aydın Şengül’ün de adaylık önerisine sıcak bakacak isimlerden olduğu söyleniyor. Zaman zaman sert çıkışları, Kocaoğlu’na karşı sert eleştirileriyle dikkat çekiyor. Bunlar mevcut, kamuoyunun bildiği isimler...
Bu konuşulan isimlerin hepsi elbette olabilir. Ama ben AK Parti’nin son dakikaya kadar anketler yaptırarak, İzmir kamuoyunun nabzını tutacağını, tercihinin ise, kulislerde geçen isimlerin dışında biri olacağını düşünüyorum.
CHP’de gözler Kocaoğlu’nda
İktidarda olmak hep yıpratıcıdır. İki dönemdir büyükşehirde iktidarda olan CHP için İzmir’in ayrı bir önemi var. CHP’ye yarın devam edelim. Ama bugünlük şunu söyleyelim...
Aziz Kocaoğlu’nun ne yapacağı önem kazanıyor. Hatta Genel Merkez bile Kocaoğlu’nun kararını bekliyor.
Paylaş