Paylaş
Çin ile iş yapan bir arkadaşı söylemiş.
Çok sık Çin’e gidip geldiği için koronavirüs olayının patladığı günlerde biletini alıp Türkiye’ye geri dönmüş.
Gelir gelmez de kendini eve kapatmış.
Testler yapılmış, kendisinde herhangi bir bulguya rastlanmamış.
Buna rağmen evden çıkmadan, 14 günü tamamlamak için kendini karantinaya almış.
Hoşuma giden Sağlık Bakanlığı’nın tavrı ve takibi oldu.
Her gün düzenli olarak aranıp nasıl olduğu, mevcut durumunda bir değişiklik olup olmadığı soruluyormuş.
Yani bakanlık yakın takipte...
Birkaç kez yazdım.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu krizin büyümemesinde en önemli rolü üstlendi.
Gerektiği zaman bilgilendirmeler yaptı, bu örnekte de olduğu gibi disiplinli bir şekilde takip devam etti.
Yine de gereksiz panik yapmayalım, diyorum.
Tamam okullar tatil edildi, birçok fuar, organizasyon, etkinlik ertelendi.
Ama bütün bunlar önlem amaçlı yapılıyor.
Yani bu iptalleri, ertelemeleri biz tatil diye algılamayalım.
Bir süreliğine toplu yerlerden uzak duralım.
Kendimize biraz zaman ayıralım.
Belki modern hayatın günlük telaşları arasında unuttuğumuz şeyleri yeniden hatırlarız.
Ama şunu söylemem lazım.
Bu krizleri yönettikçe güçleneceğiz.
Hep tekrarlıyorum.
Türkiye korona konusunda nasıl bilimsel adımlar attıysa ve bilim kurulunu anında çalıştırdıysa; deprem konusunda da aynı şeyi yapmalı.
Bilim odaklı her adım Türkiye’yi güçlendirir.
Yapanın yanına kar kalmasın
Koronavirüs etkisi önce ekonomileri, şimdi de sosyal hayatımızı alt üst etti.
Ben abarttığımızı düşünüyorum.
Marketlerden gelen fotoğraflara bakıyorum, anlamakta zorlanıyorum.
Bu kadar makarnayı, bakliyatı nasıl tüketeceğiz.
Tabii her zamanki gibi kriz fırsatçıları da var.
Bakanlıkların yakın takipte olduğunu biliyorum.
Ama ne olur; yapanın yanına kar kalmasın bu sefer...
Daily Telegraph yazmışsa
UEFA salı günü EURO 2020’nin bir yıl ertelenmesini oylayacak.
İngiliz Daily Telegraph gazetesi böyle yazdı. Mesleğe başladığım ilk günden bu yana beş gazeteyi her gün okurum. İlk sırada New York Times vardır. Le Monde, Bild, Washington Post ve Daily Telegraph hep vardır.
Bu gazetelerin hem istihbaratları güçlüdür, hem de kamuoyu yaratma becerileri...
Ben Avrupa şampiyonasına kendimi çok hazırlamıştım.
Ve Türk milli takımının yakaladığı performansı çok değerli buluyordum.
Daily Telegraph yazdığına göre Avrupa Futbol Federasyonları Birliği yani UEFA EURO 2020’yi önümüzdeki yıla erteleyebilir.
Haziranda maç seyretme hayalimizi ertelemek zorunda kalacağız galiba...
Bu sloganı tuttum
“Bu bir tatil değil, bir sosyal mesafelendirme...”
Bir kenara yazın, kulağınıza küpe yapın.
Yeryüzü misafiri
DEĞERLİ meslektaşım Ünal Ersözlü, her yıla bir kitap geleneğini sürdürdü.
Şimdi de “Yeryüzü Misafiri” adlı kitabıyla karşımızda. “Dört Gün Buda Üç Gün Zorba” kitabı bir içsel yolculuktu, bu da öyle...
Kendimizi sorgulatan, düşündüren, özeleştiri yaptıran ve yol gösteren bir hali var kitabın...
Ünal Ersözlü’nün hayata hep pozitif bakan yüzü, ruh hali yine satır aralarına girmiş.
Kitabı okudum ve çok sevdim.
Ersözlü’nün bugün imzası var.
Alsancak’ta Yakın Kitabevi’nde 15.00-18.00 arası okurlarıyla buluşacak. Kaçırmayın derim.
Cittaslow metropol
fikrini destikliyorum
SEFERİHİSAR Cittaslow ile bir başarı hikayesi yazmıştı. Şimdi İzmir “cittaslow metropol” olmaya aday... Bu açıklamayı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Medical Park İzmir Hastanesi ve Mövenpick Otel işbirliği ile düzenlenen “kent söyleşileri”nde yaptı.
“İzmir’in mahallelerini, köylerini tek tek Cittaslow kriterlerlerine uygun hale getirmek istiyoruz. Cittaslow’un felsefesinin temelinde önce geçmişin birikimini bugüne taşımak ve buradan geleceği aydınlatmak var. O nedenle bu felsefenin üç temel sütun üzerinde oturduğunu söyleyebiliriz. Bir tanesi doğayla barışıklık, diğeri geçmişin kültürünü, tarihini, lezzetlerini bugüne taşımak, üçüncüsü de bunları bilim ve sanatla birleştirerek bir gelecek haritası çıkarmak” demiş Soyer...
Katılıyor ve destekliyorum.
Paylaş