Kendileri için değil bizler için aşı olsunlar

YAKIN çevremde aşı olmayan neredeyse kalmadı. Olmayan birkaç arkadaşımla da sürekli konuşuyorum. Bana sürekli mesajlar atıyorlar; yurtdışında çıkan makaleleri yolluyorlar. Hepsini okuyorum. Ama aşılarla ilgili diğer verileri, araştırmaları, yazıları da okuyorum. Ben de bu yazıları onlara yolluyorum. Yani karşılıklı mesajlaşıyoruz.

Haberin Devamı


O birkaç kişinin aşıya daha yakın olduklarını hissediyorum.
Çünkü onların da yakın çevresinde hastalanıp ağır geçirenler oldu. Biliyorum çok sevdikleri insanlar arasında kayıplar da var.
Geçen gün onlara şöyle bir mesaj daha attım:
“Kendiniz için değil, benim için, bizim için, yakın çevreniz için, tanıdıklarınız için, aileniz için aşı olun...”
Durum budur ve bu kadar ciddidir.
Aşı olmadan bu pandeminin bitmesini beklemek artık imkansızdır.
İçlerinden birini ikna ettik.
Gidip aşısını oldu.
Tam saha presimiz devam ediyor.
Bana göre bunu siz de yapın.
Kendileri için değil, bizler için aşı olsunlar.


Kanada 30 Ekim’e
kadar süre verdi

KANADA yeni bir uygulama başlattı. Başbakan Justin Trudeau, kamu çalışanlarının yanı sıra resmi kurumlarla iş yapan şirket çalışanlarının, hava, demir ve deniz yoluyla seyahat etmek isteyen tüm yolcuların da 30 Ekim’e kadar iki doz aşılarını olmalarının zorunlu hale getirildiğini açıkladı.
Aşı olmayı reddedenler, 15 Kasım’dan itibaren ücretsiz olarak idari izne ayrılacak; şahsen veya evden çalışıyor olsalar bile işe gidemeyecekler ve idari izne çıkarılarak maaşları kesilecek. Bu kişiler işsizlik sigortası yardımlarında da yararlanamayacak.
Bir buçuk yıl kesintiye uğrayan, bazen tamamen kapanan bir dünyadan sonra en başa dönmek mümkün değil. O yüzden bu uygumalar sert gibi gözükse de yakında bütün dünyada uygulanır hale gelecek.
Kanada örneği yaygınlaşacaktır.

Haberin Devamı


Açık artırmayla ev kiralama

DÜNYA Gazetesi’nde Leyla İlhan’ın haberinde okudum. Bazı yerlerde açık artırmayla kiralama yapılıyormuş.
Özellikle İstanbul’da arz sıkıntısının yaşandığı bölgelerde ve daha çok yabancılara yönelik kiralık ev talebinin karşılanması için emlakçılar açık artırma yöntemine başvurmuşlar.
Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan şöyle demiş:
“Müteahhitlerin yeni konut geliştirmeden ziyade mevcut projelerini tamamlamaya odaklanmaları ve son 2 yıldan bu yana insanların yer değiştirmemesinden dolayı kiralık konut arzı sınırlı kaldı. Talebin artması ve arzda kısıtlama olması nedeniyle emlakçılar sahip olduğu portföyler için farklı yöntemler geliştirdi. Eldeki konutu en iyi rakama vermek önemli olduğu için talep ileten kişiler listeye alınıyor. Daha sonra örneğin başlangıç fiyatı 3 bin TL ise kişiler sırasıyla aranıp 3 bin 200 TL teklif alınınca bir sonraki kiracı adayı aranıp, ‘Siz ne kadar veriyorsunuz?’ denilip 4 bin TL’ye kadar çıkarmak için açık artırma usulü yöntem kullanılıyor. Arzın kısıtlı olmasının piyasaya getirdiği bir durum.”
Ben İzmir’de duymadım ama yakında diğer şehirlerde de bir açık artırma platformu kurulur.

Haberin Devamı


Batı Anadolu popüler
olmaya devam edecek

TURİZMCİ dostlarımla konuşuyorum. Oteller dolu, Çeşme’ye de bakıyorum, hareketlilik devam ediyor. Geçen yılki gibi olmasa da yazlık bölgelerde kalmaya devam edenler var. Pandemi bazı alışkanlıkları değiştirdi. Bunların bir kısmı kalıcı olacak. Daha esnek bir çalışma modelini bence her sektör deneyecek. Elbette bu modelin bazı zorlukları da var. Özellikle direkt iletişim isteyen mesleklerde uzaktan kumanda işlerin yürümediği anlaşıldı. Bir yandan da işletme maliyetleri dikkate alındığında avantajları kabul edelim. İletişimi kesmeden ve daha dar bir kadronun bir arada olabileceği ofis ortamları öne çıkacak. Ve yine söylüyorum. Çanakkale’den Antalya’ya kadar olan geniş coğrafya; bu yeni dönemin en popüler yerleri olacak.

Haberin Devamı


Meğerse iklim krizinin
tam içindeymişiz

HATIRLIYORUM çocukluğumda eylül aylarında kafamızı çıkaramazdık yağmurdan... Bir başlar bir ay devam ederdi. Kaç eylüldür tek bir damla düşmüyor buralara... Karadeniz’de yağdı mı sel oluyor. Bir şehri alıp götürüyor. Bir ayar yok... Bu iklim değişikliği meselesi önceleri bir fantezi gibi geliyordu. Çok yıllar sonra olabilecek bir doğa değişimi olarak algılanıyordu. Oysa bu değişikliğin başında, içinde olduğumuzu daha yeni anlıyoruz. Ve göreceksiniz; o kısır siyasi çekişmeleri bile bir kenara bırakıp bu konuları konuşacağımız günler geliyor. Doğa iyi işaretler vermiyor.

Yazarın Tüm Yazıları