Paylaş
Socar Türkiye CEO’su Kenan Yavuz’a herkesin dile getiremediği bir gerçeği çok net ortaya koyduğu için teşekkür ederim.
O kadar net konuştu ki; kimseye söyleyecek söz bırakmadı.
En fazla destek de eleştirdiği üniversitelerin rektörlerinden, öğretim görevlilerinden, akademisyenlerden geldi.
Ne demişti Yavuz...
“Nitelikli ara işgücü bulamıyoruz. Üniversite bitirdim diye eline diploma alan, ben ne zaman müdür olacağım demeye başlıyor. Ailelere sesleniyorum, Sit’com üniversitelere çocuklarınızı gönderip hayatlarını karartmayın. İş bulamazlar. Anadolu’nun köylerine uluslararası ilişkiler bölümü açan YÖK, yazık değil mi bu çocuklara, onlara ümit bağlamış ailelere? Gecekondu üniversiteler kuruluyor. Buralardan mezun çocuklarımız ve ailelerin beklentileri yükseliyor. Sonrası ise vahim...”
Yavuz ile sohbet ederken, telefonları hala aralıksız çalıyordu.
Arayanların sıkıntısı ortaktı.
Büyük sanayi kurumları ara elaman bulmakta sıkıntı çekiyorlar ve bu sorunu yıllardır yaşıyorlar.
İmkanı olanlar kurslar açıyorlar, kurslara yolluyorlar ya da yetişmeleri için çalışanlarına zaman tanıyorlar.
Socar bugün Türkiye’nin en fazla yatırım yapan şirketi...
İzmir’deki Petkim önümüzdeki aylardan itibaren her ay önemli bir yatırıma start verecek.
Önce liman, sonra rafineri ve bitmeyen, bitmeyecek olan kapasite artırımları...
Yavuz net konuşuyor.
“Üzülerek söylemek zorundayım, lütfen bana üniversite mezunu CV yollamayın. Bakmadan çöpe atıyorum...”
Petkim’in önümüzdeki yıllarda yapacağı yatırım tutarı 10 milyar doların üzerinde...
Kenan Yavuz; “Yüzlerce, binlerce teknik elemana ihtiyacım olacak. Petkim’e girip emekli olacak kadar garantili bir iş imkanı sunuyoruz. Ancak bugünün üniversite eğitimiyle bu kadroları temin etmemiz çok zor” diyor.
Yıllardır “üniversite sanayi işbirliği” sözünü duyarım.
Aslında kulağa da hoş gelir.
Ama anlaşılıyor ki; bu sözler tahtaya yazılıyor, panellerde örnek gösteriliyor ama bunlar Türkiye’nin gerçeğine uymuyor.
Bir de benden tavsiye
Biliyorum; şu sıralar üniversite tercih telaşı var. Gençlerimizi de, ailelerini de çok iyi anlıyorum. Türkiye’de istediği bölümde okuyup, istediği işte çalışmak o kadar zordur ki... Şahsen ben şanslıyım. Hayatım boyunca hep gazeteci olmak istedim. Ama benim tercihim de hukuk okuyup gazeteci olmaktı. Yine de bugün yaptığım işe yakın bir eğitim aldım. Görsel sanatlar okudum; sinema, televizyon, tiyatro, fotoğrafçılık gibi mesleğimi tamamlayan eğitimler aldım. Ama işe başladığım dönemleri hatırlıyorum. Birden fazla medya seçeneği ve her koşulda alternatifleri olan bir sektör vardı. Bugün de yok değil, ancak iş yapma biçimleri değişti, yol haritaları çok farklı oldu. Bana gelen genç arkadaşlarımdan biliyorum. Hem hayalleri olduğunu görüyorum, hem de hayal kırıklıkları... Hayalleri gerçeğe dönüştürmek herkesin ortak dileği, ama işlerin eskisi gibi olmadığını hatırlatmak isterim. O yüzden Socar Türkiye CEO’su Kenan Yavuz’un sözlerini çok ama çok önemsiyorum. Zamanında ve yerinde tespitler... İnsan sevmediği bir işte çalışınca mutsuz oluyor, insan içine sinmediği bir işyerinde olunca da mutsuz oluyor.
Tavsiyem şu...
Ne istediğinizi bilin...
Gerçekçi olun...
Hem kendinizi tanıyın, hem de ülkenin gerçeklerini bilin.
Ve tabii dünyayı da iyi takip edin.
Sınırlarınızı Türkiye coğrafyasına göre yapmayın.
Bugünün bilgi teknolojileri sayesinde dünyayı büyük bir köy haline getiren, oturduğunuz yeri önemsiz olmaktan çıkaran imkanları da unutmayın.
Söylemeye çalıştığım özetle şu...
Büyük düşünenler için her zaman ve her koşulda imkanlar var.
Yeter ki; dünyayı yaşadığınız kentten, ülkeden ibaret saymayın...
Paylaş