Karşıyaka cephesinde son durum

Haberin Devamı

BEN, “Kongre kararı almak da, kongreyi iptal etmek de yanlıştı” diye yazınca Karşıyaka Spor Kulübü’nün yönetiminden bir cevap geldi.
Cevap, Başkan Cihan Büyükoral’ın ağzından değil...
Bu metni, süreci nasıl gördüğü, nasıl yorumladığını anlamak için okuyun... Çünkü kimse Karşıyaka gibi bir camianın zarar görmesini istemiyor ama ortak noktada da bir türlü buluşamıyor. Buluşulması temennisi ve isteğiyle...

Sevgili Deniz...
Elinde mevcut kaynağı olduğunu belirten ve son derece iyi niyetli olduklarına şüphe duymadığımız arkadaşlarımızın bu çağrısı karşısında bir saat sonra kongre kararı aldık. Yönetim kurulu birbiri ile vedalaştı. Zor günlerde birlikte çalışmanın getirdiği gönül bağları nedeni ile duygusal anlar yaşandı.
Bir gün sonra tüm futbolcu sözleşme ve hesaplarını arkadaşlarımıza teslim ettik. İhtiyaç olur düşüncesi ile her gün bir imza yetkilisini kulüpte hazır bulundurduk.
Ancak maalesef var olduğu belirtilen kaynak bir türlü elde edilemedi. Bu süreçte yönetimden bazı arkadaşlarımız yönetime talip olanlarla sürekli kontak halinde olduk. Geçen 10 gün içerisinde bir türlü bu kaynak sporcu hesaplarına yatırılamayınca, bazı futbolcularımız maalesef kaybedildi. Buna rağmen yine bekledik.
Ama olmadı. “Yetki krizi” dendi ama bu yasal olarak mümkün değildi. Dernek olduğumuz için kongre olmadan imza yetkisini devredemiyorduk. Bunun yerine Fatih Diniz’in de çok yakın arkadaşı olan kulübümüzün eski başkanı ve şu anki yönetimin de üyesi olan Seyhan Evlioğlu, eğer kendisine itimat edilirse tek yetkili olarak yönetimden vekaletname alabileceğini belirtti. Bu da kabul görmedi.
Özetle, kongre iptal kararından bir gün öncesine kadar yönetime talip olan ekibin oluşturabildiği bütçe ancak 500.000 TL olabildi. Bu rakamla da bu işin olamayacağı açık olduğu için bir fikir değişikliği olduğunu gördük.
Ama geçen 10 gün içerisinde...
- Biz birbirimizi beklerken oyuncular kaybedildi. Yani amaç hasıl olmadı.
- Yeni transfer yapılması gerekiyordu ama yönetim boşluğu nedeni ile hocalarımız karar veremez hale geldiler. Çünkü transfer için bütçe planlaması gerekiyordu. Oysa ortada vaad edilen bütçe yoktu. Yönetici de yoktu.
- 10 gün sonra (19 Ocak) lig başlıyordu ve sahaya çıkacak takımımız eksikti.
- Yani başladığımızdan itibaren geçen 10 günün sonunda ne yeni bir oluşum, ne para, ne yeni bir başkan adayı ortada yoktu.
Günler geçip giderken bir hamle yapmak gerekiyordu. Son olarak Seyhan Evlioğlu’nun göreve talip olan ekiple yaptığı görüşme sonunda vazgeçme eğilimi ortaya çıkınca, istemeye istemeye bir karar aldık. Aldığımız karar kötü seçenekler arasında en az kötü olanıydı.
Kongre kararının geri alınması için dağılan yönetim kurulu tekrar toplandı, işi tekrar ele alarak ve çok hızlı hareket ederek eksikleri gidermez isek bunun yıkıcı etkileri olabileceği, büyük bir vebalinin olduğu konuşuldu ve 21 kişinin oy birliği ile bu karar alındı. Bu kararın, yönetimdeki arkadaşlarımızın koltuk sevdasından değil tam tersine sorumluluk duygusu içerisinde ve şartların getirdiği zorlamayla, başkanın dahil olmadığı bir toplantıda alındığını bilmeni isterim.
Divan kurulumuza da bu açıklamaları yaptık. Onların da gerçekleri öğrendikten sonra anlayışla karşıladıklarını düşünüyorum. Yakın zamanda Selçuk Bey’e de bilgi sunmayı arzuluyoruz.

Haberin Devamı

Karşıyaka cephesindeki son durum böyle...
Bu metin benim kişisel mesaj kutuma geldi ama bu bilgilerin de kamuoyuyla paylaşılması gerektiğine inandığım için yayınlamakta, elbette izin de alarak bir sakınca görmedim.
Bana göre hala yapılabilecekler var.
Takımdan ayrılanlar oldu ama yeni geleceklerle bu boşluklar doldurulabilir.
Elbette sükunet sağlanabilirse...

Haberin Devamı

Zihni sinir proje denmişti
CHP eski İl Başkanı Kemal Karataş aradı.
Dedi ki...
“Görevdeyken, Konak’taki meydan düzenlemesini ben önermiştim. İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci gibi Hasan Tahsin Meydanı ismini koymamıştım ama projenin bütün detaylarını kamuoyuyla paylaşmıştım. Aklın yolu bir. EXPO adayı bir kentin meydanının olmaması anlatılamaz. İzmir meydanlara sığmayan bir yerdir ve Konak yeniden düzenlenmelidir. O yüzden bu Değirmenci’nin benim peşimden gidip bu öneriyi ortaya atmasından dolayı teşekkür ediyorum...”
O günkü haberleri, yorumları hatırlıyorum.
Karataş’ın önerisine “Zihni Sinir Proje” dendi, “Moskova’daki gibi Kızıl Meydan yapma sevdasında” dendi, “Uçuk proje” dendi, dendi de dendi...
Karataş, “O gün ne diyorsam, bugün de aynı görüşteyim” diyor.
Galiba bu zihni sinir projenin olmasını birçok İzmirli istiyor.

Yazarın Tüm Yazıları