Paylaş
Talip olduğumuz EXPO’nun konusu sağlıktı. Doğru temaydı. Hem bu coğrafyanın tarihsel geçmişi bunu destekliyordu, hem de son yıllarda sektörel gelişmeler Ege’nin giderek bir sağlık merkezi olma yolunda ilerlediğini gösteriyordu.
EXPO alınsaydı, bu yatırımlar daha da artacaktı. Kısmet olmadı.
Ama madem hedef doğru, o zaman bu konuda biraz kafa yormak, strateji geliştirmek şart gibi...
Geçenlerde Mahmut Kaşkaloğlu’yla konuşuyorduk.
Dedi ki:
“Son yıllarda bizlere tedaviye gelen hasta sayısında büyük artış var. Belki dikkat çekmiyor olabilir ama her geçen yıl sağlık turizmi gelişiyor. Bunun için ortak ve yeni bir stratejiye ihtiyacımız var. İyi doktorlarımız var, iyi merkezlerimiz var. Neden bu artış geometrik olmasın, neden İzmir sağlıkta aranan bir adres olmasın?”
Çok haklı...
***
Örneğin, Mahmut Kaşkaloğlu’nun başkanlığını yaptığı bir dernek var. Karadeniz Oftalmoloji Derneği... Oftalmoloji, göz bilimi demek... 2002 yılında Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, Prof. Dr. Baha Toygar ve Gürcistan’dan Prof. Dr. Merab Dvali önderliğinde kurulmuş.
Başkanlığını da Mahmut Kaşkaloğlu yapıyor.
İsminden anlaşılacağı gibi, Karadeniz’e kıyısı olan ülke doktorlarının kurduğu bu organizasyon 300’den fazla üyeye ulaşmış. Gürcistan, Ermenistan, Rusya, Azarbaycan, Ukrayna, Bulgaristan gibi ülkelere kılavuzluk yapıyorlar.
Elbette büyük kaptan Türkiye...
Kaşkaloğlu’na katılıyorum.
Son yıllarda katıldığım birçok konferansta da aynı şeyi duyuyorum.
Hastanelerimiz iyi ve yeni, en son teknolojiler bu merkezlerimizde ve daha da önemli olan deneyimli kadrolarımız bulunuyor.
O yüzden daha büyük hedefler niye hayal etmeyelim?
Tıp kongrelerinin yeni adresi İzmir olmalı
Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin nüfusu 300 milyondan fazla, 15 binden de fazla göz doktoru var. Karadeniz Oftalmoloji Derneği Başkanı Kaşkaloğlu, “Üye ülkeler arasında doktor değişim programları uyguluyoruz. Asistan göz doktorlarına farklı ülkelerde uygulama imkanı tanıyarak donanımlı doktorların yetişmesine olanak sağlıyoruz. En son teknolojileri konuşup yeni yöntemleri tartışıyoruz. Her zaman olduğu gibi Türkiye bu ülkelere kılavuzluk, rehberlik yapıyor” diyor.
Kaşkaloğlu ve dernek üyesi doktorların bazıları zaman zaman bu ülkelere gidip ameliyatlar yapıyor.
Ve en önemlisi...
Bu dernekler sayesinde tıp kongrelerinin bazıları artık Türkiye’de yapılmaya başlandı.
İzmir, belki Avrupa’nın en büyük, en modern fuar alanına sahip oldu. Şimdi sıra kongre merkezlerinde...
İnanıyorum, bunlar da tamamlanırsa kongrelerin yeni adresi İzmir olur.
Tıp makinayla değil insan emeğiyle yapılır
Bizim işimiz hep bilgisayarda... Bir de şimdi sosyal medya çıktı, artık dikkatimiz tabletlerde, telefonlarda... Okunacak çok da kitap olunca, gözlerimiz epeyce yoruldu. Son yıllarda gözlüksüz rahat edemez oldum. Kötüsü yakın için kullandığım gözlüğü, uzakta da kullanmaya başladım. Önce lens denedim, alışır mıyım diye… Yapamadım. Aslında gözlüğe de alışamadım.
Mahmut Kaşkaloğlu’na Karadeniz Oftalmoloji Derneği’yle ilgili konuşmaya gittiğim gün göz kusurlarını lazerle çözümü konusunda bilgi aldım. Halk ağzında ‘göz çizdirme’ olarek bilinen intralese lasik yöntemi Türkiye’de de 25 yıldan fazla yana uygulanıyor. Tabii burada önemli olan sizin istemeniz değil; gözünüzün bu ameliyata uygun olup olmadığı...
Dinledim, kontrola girdim, “Uygun, olabilir” dendi.
Karar verdim.
Toplam 10 dakikalık bir operasyon...
Sonuç mu?
Müthiş...
Karadeniz Oftalmoloji Derneği’nin başkanı Mahmut Kaşkaloğlu’nun katıldığım bir yorumu var.
“Tıp makineyle değil, insan emeğiyle yapılır. En gelişmiş cihazı bile uzmanların kullanması gereklidir. Yalnızca teknoloji değil, hekimlerin de gelişmiş olması ve yenilikleri takip etmesi çok önemli” diyor.
Ve şunu biliyorum.
Türk doktorları gerçekten iyi işler yapıyor.
Paylaş