Kadınlarımız sorunlarına kendileri çözüm bulsun

BİZDE kadın sorununu da erkekler tartışır.

Haberin Devamı

Bunda erkek egemen bir siyaset anlayışının büyük rolü var.

Belki geçtiğimiz dönemlere göre daha fazla sayıda kadın milletvekilimiz var, ama ben bu sayının yetersiz olduğunu düşünüyorum.
Oysa iş dünyasında çok başarılı kadınlarımız var, bu sayı giderek de artıyor.
Ve kadınlarımız kabul etmek gerekir ki, çok başarılılar...
İşteki bu iyi sonuç nedense siyasete yansımıyor.
Düşünün bugünün siyasi atmosferinde bir kadının bu mücadeleden sıyrılıp, kendine bir yer bulması kolay mı?
Hiç değil...
O yüzden kadınlarımız için pozitif ayrımcılığa uzun bir süre daha ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Bakın bu haftayı önemli bir kanun tasarısıyla geçirdik.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda bir değişiklik yapılması isteniyor.
Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda yasadaki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesi isteniyor.
Eğer zaman aşımı süresinde evlilik biterse, fail hakkında hüküm açıklanacak veya cezanın infazına devam edilecek.
Ya da cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davası da düşecek.
Kadınlarımızı ilgilendiren birçok konuya erkeklerimiz bugüne kadar karar verdiler.
Erkek ya da kadın, diye ayırmak elbette doğru değil.
Her vatandaşımızın, her insanımızın, her bireyin kişisel haklarını korumak ve yasalarla güvence altına almak zorundayız.
Ama Türkiye’de en azından bu demokratik olgunluğa erişene kadar kadınlar kendi sorunlarını bir tartışsınlar ve karara bağlasınlar.
İnanın durum tespitleri de çözümleri de daha gerçekçi olacak.

Haberin Devamı


CASUS

Kadınlarımız sorunlarına kendileri çözüm bulsun

EN son Paulo Coelho’nun Casus’unu okudum.
Mata Hari’nin 20’inci yüzyılın başlarında casuslukla suçlanarak idama mahkum edilmesi gerçek bir olay.
Paulo Coelho’nun eseri ise Mata Hari ve avukatı arasındaki görüşmelerden yola çıkılarak yazılmış bir kurgu.
Ben genellikle hızlı okurum, ama Casus’u çok hızlı okudum.
Sayfalar arasına daldım ve kitap bitene kadar çıkamadım.
Mata Hari avukatına şöyle yazıyordu:
“Yanlış devirde doğmuş bir kadınım ben, hiçbir şey düzeltemez bunu. Gelecekte hatırlanacak mıyım, bilmiyorum ama şayet hatırlanırsam mağdur bir kadın olarak değil, cesur adımlar atmış ve ödemesi gereken bedeli korkmadan ödemiş biri olarak görülmek istiyorum.”
Coelho da diyor ki...
“Mata Hari’nin tek suçu özgür bir kadın olmaktı. Sınırlar ve sınırlamalarla dolu bir dünyada kaderine boyun eğmeyen bir kadın olmak...”
Kadın ya da erkek, özgürlükleri, kendileri için çevreleri için yaşadıkları dünya için mücadele vermiş herkese selam olsun.

Haberin Devamı


Alsancak’ın rakibi Bostanlı

İZMİR’in buluşma noktası eskiden Alsancak’tı.
Geçen gün haberini de verdik.
Yüksek kiralardan, alışveriş merkezlerinin artmasından dolayı Alsancak eski günlerini arar oldu.
Şimdi boş dükkanların sayısı dolu olanlardan daha fazla...
Alsancak’ın uzun zamandır bir rakibi var, Bostanlı...
Bostanlı’da son yıllarda açılan restoranların sayısı bir hayli fazla...
Galiba İzmirlilerin buluşma adresleri de giderek değişiyor.


Kruvaziyer gemilerini özledik

BİRKAÇ yıl önce kruvaziyer gemilerinin turizme olan katkıları tartışılıyordu.
Oysa istatistikler ortaya koyuyor ki, o günübirlik turlar kısa süre sonra uzun süreli tatillere neden oluyor.
Gemilerle gelenlerin bir bölümü sonraki beş yıl içinde o kente gelmek için uçak biletlerini alıyor.
Geçen yılın sonundan itibaren kruvaziyer gemileri İzmir’e gelmez oldu.
Bu eksikliği görüyorum.
Esnaf günübirlik de olsa bu turlardan çok memnundu.
Bakalım Alsancak Limanı’na kruvaziyer gemileri ne zaman tekrar gelecek?

Yazarın Tüm Yazıları