İzmirlilik genetiğine işlemiştir

GEÇMİŞTE çok daha fazla “başarı öyküsü” yarattığımız doğru... Hatta ilkleri yapan şehir, bölge olarak da biliniyor İzmir ve Ege... Bu coğrafyanın ilkleri sadece sanayide mi olmuş; kültüre de, sosyal hayata da birçok ilk kazandırılmış. Saymakla bitmez...
Bana yurt dışında İzmir’le ilgili bir soru sorduklarında, “Türkiye’nin laboratuvarı” diyorum.
Gerçekten de öyle; burada denemezsen, burada tutturamazsan hiçbir yerde tutturamazsın.
Siyasette bile...
Politikacıların İzmir ilgisinin altında da bu tarihi deneyim yatar.

***

Neden bunları yazıyorum? Çünkü İzmir’in tam merkezinden, Kemeraltı’ndan çıkan bir marka olan Özsüt flörtte... Lübnanlı Mustafa Aşur’un ortak olduğu Infinity Invest ile görüşmeler yapıyor.
Infinity Invest, Özsüt’ün yüzde 70’ini satın almak istiyor. Bütün görüşmelerin şu ana kadar da olumlu gittiği söyleniyor.
Özsüt’ün Kemeraltı’ndaki o küçücük mağazasını çok iyi hatırlıyorum. Cumaları benim için dedemle Kemeraltı gezisi; Hisar Camisi’nde öğle namazı, ardından da köfte ve meşhur kazandibi demekti. Ayakta bile durmakta zorlanılan bu mağazadan Türkiye’ye yayılmış gerçek bir öykü yaratmak hiç de kolay değil.
44 şehir, 185 mağaza ve yurt dışında Azerbaycan’la başlayan Özsüt mağazalarının bugün başında olan İbrahim Urlulu, Saint Joseph’ten okul arkadaşım. Okuldaşlığın da getirdiği ilgiyle Özsüt’ü hep yakından takip ettim.
İbrahim’in ve elbette kurucu Sefer Urlulu’nun yardımcıları Toprak ailesinin yerel bir markadan nasıl bir gıda devi yarattıklarını çok iyi biliyorum.
Son döneminde şirketin genel müdürlüğünü üstlenmiş Yıldırım Çullu’nun da hakkını teslim etmek gerekir.

***

İzmir’in eleştirildiği, “Miras yiyor” denildiği bir dönemde Özsüt’ün ve Özsüt gibi markaların bu algıyı tersine çevirdiğini düşünüyorum. Ararsanız, Özsüt gibi çok öykü bulursunuz.
Rakibi gibi gözüken Bolulu Hasan Usta da işte onlardan biri.
Özsüt’ün büyümesinde hemen yanındaki Bolulu Hasan Usta’nın da olduğunu belirtmek gerekir.

***

İzmirli Özsüt’ün yabancılara, bir fona satılması İzmirliliğini etkilemez. Urlulu ve Toprak aileleri yine şirketin içinde, profesyonel yönetim yine bildiği işi yapacak.
Kaynağı, esinlendiği yer İzmir; artık şirketin genetiğine işlemiştir.

Asıl şimdi borsaya girme zamanı

1 TEMMUZ’da sermaye piyasası yasasında bir yönetmelik yürürlüğe girdi. Tebliğ “Ortaklıktan Çıkarma ve Satma Hakları” diye geçiyor. Sahip olunan payların ortaklığın oy haklarının en az yüzde 95’ine ulaşılması durumunda, hakim ortak açısından diğer pay sahiplerinin tamamının ortaklıktan çıkarılma hakkı getiriliyor.
Yani bir şirket, “Ben borsa kotundan çıkmak istiyorum ey küçük ortak” diyerek diğer yüzde 5’lik ya da daha az hisseye sahip yatırımcının elindeki hisseleri satın almak için teklifte bulunabilecek.
Bu tebliğden sonra Türk Demir Döküm, Mutlu Akü, POAŞ, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, Alternatif Bank borsadan çıkmak istediklerini açıkladı. Yenilerinin de gelmesi bekleniyor.
Uzun zamandır yazıyorum.
Egeli firmalar borsaya bugüne kadar hep uzak durdular.
Oysa borsa hem daha ucuz finansman getiriyor, hem de şirketlerin kurumsallaşma öyküsünü hızlandırıyor.
Ege’deki birçok başarılı şirket nedense borsada olmaktan çekiniyor.
Oysa bunu İzmir’in genel algısı için de çok önemsiyorum.
Asıl şimdi borsayı düşünme vakti geldi gibi...