Paylaş
Yıldırım İzmir’in önemini en iyi bilen isimlerin başında geliyor.
Çünkü İzmir büyük bir coğrafyaya hitap ediyor.
Yani Çanakkale’den Antalya’ya kadar uzanan bir bölgenin merkezi kabul ediliyor.
O yüzden İzmir’in özelikle İstanbul ve Ankara bağlantıları çok önemli hale geliyor.
İstanbul ağı önümüzdeki yıl tamamlanmış olacak.
Otoyol iki şehir arasını üç buçuk saate indiriyor.
Bu müthiş bir şey...
Otoyolun geçtiği her şehrin bundan kazanacağını düşünüyorum.
İzmir’e olan ilgi zaten tesadüf değil.
İş dünyası da bunu çok iyi görüyor.
Ankara – İzmir hızlı treninin de 2020’ye yetiştirileceğini söyledi Başbakan...
Bu da önemli ama otoyol yatırımının da yapılması gerektiğini düşünüyorum.
***
Özetle...
Ulaşılan, gidilebilen her yer gelişiyor, büyüyor.
İşte önemli olan bu değişimi yönetebilmek.
Başbakan’ın konuşmasında önemli bir nokta da trafikle de ilgiliydi.
Yıldırım, İzmir’in en önemli sorunlarının başında trafiği söyledi.
Bütün bu gelişmeler gösteriyor ki, İzmir’in nüfusu 7 milyonlara gidecek.
Bu da kent içi trafiğinin daha yoğun olacağını gösteriyor.
Açık konuşalım; bugünkü altyapıyla 7 milyonu İzmir biraz zor kaldırır.
En baştan körfez geçişine destek vermemin nedenlerinden biri de bu...
Kent büyürken küçük rötuşlar dışında radikal çözümler de sunmak gerekiyor.
Bunun için yerel yönetimlerle merkezi hükümetin birlikte çalışması şart...
Körfez geçişi belediyenin yapabileceği bir yatırım değil.
Mutlaka hükümetin konuya el atıp üstlenmesi gerekiyor.
Zaten Ulaştırma Bakanlığı’ndan beri konuyu Binali Yıldırım takip ediyor.
Aslında bütün fizibiliteler yapıldı, ÇED raporları tamamlandı, artık tek bir detay kaldı; o da ihalenin yapılması...
***
Başbakan “İzmir’e hizmet aşkım bitmez” dedi.
Katılıyorum.
Hem İzmir milletvekili, hem de İzmir’den Başbakan olmuş bir kişi olarak bu desteğinin devam edeceğini düşünüyorum.
Ve diyorum ki...
Son Başbakan olarak bu büyük yatırımın startını vermek güzel bir jest olur.
İkinci çevre yolunu da bekliyoruz
KÖRFEZ geçiş projesi kadar önemsediğim bir diğer yatırım da ikinci çevre yolu. İzmir’in mutlaka bu yatırımı da gerçekleştirmesi gerekir.
Bakın İzmir’in kuzeyi büyüyor.
Ulukent, Menemen, Aliağa, Dikili, Çandarlı’nın önü çok açık...
Ve buradaki kentsel dönüşüm hızlanacak.
Bir de Çandarlı limanının devreye girmesinden sonra bu yönün trafiği de artacak.
Zaten çevre yolu bugün bile beklentiye cevap veremez hale geldi.
O yüzden ikinci çevre yolu bir ihtiyaçtır.
Ve zaman geçirilmeden yapılmalıdır.
Urla festivali de çok başarılıydı
ŞU belli artık...
İzmir’i anlatırken, tarif ederken turizmi, hizmet sektörünü, gastronomiyi, dijital dünyayı öne çıkaracağız.
Turizmi çeşitlendirirken de festivalleri unutmayacağız.
Bakın Alaçatı Ot Festivali’nin ünü İzmir’i çoktan aştı.
Şimdi herkes enginarı konuşuyor.
Dördüncü yılında olmasına rağmen enginar festivali çok iyi gidiyor.
Bu sene çok da iyi organize olmuşlar.
Ankara’dan gelen gazeteci dostlarım dediler ki...
“Böyle festivallerde konuşmalar, paneller normalde dinlenmez. Herkes kendine bir eğlence arar ve bulur. Ama Urla’da herkes panellere, atölyelere katıldı. Bu ilgiyi çok az yerde gördük...”
Haklılar...
Çünkü burası İzmir, burası Urla...
Zaman içinde eksikler tamamlanır
BİR de hep eleştirenler var.
Her şeye bir şey diyebilenler.
Bardağı hep boş tarafından görenler...
Nasıl mı?
Efendim...
“Alaçatı ot festivali de, enginar da çok kalabalıkmış. Arabayla gidilemiyormuş. Kalabalıktan yürünemiyormuş. Yemek bile yenemiyormuş...”
Ya festival arkadaş...
Kalabalık olacak.
İstiyoruz ki, festival olsun ama sakin olsun.
Kimse rahatsız etmesin, çayımızı, kahvemizi rahat yudumlayalım.
Alaçatı Ot Festivali’ni yapanlar.
Enginar Festivali’ni düzenleyenler.
Yolunuza devam edin.
Daha fazla içerik üretin yeter...
Daha fazla kalıcı şeyler yapın yeter...
Festivaller kalabalık ve renkli olur.
Zaman içinde eksikler de tamamlanır.
Paylaş