Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, Seferihisar’da yapılacak askeri tatbikat için geliyorlar.
Bu her yıl yapılan bir tatbikat, ama ben devletin zirvesinin bundan böyle daha sık İzmir’de olacağını düşünüyorum.
Bunda Başbakan Binali Yıldırım’ın İzmir milletvekili olmasının dışında, Yıldırım’ın İzmir siyasetine verdiği önemin de büyük etkisi bulunuyor.
O yüzden Başbakanlık Ofisi’nin daha etkin kullanılacağını düşünüyorum.
İzmir için hep “demokrasinin beşiği” denir.
Gerçekten de öyledir.
Türk siyasetine damga vuran birçok siyasetçi ve olayın öyküsü çoğu zaman İzmir’e dayanır.
O yüzden İzmir’e siyasetçiler de farklı bir açıdan bakar.
Uzunca bir süre siyaseti uzaktan izleyen İzmir’i önümüzde hareketli günler bekliyor.
Sonuçta İzmir’den seçilen bir Başbakan var.
Ve Binali Yıldırım’ın İzmir vurgusu ağırlık kazanacaktır.
İZBAN iyi bir model
HEP örnek veriyorum.
İZBAN Türkiye için güzel bir projedir.
Bir yanda Devlet Demiryolları, bir yanda İzmir Büyükşehir Belediyesi var.
Merkezi hükümetle yerel yönetimin ortak hareket edebileceğini ve iyi sonuçlar alabileceğini kanıtlayan bir yatırımdır.
Her yıl artan bir kapasite ve her yıl artan bir yolcu sayısı var.
Yakında Bergama’dan Selçuk’a kadar bir demiryolu hattı tamamlanmış olacak, üstelik metro standartlarıyla...
İzmir siyaset dışında, yatırımlar konusunda da aynı zamanda İZBAN modeliyle Türkiye’ye örnektir.
O yüzden benzer modellerin yeni dönemde de geliştirileceğini de düşünüyorum.
Örneğin Körfez Geçiş Projesi’nin yap – işlet modeliyle yapılması planlanıyordu.
Belki de konsorsiyuma bakanlık, büyükşehir de eklenebilir.
Ve yeni modellerin önü açılır.
İkinci çevre yolu
ŞU bir gerçek...
İzmir trafiği eskisi gibi değil.
Şimdiden ikinci bir çevre yolunu konuşmamız gerekiyor.
“İlki yeterli değil mi?” diye sorarsanız, cevabım “değil...” olur.
Gerçekten de işe gidiş ve dönüş saatlerinde çevre yolu adım adım ilerliyor.
Birincisi Menemen yakınına kadar gelen yol ilk etapta Aliağa’ya kadar uzatılmalı.
İkincisi alternatif bir yol için çalışmalara başlanmalı.
Sigarasız şirket Folkart’ı alkışlıyorum
MESUT Sancak bahsediyordu. dediğini de yaptı.
“31 Mayıs Dünya Sigarasızlık Günü”nde Folkart’ta sigara içen kimse kalmadı.
Zaten bir süredir işe alımlarda ilk sorulan sigara içip içmediğiydi.
Ve uzunca bir süredir, birkaç kişi dışında da şirkette sigara içen kalmamıştı.
Şimdi tamamen “sigarasız şirket” olduklarını açıkladılar.
Valla Türkiye’de olduğunu zannetmiyorum, ama dünyada da sigarasız şirket olduğunu düşünmüyorum.
Burada dikkat edilen, sadece şirkette değil evde de kullanılmaması...
Hayatında hiç sigara içmemiş bir insan olarak, elbette bu uygulamayı destekliyorum.
Ve Folkart’ı, Mesut Sancak’ı alkışlıyorum.
Paylaş