İyi ki magazin var

İzmirli magazinciler 10’uncu yılını kutluyor.
Oysa bu renkli dünyanın geçmişi çok eski yıllara dayanır, dernekleşmeleri anlayacağınız yeni...
Fuar’ın fuar olduğu dönemlerde bütün sanatçılar İzmir’e akın ederlerdi.
İstanbul geceleriyle yarışan bir İzmir vardı o zamanlar...
Gerçi o günler geride kaldı, ama ben yine de İzmir’in 24 saat yaşayan bir kent olduğunu düşünüyorum.
Çok sık gitmiyorum, ama kentin birçok yerinde yeni restoranlar, eğlence merkezleri açılıyor.
Modern kafelerde bir şeyler içmeyi de seviyorum.
Çeşme’yi anlatmama gerek yok.
Bodrum ve Çeşme’nin eğlence hayatı iddia ediyorum Cannes’ı, Saint Tropez’i çoktan geçti.
Magazinciler artık yazları çok daha fazla yoruluyorlar.
Ege Magazin Gazetecileri Derneği bu yılki İzmir Onur Ödülleri’ni Tarkem Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanvekili Uğur Yüce’ye, daha öğrenciyken ihtiyaçlı öğrencilere yardım etmeye başlayan, çok sayıda derneğin kurulmasında görev alan hayırsever Burçin Kipman’a, İzmir’e Bahçeşehir Kolejleri’ni, Uğur Okulları’nı ve Bahçeşehir Üniversitesi Yüksek Lisans Programları’nı getiren Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel’e, modacı Ertan Kayıtken’e, seramik sanatçısı Bingül Başarır’a verdi. İlk sivil toplum örgütü ödülünü ise Liyakat Derneği aldı.
Ödül alanları yakından tanırım.
Hepsinin hakkıdır; kente, insanlığa büyük hizmetler vermişlerdir.
Her birini tebrik ediyorum.
Gecede karşılaştığımız Uğur Yüce, “Magazincilerden ödül alabileceğimi hiç düşünmemiştim” dedi. Yüce’yi tanıyanlar bilir. Uluslararası birçok kuruluştan ödüller almış, İzmir’in en önemli fikir önderlerinden biridir.
İşin magazin boyutuna gelince...
Uzun zamandır, “İyi ki hayatımızı renklendiren magazin var” diye düşünüyorum.
Çünkü hiç olmadığı kadar gerginiz, stresliyiz, üzgünüz... 
Siyaset konuşmaktan usanmış bir durumdayız.
Akdeniz’in, Ege’nin derin sularından karaya vuran mülteci çocukları gördükçe karalar bağlıyoruz.
Magazin bana hep siyaset dışında bir şeylerin de olduğunu hatırlatıyor.
Ve Uğur Yüce’nin başkanvekili olduğu Tarkem, yani Tarihi Kemeraltı Derneği, belki de İzmir’in en önemli toplumsal kalkınma projesi için çalışıyor.
Çünkü şundan emin olun...
Kemeraltı değiştiğinde İzmir’in değil, Türkiye’nin konuştuğu bir cazibe merkezi olacak.
Asıl magazin malzemesi orada olacak.
İnsanlar Yunanistan’ın Atina’sındaki Plaka, Pisiri’den değil; Kemeraltı’ndan sosyal medya hesaplarından fotoğraf yayınlayacak.

Körfez geçişinden başlayalım

BİNALİ Yıldırım’ın yeniden Ulaştırma Bakanlığı’na getirilmesine İzmir adına sevindim.
Bir kere icracı bir bakanlık...
Yıldırım uzun bakanlığı döneminde Türkiye’nin her bölgesini iyi tanıdı.
Ama söyleyeyim İzmir’i daha iyi tanıdı.
İzmir’den ikinci vekillik dönemi, bir de Büyükşehir adaylığı var.
O yüzden kentin ihtiyaçlarını çok iyi biliyor.
“35 proje” fikri bu seçimlerde çok daha zenginleşti.
İrili ufaklı 100’ün üzerinde projeyi biliyorum.
Hepsi değil, bir kısmının bile hayata geçmesi İzmir’i rahatlatacaktır.
Ama Binali Yıldırım’dan öncelikli beklentilerimiz Körfez’in taranması, limanın genişletilmesi ve özelleştirilmesi...
İkincisi, çevre yollarına alternatiflerin geliştirilmesi, Menemen’in yakınına gelen çevre yolunun Çandarlı’ya kadar uzatılması...
Ve Körfez geçişinin yapılması...
Binali Yıldırım ile en son konuştuğumda, “İzmir kamuoyunun olgunlaşmasını bekliyorum” demişti.
Elbette büyük projelerde kenti yönetenlerin söz hakkı olmalı ve süreçlere katılmalılar.
Ama bu projede sürecin hızlandırılması ve ilgili taraflarla bir zirvenin yapılmasını öneriyorum.
Çünkü yatırımı, yapımı uzun yıllar alacak, ama kentin geleceğini kurtaracak bir proje Körfez geçişi...
Bir İzmirli olarak bu sefer küçük değil, bir projeden başlanılmasını talep ediyorum.

Taraftar görev yine sende

GEÇEN perşembe günü Barcelona’daydık.
Pınar Karşıyaka sahada kötü bir mücadele verdi, ama tribünde Barcelonalıları bile şaşırtacak bir taraftar vardı. 
Eksik olan takım, biraz da maç temposundaki yoğunluktan dolayı sahadan yenik ayrıldı.
Sonrasında Fenerbahçe’den de fark yedi.
Bazen inişler çıkışlar olabilir.
Son haftayı iniş olarak kabul edelim, yarından itibaren yeni bir çıkış trendi yakalayalım.
Karşıyaka kendi sahasında bir başka oluyor.
Bugünkü Panathinaikos maçı çok ama çok önemli...
Yenip iddiamızı sürdürmeliyiz.