İstiklal ve Gül Sokak’ın kaderi

Geçen hafta istanbul’da birkaç saat boşluğum vardı; Beyoğlu’nu İstiklal Caddesi’ni boydan boya yürüdüm.

Haberin Devamı

Galatasaray Lisesi’nin önünde biraz soluklanım, Nevizade’nin o dar sokaklarında kayboldum.

İstanbullu arkadaşlarım anlatıyorlardı; kendi gözlerimle de gördüm.
O canlı Beyoğlu gitmiş, yerine tenha, terkedilmiş bir görüntüye bürünmüş İstiklal kalmış.
Bazı mağazalar kapanmış, bazı dükkanlar kapanmak üzere...
Sorduğunuzda hep aynı cevabı alıyorsunuz.
“Beyoğlu’ndaki terör olayları ama en önemlisi çok yüksek kiralar...”
Bir dönem mağaza açmak için yarışan markalar, şimdi nasıl terkedip gideceklerini düşünüyorlar.
Hazin bir durum aslında...
Herkes gibi benim için de buraların ayrı bir önemi vardır.


***


Aslında benzer bir durum İzmir’de de yaşanıyor.
Bakın Alsancak’a, Gül Sokak’a...
Hala İzmir’in en popüler, en merkezi yeri ama dükkanlar bir bir kapanıyor.
Ünlü markalar çoktan Gül Sokak’ı terk ettiler.
Açılan AVM’ler Alsancak’ı resmen öldürdü.
Otopark problemi, sıkışan trafik herkesi bunalttı.
Sonuçta İstiklal’deki görüntü Gül Sokak’ta da var.
Gerçi çözümler farklı olabilir.
Ama her iki bölgenin de yeniden cazibe merkezi olması için yeni bir plana ve fikre ihtiyaç var gibi gözüküyor.


Rekabet AVM’ler için de geçerli

İstiklal ve Gül Sokak örnekleri; yakın bir gelecekte AVM’ler için de geçerli olabilir.
İzmir’in bilinen, popüler AVM’leri var.
Ben hepsini takip ediyorum.
Ve bir grubun söyleminin aksine AVM’lerde vakit geçirmeyi seviyorum.
Ama dediğim gibi yeni ve güçlü markalar da birkaç yıl içinde kapılarını açacak.
İstiklal ve Gül Sokak’ta bir dönem ödenen kiraların bugün yarısı bile ödenemiyor.
Bu gerçek AVM’ler için de geçerli olabilir.
Duyuyorum; gerçekten yüksek kiralar ödeniyor.
Belki yatırım maliyetleri yüksek olabilir, yatırımcılar projelerini finanse edebilmek için döviz cinsinden borçlanmış olabilirler.
Ama gerçek olan şu ki; bu dönem de kapanıyor.
Doların 4 lira olduğu, Euro’nun 4 lirayı geçtiği bir dönemde bu kiralar uzunca bir süre ödenmez.
Yine duyuyorum.
Bazılarında kiraya çalışan mağazalar dayanamayıp kapatıyor ya da devrediyor.
Ya da AVM sahipleri istemeseler de kiracılarını icraya vermek zorunda kalıyor.
İstiklal ve Gül Sokak örnekleri AVM’ler için de dikkate alınması gereken bir şey...


Mermer fuarı yine çok başarılıydı

İZFAŞ Yönetim Kurulu ve Murahhas Üyesi Gül Şener ile sohbet ediyorduk.
Dedi ki...
“Mermer Fuarı İzmir’e dışarıdan 50 binden fazla kişiyi getirdi...”
Her zaman olduğu gibi fuar nedeniyle otellerde yer yoktu, restoranlarda tek bir koltuk bile yoktu.
Ben fuarlara inanıyorum.
Her şeyi dijital çözümde arayanlar var.
Elbette onlara da saygım çok...
Şöyle düşünüyorlar.
“Dünyanın dijitalleştiği bir dönemde; insanların fuarı bilgiyarından, tabletinden, mobil telefonundan gezebildiği bir dünyada fuarlara, benzeri organizasyonlara da katılım düşecek...”
Ben aksini düşünenlerdenim.
Dijitale karşı değilim aksine bana getirdiği imkanları sonuna kadar kullanıyorum.
Ama insanın dokunma, izleme, görme, konuşma ihtiyacını en yeni dijital gelişmeye bile her zaman tercih edeceğini düşünüyorum.
İşte Mermer Fuarı bunun en güzel kanıtı...


Şu sosyal medya

Arkadaş; takip ettiklerim var, etmediklerim var.
Bazen de uzunca bir süre bakmadığım sosyal medya platformları var.
Bakıyorum; yıkılıyor...
Kendini oranın kahramanı zanneden tipler...
Aman Allahım...
Yakıyor, yıkıyor.
Canım kardeşim; istersen bir etrafına bak.
Gaza gelme, iki alkışa, iki şakşaka; bu ülkenin, bu kentin kahramanı kesilme başımıza...
İnan; bugün şakşaklayanlar; yarın kaya atarlar.
Bugün “Canım, gülüm” diyenler; yarın linç ederler.
Uyarıyorum.
Sen bize bakma; biz şerbetliyiz, alışığız.
Ha bir şey daha...
Sanal dünya gerçek dünya değil, bunu da unutma...

Yazarın Tüm Yazıları