Paylaş
Elbette Aziz Bey, bu sözü birkaç yıldır sürdürdüğü uyumlu çalışmadan dolayı söylüyor.
Bakan Binali Yıldırım, cuma akşamı Çeşme Marina’nın açılışı sırasında kentle ilgili önemli açıklamalarda bulundu ve öyle bilgiler verdi ki, sanırsınız kürsüde bir İzmir milletvekili var.
Limandan metroya, kruvaziyer turizminden çevre yoluna kadar bölgeyle ilgili birçok konuda fikir ve bilgi sahibi olduğunu ortaya koydu.
Demek ki...
* İktidarın Bakanı ve muhalefetin belediye başkanı da istenirse uyumlu çalışabiliyormuş.
* Hatta ortak proje üretebiliyorlarmış. (Metroda Devlet Demir Yolları ile İzmir Büyükşehir Belediyesi ortak şirket kurup birlikte işletme kararı aldılar.)
* İşin içinde siyaset de olsa. kimse karşı kaleye gol atmaya çalışmadan da icraat yapabiliyormuş.
* İktidarla muhalefetin bazı konularda ortak hareket etmesi siyasi üslubun yumuşamasını da sağlıyormuş.
* İktidarın yanlışı görüp ısrar etmemesi sadece kente değil; Türkiye’ye de katkı anlamına geliyormuş. (Bakan Yıldırım, Kordon’a yapılacak bir otoyola karşı olduğunu ve kimsenin bu projenin devamını isteyemeyeceğini söyledi. Viyadüklerin bir kısmı limana bağlanacak, bir kısmı da yıkılacak.)
Verilen bu fotoğrafı çok önemsiyorum.
Çünkü, İzmir gibi büyük kentlerin devam eden birçok yatırımı bulunuyor.
Bunların bir bölümü belediyeleri ilgilendiriyor, bir bölümü de bakanlıkları...
İzmirliler nedense; her yarım kalan, yürütmeyi durdurma kararlarıyla hayal kırıklığına uğradı.
Yıllar sonra ilk defa uyumlu bakanlıkla ve belediye ilişkilerine tanıklık ediyor.
Ve seviniyor...
Bakan Yıldırım’a teşekkür edelim; İzmir’i unutan İzmir milletvekillerine de sitemimizi bir kez daha dile getirelim.
Madem Vali devletin en üst temsilcisi
ÖNCE pankart tartışmalarıyla birkaç hafta geçirdik.
MHP’nin Aydın İl Başkanlığı parti binasına bir pankart astı, kıyamet koptu.
İl Yönetimi konuştu, Vali Hüseyin Avni Coş cevap verdi; bu diyaloglara Genel Başkan Devlet Bahçeli de dahil oldu. Bahçeli konuşunca da Vali Coş cevap vermekten sakınmadı.
Karşılıklı atışmalar, karşılıklı suçlamalar...
Şimdi de yine aynı ilde; bu sefer Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile Vali Coş’un arasına kara kedi girdi.
Aydın Belediyesi’nin yıllardır sürdürdüğü bir aşevi var. Defterdarlık buranın çalışmasına izin vermemiş, sonra tepkiler üzerine geçici çalışmasını onaylamış. Aydın Belediyesi, bu hizmeti verebileceği farklı bir alanı yaratmaya çalışıyor.
Belli ki, biraz zamana ihtiyacı var.
Çerçioğlu, tepkisini dile getirince de Vali “Başkan şov yapmasın” diyor.
Daha da ileri gidiyor.
“Milleti keriz yerine koymayın” diye konuşuyor.
Ben “Kim haklı, kim değil” meselesinde değilim.
Kimin haklı olduğunu ve ne yapılması gerektiğini herhalde yasalar, yönetmelikler biliyordur.
Ama herkes gibi beni asıl ilgilendiren, bu işler neden medya üzerinden yürütülüyor.
Vali madem o kentte devletin en üst düzeydeki temsilcisi...
O zaman çağırır Başkan’ı bir açıklamada bulunur, ortak bir yol aranır.
Bir kentin valisi de belediye başkanı da aynı şey için çalışmıyor mu?
Önemli olan vatandaşın mutluluğu değil mi?
Kim keriz, kim değil; bilemem...
Ama bu üsluptan Aydınlıların rahatsız olduğu bir gerçek...
İsmail Sivri’yi özlüyorum
O’nu özlüyorum.
O’nun pamuk dokunuşlarını...
O’nun sakin ve soğukkanlı duruşunu...
O’nun hayata pozitif bakışını...
O’nun yol gösterici hallerini...
O’nun akil adamlığını...
O’nun insanı rahatlatan sözlerini...
O’nun üslubunu...
O’nun babacanlığını...
O’nun çocukla çocuk, büyükle büyük oluşunu...
O’nun bilgeliğini...
O’nun vefakarlığını...
O’nun nüktedanlığını, kendisiyle dalga geçebilmesini...
O’nun önce etrafını sonra kendisini düşünmesini...
İsmail Sivri’yi çok ama çok özlüyorum.
Paylaş