Paylaş
Diyor ki...
“Hangi sektörde olursa olsun, rekabet imal edilen ürünün maliyeti, kalitesi, cazibesi, fiyatı ve verilen servis ile olur. Maalesef birbirimizle rekabet edelim derken ana hammaddemiz olan arsaların fiyatlarına ve oranlarına tavan yaptırdık. Dünyada hiçbir yerde yüzde 80-85 arsa payı olmaz, bizde oldu. Neticelerini de gördük. Maliyet artıp, gayrimenkul fiyatı düşünce tablo değişti. Sonunda yüzlerce, hatta binlerce proje sekteye uğradı.”
Nazmi Durbakayım bir şey daha diyor.
“Fiyatları biz uçurduk.”
Bu elbette bir özeleştiri...
Ben de birkaç yazımda buna değinmiştim.
Türkiye’de konut fiyatları Avrupa’dan daha pahalı.
Hele İstanbul, İzmir, Ankara gibi yerlerdeki fiyatlar Avrupa’nın en cazip bölgelerinden de pahalı.
Bu fiyatlarla bir yere varılmaz.
Çünkü İnşaatçılar Derneği Başkanı Nazmi Durbakayım’ın da sözlerinden anlaşılacağı gibi rekabet kalite fiyat dengesiyle yapılır.
Maalesef inşaat sektörümüz kalitede sınıfta kalmıştır.
İyi bir mimariden uzak, ortalama malzemeyle ve akılsız binalarla bugüne kadar gelenler hiç kusura bakmasın bundan sonra bir adım bile ileriye gidemez.
Bunu ben değil, aslında inşaatçıların başkanı söylüyor.
Nazmi Durbakayım’ın sözleri o yüzden benim için önemli.
New York fiyatına ev
İzmir’de olur mu?
ASGARİ ücretin 2 bin 300 olduğu bir ülkede bazı yerlerde ev fiyatları astronomik rakamlarda...
Serbest piyasa ekonomisinde elbette alan varsa fiyat da yükselir.
Bunun bir tabanı, tavanı olmaz.
Ama inanın New York fiyatlarında İzmir’de evler var. Öyle müstakil filan da değil, öyle büyük bahçeler içinde de değil. Üç oda bir salon ama New York fiyatlarında...
Müteahhitimiz çok
tasarımcımız az
PLATFORMİZMİM Hizmet ve Dayanışma Kooperatifi’nin başkanlığını Alp Burkut yapıyor.
Burkut’a, “Konut, okul, ofis, hastane, otel gibi tüm yapıların toplam maliyeti içinde mimarın ve mühendisin aldıkları pay nedir?” diye sordum.
Şöyle yanıtladı:
“2019’da dünyada ilk 250 müteahhitlik firması içinde Türkiye 44 firmayla işlem hacmi olarak dünya ikincisi, toplam ciro olarak da dünya yedincisi oldu. 20 milyar dolarlık bir hacim yarattık. Platformizmim olarak Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün’ü ziyaret edip bu bilgileri aldık. Türk Mühendis Müşavir ve Mimarlar Birliği Başkanı Süreyya Ural’ı ziyaretimizde de design ofis yani tasarım ve mühendislik kısacası müşavirlik hizmetlerinde 50’inci sırada olduğumuzu öğrendik. Yani yokuz.”
Yukarıda eleştirilerimin cevabı işte bu satırlarda...
Bizde 350 bin müteahhit var, Almanya’da 3 bin 500 gayrimenkul üreten şirket...
Aradaki farkı, kalitede arayışı işte bu rakamlardan görebilirsiniz.
Türkiye bir araya gelmiş birkaç kişinin ortalama yaptığı işlerle tatmin olacak düzeyi çoktan geçmiştir.
Akıllı şehirler yapmalıyız
CUMHURBAŞKANI Erdoğan dün akıllı şehirlerle ilgili güzel bir konuşma yaptı. Bundan sonra kentleşmeye ayrı bir önem vereceklerini söyledi. Sevindim...
Dilerim bu planlar hayata geçer.
Hep söylüyorum.
Yurtdışına çıktığımda en çok kıskandığım şey, kentleşme ve mimari...
Hem korumuşlar, hem de yeni yapılanları da eskiye göre uydurmuşlar.
Bir ahenk var, bir özen var, bir estetik var.
Bizde ise tam bir karmaşa var.
Kentlerimizi çok kötü kullandık, telafisi zor hatalar yaptık.
Bugün bunun faturasını ödüyoruz.
Nasıl düzelir bilemiyorum ama bir yerden başlanması gerektiğini düşünüyorum.
Akıllı şehirlere çok ihtiyacımız var.
Ama bunun için sıkı denetimlere, iyi tüketici haklarına da ihtiyaç var.
Paylaş