Paylaş
Bugün yaptığımız bazı şeylerin yarın bir anlamı kalmıyor.
Doğru bildiklerimizin eksik olduğunu öğreniyoruz.
Bazen farkına varmıyoruz, bazen başka bir pencereden bakıyoruz.
Bazense öyle bir koşuşturma içinde oluyoruz ki, önümüzü görecek halimiz kalmıyor.
Ne iş yapıyorsak yapalım bu böyle...
Çünkü, dünya farklı bir yere giderken insanların beklentileri de değişiyor.
Dün yapılanların üzerine bugün farklı bir şeyler koymak lazım, yarını ise hep birlikte tasarlamalıyız.
O yüzden...
Olaylara farklı bakan düşüncelere ihtiyacımız var.
Geleceği kurgulayan, şekillendiren fikirlere ihtiyacımız var.
Daha net, daha açık mesajlara ihtiyacımız var.
Fayda sağlayan yeni önerilere ihtiyacımız var.
Bizden biri gibi düşünen yol arkadaşlarına ihtiyacımız var.
Bunun için...
Bir beyin fırtınası ortamı, serbest kürsü yarattık. Okur Meclisi’ne katılanlar, olabildiğince özgür ve akıllarına geldiği gibi eleştirdiler, isteklerini söylediler, iyi dileklerde bulundular. Yani bir anlamda bizim için üçüncü göz oldular.
Hürriyet’in Okur Meclisi işte bunu hedefliyor.
Daha iyi bir gazete yapmak için, geleceğin Hürriyet’ini yaratmak için...
Hep birlikte, el birliğiyle...
Şu mönüye bakar mısınız?
Hürriyet Okur Meclisi’nin mönüsü ne miydi?
Kuru börülceli taze tarhana çorbası, ege peynir çeşitleri...
Nohut mayalı ekmek çeşitleri, kekikli–zeytinli–anosonlu–Ege otlu ekmekler...
Turp otu haşlama, şevket-i bostan, cibes, sarmaşık kavurması...
Tire usulü ot kavurma, kabak pabuçaki...
Ekmek dolması, Tire köfte...
Bodrum mandalina şerbeti...
Deniz börülcesi eşliğinde fırında lagos...
Karadutlu lor tatlısı...
***
Biliyor musunuz, sadece Girit’e 600 bin kişi yemek yapmayı öğrenmek ve tatmak için gastronomi seyahatine gidiyor.
Girit’e giden İzmir’e niye gelmesin.
İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencilerinin Ege mönüsü müthişti, çok farklı mönüler üzerinde çalıştıklarını da biliyorum.
Bu bölüm giderek daha tanınır hale gelecek.
Bu çocuklar bir harika
Hürriyet Okur Meclisi’nin ilk toplantısını İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde yaptık.
Ticaret Odası’nın Başkanı ve üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Ekrem Demirtaş, bize bir sürpriz yaptı. Okur Meclisi üyelerine verilen yemeği öğrencilerin hazırlamasını istedi.
Müthişti, tek kelimeyle mükemmeldi.
Mutfak Sanatları öğrencilerini artık çok yakından takip eder oldum.
Bu bölüm üniversitenin yeni rektörü Prof. Dr. Tunçdan Baltacıoğlu’nun fikriyle kurulmuştu. Bunun ne kadar yerinde bir öneri olduğunu bugün daha iyi görüyoruz.
Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu’nu Yrd. Doç. Dr. Nilgün Gürkaynak yönetiyor. Nilgün’ü de çok uzun yıllardır tanırım, işinde iddialı biridir.
Burayı çok yakın zamanda Türkiye’de konuşulan bir bölüm yapacağından eminim.
Daha şimdiden bunun belirtilerini görüyoruz.
Okul, mezunlarını vermeye başladı.
Türkiye’nin, özellikle de Ege Bölgesi’nin yetişmiş, nitelikli insanlara çok ihtiyacı var. İyi restoranlar, iyi işletmeler ve alternatif mutfaklar sunuyor olmamız gerekir.
Bu açıdan çok eksiğimiz olduğunu düşünüyorum.
Eğer İzmir büyüyecekse, Ege Bölgesi’nde bundan böyle daha fazla yabancı yaşayacaksa o zaman dünya mutfağının iyi örneklerini sunan restoran sayımızda da artış olmalı.
Yani her şey rakı ve balık değil...
Deneysel mutfağa ilgi giderek artıyor.
Ve elbette Ege mutfağının güzelliğini, sağlık sırlarını da dünyaya anlatmalıyız.
O yüzden ben bu bölümü çok önemsiyorum.
Öğrencilerin bazılarıyla tanıştım, biraz sohbet ettim.
Hepsinin gelecek planları çok güzel ve inanıyorum ki, bu hayallerin bir bölümü bile gerçekleşse İzmir’de çok şey değişir.
Bir ayrıntı daha...
Ekrem Demirtaş’ı yürekten kutluyorum.
Ekrem Bey’in bu bölümle özel ilgilendiğini biliyorum.
Mutfak Sanatları’nı öne çıkaracak özel projeler hazırladığını da düşünüyorum.
Çok da iyi yapıyor.
Tüm öğrencilerle ilgileniyor, hepsini yüreklendiriyor, teşvik ediyor.
Bu hoşuma gidiyor, çok da değerli buluyorum.
Paylaş