Paylaş
Çok başarılı bir örnek oldu. Bunda kurucusu Kaya Tuncer’in önemli bir rolü var.Her zaman anıyorum. Geçen gün çok beğendiğim ve yakından takip ettiğim Hugo Boss tesislerine gittim. 1999’daki açılışını dün gibi hatırlıyorum. O günden bu yana birçok fabrikayı gezme imkanım oldu. Her seferinde hayranlıkla ayrıldım. Saat gibi işleyen bir yer Hugo Boss... Kaliteyi her zaman ön planda tutan, verimliliği unutmayan ama bütün bunları yaparken insan odaklı bir çalışma felsefesini ortaya atan bir marka...
Yıllar önce Stuttgart’taki merkezlerine gidip yaratıcı ekiple üç gün geçirmiştim. Benim için çok keyifli bir deneyim olmuştu.
İzmir’deki tesisler Almanya’dan bile daha iyi...
Son gittiğimde daha da iyi buldum.
Üstelik Hugo Boss Türkiye’nin yeni yatırımlara hazırlanıyor olması da çok hoşuma gitti.
Pandemi döneminde birçok konuda alışkanlıklarımız değişti.
Yıllardır takım elbiseyi üzerinden çıkarmayan ben bile bu dönemde daha spor giyinmeye başladım. Hugo Boss Tekstil Sanayi Genel Müdürü Arif Kaya da bunu doğruladı.
Pandemide üretim bantlarında talebe göre değişiklikler yaptıklarını söyledi ve ekledi: “Salgınla birlikte hazır giyim trendleri daha önce hiç görmediğimiz bir hızda değişti. İnsanların tercihleri rahatlığın daha ön planda olduğu spor giyime kaydı. Salgın sonrasında da büyük ölçüde bu kalıcı olacak. Güncel trendlerin etkisiyle, hazır giyim endüstrisi, moda, satış kanalları, lojistik, sürdürülebilirlik gibi birçok farklı eksende, eş zamanlı olarak ve hızla dönüşüyor. Bu yeni durumda esneklik ve zamanında teslimat her zamankinden daha da önemli bir hale geldi. Hugo Boss Türkiye olarak buna hazırız. İzmir’in konumu, insan kaynağı avantajı ve dijitalleşmedi gücü bizi ön plana çıkardı.”
İzmir’deki tesislerde 3 bin 500 kişi çalışıyor. 2022 yılı sonuna kadar 1000 kişi daha istihdam edilecek. Yani Hugo Boss Türkiye’de büyümeye devam ediyor.
Dünyada giyilen Hugo Boss markalı ürünün
Yüzde 40’ı İzmir’den
HUGO Boss erkek giyim, kadın giyim, spor giyim, gömlek ve penyede grubun en önemli üreticisi konumunda. İzmir’deki üretim tesislerinin payı erkek giyimde yüzde 40, kadın giyim ve gömlek ürün grubunda yüzde 35 olmuş.
Arif Kaya; “Avrupa pazarına yönelik tüm hazır giyim ürün gruplarında, grubun ana üretim platformu haline geldi. Ürün portföyümüzü hızla genişletiyoruz. Bu doğrultuda yatırımlarımızı artırdık, önümüzdeki dönemde de artırarak sürdüreceğiz. 2022 yılında mevcut üretim kapasitemize 2 milyon penye ürünü ekleyeceğiz. 2022 sonuna kadar büyüme stratejimiz çok net. Türkiye’de yatırımı destekleyen bir ortam var. Serbest bölgede olsak da istihdam teşvikinden çok faydalandık. Yeni yatırım için de teşvik başvurusu yapacağız. Yeni istihdamımızın yarısını İŞKUR ile birlikte sağlıyoruz” diyor.
Tesisleri gezerken iş görüşmelerine de denk geldim.
Hugo Boss’ta çalışmanın bir ayrıcalık olduğunu gözlemleyerek anladım.
Çin’e giden sipariş
Türkiye’ye döndü
PANDEMİ bazı siparişlerin Çin’den Türkiye gibi ülkelere kaymasına neden oldu. Bangladeş, Vietnam gibi tekstilde iddialı ülkelerden de kayma oldu.
Arif Kaya diyor ki:
“Kovid-19 vakalarının Asya’daki şirketleri çok etkilemesinden dolayı Türkiye’ye sipariş kayması var. Ülkemizdeki şirketler bu süreci hükümetin de desteği ve politikalarıyla çok iyi yürütüyor. Bu sipariş kaymasından şirketimiz de payını alıyor. Önümüzdeki yıl şirketimizde çok ciddi bir büyüme beklentisi var. Spor ürünlerinde büyüyoruz. Bisiklet yaka ve polo yaka tişörtlerde bu yıl 500 bin, gelecek yıl yeni yatırımla 2 milyon, sonraki yıllarda 4-4.5 milyon adet üretim yapacağız. Eğer spor ürünlerinde tahmini büyümeyi sağlarsak yeni istihdam sayısı daha da artabilir.”
Galiba giyimde hala klasikçiyim
ÜRETİM tesisinde gezerken yeni ürünleri de inceledim. Ben güya bu pandemide spor giyindiğimi zannediyordum. Tam da öyle değilmiş. Takım elbiselerin pantolonları bile ipli hale gelmiş. Yani kemer kalkmış. Takım elbisenin içine gömlek yerine tişört giyenlerin sayısı da artmış. Yani ben hala klasik giyinmeye devam ediyorum. Arif Kaya kendinden örnek verdi. “Takım elbisenin altına beyaz spor ayakkabı giymeye başladım” dedi. Örneğin bu da bana uzak... Düşüncede liberal, açık, her şeyi kabul eden ben; giyimde o kadar da liberal, özgürlükçü olmadığımı anladım.
Yine de değişen bu alışkanlıkları kendimde denemeye çalışacağım.
Paylaş