Paylaş
Ege Yapı’nın Ege’si Egeli olmaktan değil; İnanç beyin eşi Ege hanımdan geliyor.
Ama şunu söyleyeyim.
Bugüne kadar uluslararası arenada sayısız ödül sahibi 25 projeye imza atan şirketin gelecekteki önemli projeleri İzmir ve çevresinde; Ege’nin kıyılarında olacak.
Avrupa’nın en büyük ve ilk karma yaşam projesi olan Batışehir çok sayıda ödül aldı. Pega Kartal, İz Tower, İz Park, Shangri La Bosphorus Hotel, Grand Sheraton Samsun Hotel de akıllarda kalan diğer yatırımlar...
İstanbul’da Hasköy, Bahçeşehir, Şile, Yenisahra, Ataşehir ve Kağıthane Şirintepe’de projelere başlayacak olan Ege Yapı, İzmir’de Urla Kekliktepe, Alsancak, Dikili ve Urla Yağcılar’da aynı dönemde projelere start verecek.
Aslında İzmir’e ilgi uzun zamandır devam ediyor.
Pandeminin etkisiyle bu daha da hızlandı.
Hibrit çalışma modelleri de benimsenince birçok kişi Ege’de yaşamaya başladı.
Ya da bu kalışlarını uzattı.
İnanç Kabadayı’ya bölgede neler yapacaklarını sordum.
Şöyle anlattı;
“Ege Bölgesi’nin bizim için çok özel bir yeri var. Üstelik çok özel bir yaşam deneyimi vaad ediyoruz. 80 dönüm arazi üzerine 250 ile 450 metrekare arasında değişen toplam 70 müstakil villadan oluşan ilk projemiz Urla Kekliktepe’yi bu yıl teslim edeceğiz. Sonrasında da bölgede sektörün örnek projelerini hayata geçirmeye devam edeceğiz. Örneğin Dikili projemiz 100 bin metrekare arsada otel, ticari alanlar ve yüzme havuzlu villalardan oluşacak. Alsancak projesi de 32 bin metrekare inşaat alanında tren garının yanında yer alacak. Konut ve ticari ünitelerden oluşacak.”
Kabadayı, endeksa verilerine göre Ocak 2019’dan bu yana yüzde 735 oranda değerlenen Urla Kekliktepe’nin yatırımcısına en çok kazandıran bölgelerin başında geldiğini söylüyor.
Öyle anlaşılıyor ki; Ege Yapı ismini bundan böyle daha sık duyacağız.
Sürdürülebilir konuta
vergi teşviği gelsin
İNANÇ Kabadayı sürdürülebilirlik konusunu sektörün ön plana çıkarması gerektiğini söylüyor. Ben de katılıyorum.
İklim krizinin daha başlangıcında olduğumuzu düşünecek olursak; sürdürülebilirlik kavramını daha çok konuşacağımız anlaşılıyor.
Kabadayı; projeleri “A Sınıfı Enerji Belgesi” alabilecek şekilde planladıklarını söylüyor. Bir de önerisi var.
Bu kriterin gayrimenkul geliştirici ve tüketici tarafında farkındalık yaratması için vergisel teşvik verilmesi gerektiğini düşünüyor. Kabadayı, “A Sınıfı Belgeli projeden ev alana emlak vergisinde yüzde 20 indirim, çöp vergisinde yüzde 20 indirim gibi finansal teşvikler sağlandığı zaman tüketici bu konuyu daha iyi özümser. Biz enerji verimliliği sağlayan projeleri üretmek için ortalama yüzde 7’ye varan maliyetlere katlanıyoruz. Bunun karşılığında, tüketicinin faydasına avantajlar sağlıyoruz. Bu konularda kamu teşvikler sağlayarak bu tür çalışmaları birçok projede yaygın hale getirebilir” diyor.
İyi örnekleri bence devlet de desteklemeli.
Bu öneriyi önemsiyorum.
Doğru mühendislikle her
zeminde inşaat yapılır
DEPREM Türkiye’nin gerçeği...
O yüzden kentsel dönüşümü hızlandırmalıyız.
İnşaatın nereye yapılacağının tamamen bilimsel bir konu olduğunu ifade ediyor Kabadayı ve “Doğru yöntemlerle yapılırsa deniz üzerine de depremden etkilenmeyecek sağlam binalar yapılabilir” diyor. Ve ekliyor;
“Bunun dünyada da örnekleri olduğu gibi biz de bu tür inşaatlar yaptık. Örneğin, Shangri-La Otel’i deniz seviyesinden 25 metre aşağıda inşa ettik. Doğru mühendislikle bir şey yaptığınız sürece her yüzeye inşaat yapılır.”
Deprem konusunda devletin yönlendirici, denetleyici olması elbette çok önemli. Ama özel sektöre de düşen şeyler var. İnanç Kabadayı bu konuda da şunları söylüyor;
“Deprem Yönetmeliği’nin doğru uygulandığını denetleme mekanizması ile anlayabiliriz. Bizim sektörde, gayrimenkul geliştiricisi ile inşaat müteahhidini ayırmamız lazım, ikisi aynı değil. Gayrimenkul geliştiricisi herkes olabilir. Birkaç kişi bir araya gelerek sermayesini birleştirip bir arazi alıp doğru proje müellifleri, doğru müteahhidi bularak inşaat yapma yetkisine sahip. Ancak müteahhitlik hizmetleri verebilmek için gerekli teknik kadroların, büyük ölçekli inşaatlarda A sınıfı belgeye ihtiyaç var. İnşa etmek ihtisas işidir. Bilgi, tecrübe, teknoloji gerektirir. Türkiye’de şu an uygulamada olan deprem yönetmeliği dünyadaki en iyi yönetmeliklerinden birisi. Burada uygulama ve denetleme kısmında eksiklikler olduğunu görüyoruz. Uygulama uzman firmalara yaptırılır ve denetim mekanizmaları güçlendirilirse güvenli yapılarımızı inşa etmiş oluruz.”
Kalıcı çözüm şart
KONUT fiyatları ve kiraları en çok konuştuğumuz konulardan biri. “Belki fiyatlar artmaz ama inmez” diyen de var; “Enflasyon devam ettiği sürece artış da devam eder” diyen de... Kira fiyatlarına devlet yüzde 25’lik bir düzenleme getirdi. Aslında birçok yorum kiracıya göre yapılıyor. Oysa madalyonun iki yüzü de var. Mülk sahibinin de haklı olduğu yanlar yok mu?
Resmi enflasyon belirlenen kira yüzdesinin iki katıysa, burada da bir çelişki yok mu? O yüzden bu konulara kalıcı çözümler getirmek gerekir. O yüzden sağlıklı konutlar üretmeliyiz. Kentsel dönüşümü hızlandırmalıyız. Markalı konutlarla sürdürülebilir bir çevreyi teşvik etmeliyiz. Yapacak çok iş var.
Paylaş