Hastanenin eksi birinci katından çıkan grup

Üç hafta önce pazartesi sabahı Ege Sağlık Hastanesi’nde buluştuk. Beni Universal Hastaneler Grubu Ege Bölge Koordinatörü Dr. Ulvi Ünal karşıladı. Beraber odaya girdik, ameliyat için hazırlık başladı.

Haberin Devamı

Önce kanlar alındı, damar yolu açıldı.
Bu arada iki değerli doktor arkadaşım, Berkhan Savaşçın ve Dündar Sabah da geldi.
Tabii, yanlarında Murat Çelik ile birlikte...
Murat, ameliyatta bana anestezi yapacak doktorumdu. Ameliyatla ilgili bana bilgi verdi, ne kadar süreceğini, ne yapılması gerektiğini, nasıl yol izlemek istediğini, neyi neden ve nasıl yaptıklarını tek tek anlattı.
Öyle ikna edici konuştu, öyle ayrıntılar vererek anlattı ki...
Gazeteci merakıyla her şeyi bir anda soran ben bile tek soru sormadan, “Tamam, anladım Murat, bir an önce şu ameliyata girip çıkalım” dedim. Beş, on dakika sonra da kendimi asansörde buldum.
Baktım, “Eksi 1’e...” bastılar.
Ege Sağlık’ta ameliyathaneler eksi birdeydi.
En sevdiğim ve takip ettiğim tek dizi “House” olduğu için, aşağıya indiğimde gördüğüm sahneler bana hiç yabancı değildi.
Doktorlar, hemşireler, ameliyathane ve konuşmalar...
Ve bir de fonda çalan müzik...
Murat’a döndüm, “Müzik tercihi senin mi?” diye...
“Ruh halimize göre değişiyor, ama müziksiz olmaz, buraları başka türlü çekilmez” dedi.
Haklıydı...
Benim için müzik vazgeçilmez.
Yazı yazarken, kitap okurken, herhangi bir şeyle ilgilenirken müziksiz yapamıyorum.
Ameliyata girerken bile...
¡¡¡
Neyse...
Ameliyata girdik, sağ bacağımdaki atan lifler, kaslar tamir edildi.
Nasıl olsa içim rahattı, iki yakın dostum Berkhan Savaşçın ve Dündar Sabah’a güvenim sonsuzdu.
Her şey yolunda gitti. Akşamında anestezi uzmanım Murat Çelik geldi, nöbetçiydi, uzun uzun sohbet ettik.
Bu sefer ameliyatlardan değil, hayattan...
Ve daha çok müzikten...
“Eksi bir”de yapamadığım, gazeteciliği akşamında yapmaya başladım.
Oradan girdim, buradan çıktım.
“Tanıdığım bütün doktorlar, ya müzik sever ya müzik yapar” dedim ve Murat’ı en hassas olduğu yerden yakaladım.
“Ben de” dedi, sonra “Biz de” demeye başladı.
“Sen ne yapıyorsun”, “Siz ne zaman oldunuz” diye sordum.
¡¡¡
Murat Çelik’in hayatının büyük bir bölümü hastanede geçiyor. Geriye kalan küçük bölümde de Murat için, ailesi ve müzik var. Tabii, felsefeye de meraklı, ama onun müzik aşkı başka bir hikayenin yazılmasına neden olmuş.
Bas gitar çalıyor, tıp okurken derslere ara vermiş, ilk fırsatta da geri dönmüş.
Dönüş o dönüş, sonra da besteler, amatörce girişimler...
Dediğim gibi hayatının büyük bir kısmı “Eksi birinci katta” geçiyor.
Bir gün müzikle ilgilenen doktor arkadaşlarına demiş ki:
“Bir grup kuralım, hem bu ağır temponun getirdiği stresten uzaklaşırız, hem de kendimiz için birşeyler yaparız...”
“Tamam” demişler ve isim düşünmüşler....
Bana sorsalar da aynı ismi önerirdim.
Ameliyata giderken, ilk gözüme çarpan “Eksi bir” katıydı.
Onlar da kendilerine “Grup Eksi Bir” demişler.
Çok da güzel yapmışlar...

Haberin Devamı

Öyle keyif alıyorlar ki yakında doktorluk hobileri olabilir

Haberin Devamı

Peki kimlerden oluşmuş bu “Grup Eksi Bir...”
“-1”; doktorlardan kurulu bir amatör rock grubu...
Grubun temeli, okul ve ihtisas arkadaşlarının, beraber çalıştıkları hastanenin bodrum katındaki (-1) ameliyathanede atılmış. Aynı zamanda, bir hobi olarak sıfırın altında bir noktadan yola çıktıklarını da simgeliyor. Bir gün en azından sıfır noktasına varabilme çabası içindeler.
“-1” sadece çok özel projelerde yer alıyor. Prensip olarak kendi ülkeleri dışında da sahne almıyorlar.
İşte grubun üyeleri...
? Murat Çelik (Bass guitar): Kardiyak anestezist. Grubun fikir babası... Güzel sesi ve gitar çalma yeteneğine rağmen “basçı” olmak istedi. Mardin’de doğdu. Tıp Fakültesi’nde klasik gitar dersleri ile başlayan müzik çalışmalarına ağır dersler nedeniyle ara verdi. Basamak Tiyatro Grubu’na İstanbul turnesinde gitarla eşlik etti. Seagulls Grubu’nda bas gitarist olarak rock müzik çalışmalarına başladı. Grup kendi parçalarını, İzmir’de pek çok etkinlikte çaldı. “Herşey Rock’la Başlıyor” adlı parçaları TRT Sansür Kurulu’na takıldı (“Kara kara” nakarat bölümünün toplumu karamsarlığa sürükleyebileceği söylendi). Mecburi hizmet nedeniyle İzmir’den ve gruptan ayrıldı. Evde çocukları büyürken, yükselen stereo sesleri arasında uzunca bir süre gitarlarına dokunamadı. Müzikle uğraşmanın insan ruhunu ayakta tutan önemli bir unsur olduğuna inandığı için 2010 yılında meslektaşları ile birlikte “Eksi 1 Grubu”nun kuruluşunda bas gitarist olarak yer aldı. Birsen ile evli, Arman ve Defne’nin babası olan Murat Çelik meslektaşları için çalma fikrinin verdiği heyecan ile çalışmaları ivme kazanan bu grubun, uzun yıllar keyifli konserlere imza atacağını düşünüyor.
? Kıvanç Metin (Lead vocal, electric guitar): Erişkin ve pediyatrik kalp ve damar cerrahisi uzmanı. Transplantasyon, ventrikül destek cihazları ve konjenital kalp cerrahisi ile ilgili. Kendisine “kalp damarcı” denmesine sinir oluyor, renk vermiyor. Solak... Bu nedenle yıllarca gitar çalmayı öğrenemedi. Bir gün Murat’ın eski gitarını eline aldı ve “Neden olmasın?” dedi. Dicle’yle evli, Yağmur ile Irmak’ın babası.
? Selman Konakçı (Drums): Kardiyak anestezist. İzmir’de doğdu, okudu, spor yaptı, büyüdü, sonunda doktor oldu. Şimdi de bateri çalmaya çalışıyor. Serap ile evli, Eren’in babası. Gerisi nafile...
? Burak Sade (Electric guitar): Nöroşirürji uzmanı. Arkadaşlar “Müzik ruhun gıdasıdır, yer misin?” demişler, o da “Yerim” demiş. Ama görmüş ki, yemek yemek başka, yemek yapmak başka, mutfak bambaşkaymış. Birlikte çalarken o kadar keyif alıyorlar ki, beyin cerrahisi her an en büyük hobisi haline gelebilir.
? Tolga Bıçakcı (Keyboard, coach, maestro, teacher): Diş hekimi... Grubun en taze elemanı... Sadece klavye çalmıyor. “Şef ve üstad” diyorlar.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları