Paylaş
Yazın sıcağında siyaset ikinci plana itiliyor, normaldir... 2012’nin takviminde bir seçim yok ama Meclis açılır açılmaz tartışacağı bir konu var. Başbakan Tayyip Erdoğan son katıldığı televizyon programında bunu açıkladı:
“Eğer diğer partiler de aynı görüşte olursa, yerel seçimleri 2013’ün sonlarında yapmak istiyoruz...”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yedi yıllık görev süresi 2014 Ağustos’unda doluyor.
Eğer takvimde oynanmayacaksa, Türkiye beş ay içinde iki seçim yapmak zorunda kalacak.
Çünkü 2014’ün Mart’ında belediye seçimlerinin yapılması gerekiyor.
Bir yıl sonra, yani 2015’in Haziran ayında da milletvekilliği seçimleri...
Cumhurbaşkanını bu sefer halk seçecek, öyle gözüküyor ki bu süreç de epey heyecanlı olacak.
Başbakan, “Daha iki yıl var” dese de AK Parti’nin Erdoğan’ı aday göstereceğine kesin gözüyle bakılıyor.
CHP’nin de, MHP’nin de olası adayları üzerine kulisler şimdiden yapılıyor. Hatta ortak bir aday konusunda bile uzlaşabileceği ifade ediliyor.
Kimler aday olursa olsun, bu yarışın Türkiye’nin gündemini uzun bir dönem kapsayacağı kesin...
AK Parti’nin birbirine çok yakın tarihlerde olacak iki seçimi ayırmak düşüncesini muhalefet de isteyebilir.
Yani 2013’ün Ekim veya Kasım’ında belediye seçimleri pekala yapılabilir.
***
Şundan emin olun...
Her seçimin öncelikleri, sembolleri ve hedefleri vardır.
İster öne çekilsin, ister zamanında yapılsın yerel seçimlerin en önemli önceliği de, sembolü de, hedefi de İzmir’dir.
Bu kaçınılmazdır.
AK Parti’nin İzmir’i ne kadar istediği, Başbakan Erdoğan için İzmir’de seçimleri birinci bitirmenin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya herhalde gerek yok. Erdoğan’ın en güvendiği bakanlarından olan Binali Yıldırım’ın İzmir’den aday gösterilmesi, Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da yine İzmir’e gönderilmesi uzun vadeli siyasi hedeflerin bir göstergesi... Kabul etmek lazım ki, Binali Yıldırım da her fırsatta İzmir’e geliyor ve kentin projelerini takip eder bir görüntü veriyor.
CHP için ise İzmir’e “terk edilmemesi gereken bir kale” olarak bakılıyor. 1999’dan bu yana iktidarda olan sosyal demokratlar, bu bayrağı dalgalandıracaklarından emin... Bunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yorumlarından anlıyoruz.
***
2001’deki seçim sonrasında psikolojik üstünlük AK Parti’nin lehine esmişti. Gerçi her iki parti de seçimlerde yüzde 7’lik bir artış yakalamış olsa da, iki bakanlı temsil edilen AK Parti’nin bu çıkışı CHP’ninkini gölgelemişti.
Bu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyona kadar devam etti; sonrasında bu üstünlük CHP’ye geçti.
CHP’de tartışılan bir diğer ayrıntı ise Aziz Kocaoğlu’nun nasıl bir karar vereceği yönünde... “Adaylığı düşünmüyordum ama bu operasyonlardan sonra fikrimi değiştirdim. Yüzde 90 adayım...” şeklindeki sözleri epeyce tartışıldı.
Ben, Kocaoğlu’nun kararını henüz netleştirmediğini ve yine altı ay kala açıklayacağını düşünüyorum.
2013 Ekim’inde seçime gidilecekse, Kocaoğlu’nun kararını da nisan, mayıs gibi öğrenmiş oluruz.
***
Öyle ya da böyle, yazın sıcakları geçer geçmez, Türkiye seçimi konuşmaya başlar. Seçimi konuşmak, zaten seçim sürecini başlatmak demektir. Bir ay sonra Türkiye derin kulislerin, ince hesapların, farklı ayrıntıların içinde olacaktır.
Dediğim gibi gözler, dikkatler yine İzmir’de olacaktır.
Paylaş