Paylaş
Kısa bir yürüyüş yaptım.
Başında son da olsa baharın keyfini çıkarmak istedim.
Sonra Kordon’a gittim; Alsancak’a...
Törenlerin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı’na yakın bir yerde durdum, Kordon’da yürüdüm.
İzmir müthiş bir şehir...
İki yakayı ayıran o körfez, bazen de iki yakayı birleştiriyor.
Hele böyle günlerde, 9 Eylül gibi İzmir’in doğum günü kabul edilen günlerde bu şehir çok daha güzel oluyor.
Çocukları, gençleri gördüm Kordon’da; ellerinde bayraklar...
Biraz yaş almışları gördüm Cumhuriyet Meydanı’nda; sanki eskiyi yaşarmışçasına duyguluydular.
Böyle günlerde Türkiye bir başka oluyor.
Türk insanın sağduyusu, vatanına olan bağlılığını, Cumhuriyet değerlerine gönülden destek vermesini, Atatürk’ü unutmamasını, devletine sahip çıkmasını seviyorum.
O yüzden karamsar olanlara tavsiyemi yineliyorum.
Ben Türkiye’nin geleceğine inananlardanım.
Siz de inanın...
Türkiye güzel, güçlü, büyük bir ülke...
Bunu anlamak için özel günlerde evde değil sokaklarda olun, halkın arasına karışın, onlara kulak verin.
Çocuklarımızı, gençlerimizi dinleyin.
Çünkü bizim yapamadıklarımızı onlar yapacak, eksik bıraktıklarımızı onlar tamamlayacak.
Bu ülkenin nefsine, ferasetine, sağduyusuna inanıyor ve güveniyorum.
Müthiş bir 9 Eylül daha kutladık.
Her şey çok güzeldi, İzmir yine rengarenkti.
Eylülde hele 9 Eylül’de İzmir çok güzeldir.
Cem Yılmaz Nettalks için geliyor
ŞELA (Habif) Nettalks söyleşilerinde yine çok iddialı bir ismi getiriyor.
Cem Yılmaz; 26 Eylül saat 15.00’te İzmir Swissotel Büyük Efes’te olacak.
Yani Şela soracak, Cem Yılmaz cevaplayacak.
Çok renkli olacağını şimdiden söyleyebilirim.
İlk konuk Ayşe Arman’dı ve çok iyiydi.
İkinci konuk Azra Kohen’di; son dönemin en çok konuşulan yazarlarından biriydi.
Üçüncü çok sevdiğim bir isimdi; Ali Poyrazoğlu.
Şimdi ise Cem Yılmaz...
Her biri kendi alanında iyi olan isimler...
Son dönemde sıkça yazıyorum.
Katıldığım toplantılara ilgi azalıyor. İnteraktif formatta olan salon toplantıları ise dolup taşıyor.
Nettalks da onlardan biri...
Üstelik hem keyifli bir gün geçiriyorsunuz, hem de kendi adınıza bir sosyal sorumluluk projesine de ortak oluyorsunuz, katkı veriyorsunuz.
Şela, geliri her seferinde bir başka kuruma, vakfa bağışladı.
Bu sefer Türk Eğitim Vakfı’na gidecek.
Dikkat çekmek, katılımcı sayısını artırmak için bu yöntemi doğru buluyorum.
Hem iyi konuklar, hem aktif bir söyleşi düzeni ve geliriyle bir katkı yapabiliyorsunuz.
Sevgisiz vicdansız
adaletsiz olmaz
İYİ düşünmemiz için çok neden var. Bir de madalyonun diğer tarafını da unutmamak gerekir. Özellikle son dönemde giderek artan şiddet olaylarını...
Geçen hafta medyaya yansıyan kadın cinayetlerini tek tek okumanızı isterim.
Bu katliamların ardından yetim kalan çocuklarımız var, çaresiz aileler, yakınlar var.
Okudukça öylesine hazin hikayeler çıkıyor ki...
Ben bir birey olarak çok etkileniyorum.
Umutsuz bakan bir çift göz beni perişan ediyor; hele o gözler bir çocuğa aitse...
Kadın cinayetleri konusunda toplumun mutlaka birşeyler yapması lazım.
Yasaların sertleşmesi de yeterli olmayacaktır.
Herkesin üzerine düşeni yapması gerekir.
Bakın İstanbul’da İTÜ Elektrik Mühendisliği’nde okuyan bir gencimiz gaspçılara para vermediği için herkesin gözü önünde bıçaklandı.
23 yaşında bir genç...
Onun arkasından ağlayan kardeşinin fotoğraflarına bakakaldım.
9 yaşındaki Kerem’in o bakışları...
Abisini geri getirmek mümkün değil.
Pis, kahpece bir cinayete kurban oluyor.
Evet; Türkiye’de iyi şeyler oluyor ama kötüye giden bazı olayların da üzerine gitmeliyiz.
Tekrar ediyorum.
Yasalar, polisiye tedbirler bazen yeterli olmaz.
Toplumun değer yargılarını, aile yapısını yeniden gözden geçirmesi gerekir.
Sevgisiz, vicdansız, adaletsiz olmaz.
Eğitime odaklanalım
AJANS Press ve PRNet’i 2018 yılında yapılan araştırmaya göre Türkiye’deki 0 ila 2 yaş arasındaki çocukların sadece yüzde 0.9’u kreşe gidiyormuş. Kreşe gitme oranı en düşük diğer ülkeler ise yüzde 2 ile Kosta Rika, yüzde 3 ile de Meksika... En yüksek oran Danimarka’da... Hatırlatayım Almanya 1 yaşından sonra kreşi zorunlu hale getirdi.
Haklılar, çünkü...
Bir çocuğun karakter gelişimi 0 – 7 yaş arasında oluyor.
Diyorum ki...
Bir süre için her şeyi bırakalım eğitime odaklanalım.
Paylaş