Paylaş
Sadece Bodrum mu, Çeşme mi, Kuşadası mı, sadece Antalya mı?
Sadece tatil kentleri mi, Çanakkale’den İskenderun’a kadar uzanan sahil şeridi mi?
Bana göre Türkiye’nin tamamında yeni bir imar, yeni bir mimari anlayışa ihtiyaç var.
A’dan Z’ye tasarlanmış, her detayıyla ilgilenilmiş, bir tane korunmuş; eskisine göre yenisi yapılmış, örnek verebileceğimiz bir tek şehrimiz var mı?
Yok; bulamazsınız.
Belki de son dönemde Alaçatı’yı bu kadar öne çıkaran mimari bütünlüğü; eskiyi koruması oldu, planlı büyümesi oldu.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Bütün sahil bandını denetleyeceğiz. Kıyı kenar çizgisi incelemesi yapacağız. Belediyeler bu inşaatlar yapılırken neredeymiş, nasıl izin vermişler anlamak mümkün değil. Haklarında dava açılabilir, gerekirse de görevden almalar olabilir. Denetimler ve cezai işlemlere hemen başlıyoruz. Valilikler kolluk güçleri verecek. Yıkımlara başlayacağız” sözleri Bodrum’da tsunami etkisi yaptı.
Dalgalar Bodrum’dan Çeşme’ye kadar uzandı.
Yurtdışına çıktığımda kıskandığım tek şey var; o da şehircilik anlayışı, insanların geçmişine sahip çıkmaları...
Şimdi cevaplanması gereken şu...
Geçmişin bu yanlışları nasıl düzeltilecek, adeta işgal edilmiş kıyı şeritleri nasıl boşaltılacak, yanlışın yerine doğru nasıl yapılacak?
“Kazanılmış haklara dokunulmayacak” dediğinizde de, “Dokunacağız...” dediğinizde de iş çok kolay değil.
Dokunmazsanız yapanın yanına kar kalacak, dokunsanız geçmişin yasaları izin vermiş, bugün ne diyeceksiniz.
Gerçek şu ki...
En azından bundan sonra yanlış yapılmasını önlemek, ya da kentsel dönüşümü kıyılar için de düşünmek gerekiyor.
Başbakan’a Çeşme’de TOKİ konutlarını da hatırlatmak lazım
Başbakan Erdoğan’ın kıyı şeridi için söylediği sözleri haklı buluyorum. Keşke devletin kaynakları olsa da; Türkiye’nin sahil şeridi turizme göre yeniden planlansa... Ama zor; milyarlar harcasanız da bu dönüşümü sağlamak kolay olmayacak. Tam yeri gelmişken, Başbakan’a Çeşmelilerin isteğini de hatırlatmakta fayda görüyorum. Çeşmeliler uzun zamandır TOKİ’nin çok katlı projesini eleştiriyor. Hatta “TOKİ’ye değil, Çeşme’de çok katlı yapıya karşıyız” diye de bir slogan geliştirdiler.
Çeşme’nin konut ihtiyacı elbette var. Hizmet ve turizm sektöründe büyüyen her yer için konut ihtiyacı bulunuyor. Ama bunun yerinin iyi tespit edilmesi gerekiyor. TOKİ’nin önerisi Çeşme’nin siluetini bozacak bir konumda...
Başbakan hazır böyle bir çalışma başlatmışken Çeşme’yi de yeniden gözden geçirmeli...
Çünkü geçmişte yapılan hatalar kolay kolay düzeltilmiyor.
Çeşme’yle ilgili birkaç hatırlatma daha
Hazır gündemdeyken, hazır Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bu işle görevlendirilmişken Çeşme’yle ilgili uzun zamandır bekleyen birkaç konuyu daha yazmak istedim.
* Çeşme’nin planları hala bekliyor. Öyle birkaç yıldır filan da değil; tam sekiz yıldır Çeşme plansız bir durumda... Öyle olunca ne yatırım yapılıyor, ne de büyük projeler hayata geçiyor. Örneğin Çiftlikköy’de Rus işadamlarının yapacağı yedi yıldızlı otel için kim bilir kaçıncı projeye çiziliyor. Bunun gibi onlarca yatırım sırada... Yaz bitiyor, kış geliyor, yıllar geçiyor, Çeşme plansız olmaya devam ediyor.
* Ecrimisil fiyatları el yakıyor. Bodrum’un, Antalya’nın 10 katı değerinde ödenen ecrimisil fiyatlarına her Maliye Bakanı “Düzeltiyorum” dedi, ama somut bir adım atılamadı. Sonunda da “Belediye emlak fiyatlarını yükseltmiş, ecrimisil rakamlarının yüksek olmasının nedeni bu” denilerek, işin içinden çıkılmaya çalışıldı. Gerçeğe yakın fiyatları belirlemek ne zamandan beri belediyenin bir yanlışı olarak kabul ediliyor, merak ediyorum. Ecrimisil parasını ödeyen sadece işletmeler değil; yazlık siteler de bu ücreti ödüyor ve fahiş rakamlar talep ediliyor.
30 Eylül’e denk geliyor
İzmir eski milletvekili Canan Arıtman büyükşehire aday, İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler büyükşehire aday... 2 Eylül’e kadar daha fazla aday adayı çıkar mı bilemiyorum. Ama şunu biliyoruz. Aziz Kocaoğlu; bir önceki seçimde yaptığı gibi aday olup olmayacağını altı ay kala açıklayacak. Bu tarih de 30 Eylül’e denk geliyor. Bu tarihe kadar büyükşehir için yapılan bütün senaryolar geçersizdir. Bir kurgudur. “Adayım” derse Ocak’ı beklemek gerekecek. Çünkü CHP’nin özelikle İzmir’i Ocak ayında kamuoyuyla paylaşması bekleniyor. “Aday değilim” derse de; o zaman da senaryolardan senaryo beğenin...
Paylaş