Dişçiliği bıraktı Urla’da butik şarapçılığa başladı

VERİTAS’ın düzenlediği Master of Wine tadımı bir kez daha gösterdi ki; Ege’nin şarapları yükselen bir trend yakalamış durumda...

Haberin Devamı

Türkiye’ye gelen dokuz şarap uzmanı Ege’nin şaraplarına “çok iyi” ve “olağanüstü güzel” notlarını verdi.
Ama uzmanları asıl şaşırtan Urla bölgesinin şarapları oldu.
Çeşme Yarımadası’nı yakından takip ediyorum.
Urla’yla başlayan Seferihisar’la devam eden; Çeşme Ovacık’a kadar uzanan bölgedeki bağların yüzölçümü giderek artıyor.
Göreceksiniz, İzmir butik şarapçılığın en önemli merkezi olacak.
Kendi mesleklerini bırakıp, Urla’ya yerleşen ve bağcılığa gönül verenlerin sayısı giderek artıyor.
Bugün size işte öyle bir öykü anlatmak istiyorum.
Esas mesleği diş hekimliği olan Ayda Kalelioğlu’nun hikayesi İzmir Karşıyaka’daki evlerini Urla’ya taşımasıyla başlıyor.
Ayda Hanım, bir süre sonra diş hekimliğini bırakmaya ve butik şarap üretimi için özel eğitim almaya karar veriyor.
Bir uçak bileti alıp Fransa’ya gidiyor.
Kuzey Fransa ile Güney Almanya’nın Fransa sınırında özellikle Champagne ve Bourgogne bölgelerinde araştırmalar ve incelemeler yapıyor.
Ayda Kalelioğlu, daha sonra Güney Fransa Bolen’de “Universite du Vin” de eğitim alıyor.
Üzümün bağdan hasat edilip, şarabın şişelenmesine kadar geçen sürecin, teknik adıyla “oenologie” eğitimi alan Kalelioğlu “Kendi şarabımızı üretirken yabancı uzmanlarla çalışmak yerine kendi uzmanlarımızı yetiştirmenin daha doğru olduğunu düşündük. Bu konunda en deneyimli ülke olan Fransa’ya gidip eğitim aldım” diyor.
Kalelioğlu çiftinin kendi bağlarını kurup, şarap üretme hayali bu başlangıçla gerçeğe dönüşmeye başlamış.
Esas mesleği avukatlık ve İzmir’de bir hukuk bürosunun sahibi olan Uğur Kalelioğlu görev dağılımında bağdan sorumlu olmuş.
Yaklaşık 20 dönümlük arazilerinde traktörün üzerine çıkıp bağ süren, budama yapan binlerce kökün her biriyle tek tek ilgilenen Kalelioğlu, yine avukat olan Serpil ve Can Şener çiftini ortak almışlar.
Bağ 2003 yılında kurulmuş, altı yıl boyunca büyük emek harcanmış.
En sonunda butik şarap için deneme üretimlerine başlanmış.
Kalelioğlu çifti şöyle düşünüyor:
“Urla’da eskiden var olan geniş bağ alanlarının canlandırılmasına yönelik çalışmalar son yıllarda artmasına rağmen şaraplık üzüm değerlendirilemediği için sıkıntılı bir döneme gelindi. Yerli üretici bağlarını söküp atıyor. Biz kaliteli ve kontrollü şaraplık üzüm bağcılığın, küçük ölçekli işletmelerin varlığıyla gelişeceğini düşünüyoruz. Bu girişimler yöre ekonomisi ve istihdamına katkının yanı sıra doğa ve çevreyi korumaya da hizmet edecek. Butik şarap üreticiliği, bağ bozumu zamanı üretime katkıda bulunup kendi şarabını yapıp içmeye meraklı olanlar için önemli bir sektör haline gelebilir.”
Ben Seferihisar ve Urla’yı birbirinden ayırmıyorum.
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “sakin şehir” projesiyle müthiş bir iş başardı.
Urla da, Seferihisar da bu fikirle hızla parlayabilir.
Ayda Kalelioğlu, 20 dönümlük bağı genişletmek yerine bölgedeki diğer üreticilerle işbirliği yapmayı tercih edeceklerini söylüyor.
Böylelikle Urla ve çevresinin kalkınmasının hızlanabileceğini söylüyor Kalelioğlu...
Ayda Hanım’ın yeni hedefi şarapçılık üzerine yüksek lisans yapmak...
Fransa’daki yedi üniversiteyle bağlantı kurmuş, Kalelioğlu haziran ayında iki yıllık eğitim için Fransa’ya uçuyor.
Bütün bunlar güzel gelişmeler...
Yüzyıllarca bağcılıkta, butik şarapçılıkta Türkiye’nin en gözde bölgesi yine eski günlerine kavuşuyor.
Kalelioğlu ve Şener çiftinin “Usca”sı gibi yeni markalara hazır olun.

Yazarın Tüm Yazıları