Daha liberal bir bakış açısı

Bir gözlemimi aktarayım.
Uzun bir süredir; İzmir’den şikayet edenler bile bundan sonraki yıllar için iyi şeyler söylemeye başladılar.
Bu sevindirici bir gelişme...
Çünkü ben hep aksini savunuyordum.
İzmir’in gelişmesinin önünde bazı engeller vardı, bunlar ortadan kalktıktan sonra kentin gelişmesinde çok hızlı bir ivme bekliyordum.
O yüzden karamsar değil, daha liberal bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu söylüyordum.
Karamsar bulutların biraz olsun dağıldığına çok seviniyorum.
Bir gözlemim daha var.
İzmir ile ilgili yatırım iştahı sadece gayrimenkulle de sınırlı değil. Yani liman arkasından başlayıp Karşıyaka’ya kadar uzanan geniş alanın yeniden imarı ve kentsel dönüşümü kadar, sanayi yatırımlarının da konuşuluyor olması gerçekten sevindirici...
Örnek mi?
Bana göre Türkiye’nin en başarılı serbest bölgesi İzmir’de. ESBAŞ bir başarı öyküsü yarattı. Genel Müdürü Faruk Güler “Yeni önerilere cevap veremiyoruz. Çünkü yerimiz sınırlı, yeni imkanları araştırıyoruz” demişti.
Dikkatinizi çekmek isterim; gelen yatırım tekliflerinin tamamı katma değerli sektörlerden geliyor. Savunma sanayinin Türkiye’deki adresi artık İzmir oluyor.
Bir örnek daha...
Geçenlerde İş GYO’nun Genel Müdürü Turgay Tanes de söyledi.
“İzmir’deki gayrimenkul satışlarından çıkardığımız profillerde, anketlerde hizmet sektörünün, yüksek teknolojiyle ilgili alanların ağırlık kazandığını görüyoruz.”
Bu da sevindirici...
Konuştuğum birçok kişi, İzmir ile İstanbul arasındaki otoyolun başlamasını bu gelişmelerin habercisi olarak yorumluyor.
Buna ben de katılıyorum.
Bir diğer yorum da; Petkim’in bundan sonraki beş yıl içinde 17 milyar dolarlık bir yatırım hamlesine girecek olması.
Ben de bu yorumun altını çiziyorum.
Petkim’i izlemenizi tavsiye ediyorum.
Yeni rafineri, yeni liman, yeni ürünlerle Petkim; sadece bölgenin değil, Türkiye’nin en önemli şirketlerinden biri olacak.

Notlarıyla bir İzmir fotoğrafı

Socar Türkiye CEO’su Kenan Yavuz’un Beşinci İktisat Kongresi’nde yaptığı konuşma, İzmir’in fotoğrafını çok net ortaya koyuyordu. Notlarımı aldım.
Ege Bölgesi’nin lojistik açıdan görünümü şöyle...
Güçlü Noktalar:
* Jeostratejik önem; Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz’in kesiştiği bir noktada konumlanmış olması...
* İzmir’in sanayi, ticaret, hizmet, tarım ve turizm gibi sektörlerin birbirlerini engellemeden yaşayabileceği tek şehir olması...
* Lojistik alanda faaliyet gösteren birçok yerli, yabancı firmaya ev sahipliği yapması...
* İç pazara yakın oluşu (Manisa, Aydın, Denizli, Kütahya, Uşak, Balıkesir, Bursa)
* İyi yetişmiş insan gücüne sahip olması....
Zayıf Noktalar:
* Teknik altyapı yetersizlikleri ve büyük gemilerin limana yanaşamaması nedeniyle taşımacılık firmalarının İzmir yerine Yunanistan’daki limanları tercih etmesi.
* Bölgedeki demiryolu ağlarının kara ve denizyollarına paralel gelişmemesi...
* İzmir-İstanbul ve İzmir-Ankara otoyol bağlantılarının halen tamamlanamamış olması...
Fırsatlar:
* Uluslararası firmaların yatırım yaparken tercih ettiği illerden biri olması...
* Halen devam eden İzmir-İstanbul, İzmir-Ankara, İzmir-Çanakkale otoyol projeleri...
* Nemrut’ta Petkim Konteyner limanı ve Kuzey Ege Çandarlı Limanı projelerinin hayata geçmesi için çalışmaların devam etmesi...
* İzmir’in lojistik üs olabilmesi için lojistik köy kurulmasının planlanması...
Tehditler:
* İzmir Alsancak limanında yaşanan yükleme-boşaltma gecikmeleri nedeniyle mal sahiplerinin başka limanları tercih etmesi...
* İzmir Alsancak limanının şehir içinde kalmasının getirdiği görüntü, gürültü, çevre kirliği ve trafik problemleri nedeniyle giderek azalan yaşam kalitesi...
Alın size İzmir fotoğrafı...
İtirazı olan?

Rakamların söyledikleri

Socar Türkiye CEO’su Kenan Yavuz’un sevdiğim bir yönü var.
Sadece kendi şirketlerinin değil; aynı zamanda bölgenin kalkınmasına da önem veriyor.
17 milyar dolarlık yatırımla sadece Petkim değil, bölge de değişecek.
Yavuz; 2012 yılı itibariyle Ege Bölgesi’nin konteyner elleçleme kapasitesinin yüzde 16’sını gerçekleştirdiğini söylüyor.
Ulaştırma Şurası’nın 32 milyon TEU hedefi gerçekleşirse, Ege 2023 yılında toplam Türkiye kapasitesinin üçte birini karşılama potansiyeline sahip olacak.
Yavuz’un hesaplamalarında Alsancak limanı yok; buna rağmen Ege limanlarının 2023 yılı kapasitesi 8.4 milyon TEU olacak, bu da Türkiye’nin yüzde 26’sı anlamına geliyor.
Ben Alsancak limanının İzmir’in olmazsa olmazı olduğunu düşünüyorum.
O yüzden Alsancaklı bir hesaplamanın daha doğru olacağı kanısındayım.
Bu kapasite de eklenirse; İzmir’in gelecek 15 yıldaki potansiyelini görmüş oluyoruz.
O yüzden Petkim gibi sanayi kuruluşlarının önemine dikkat ediyorum.
O yüzden daha liberal bir bakış açısı diyorum.