Paylaş
Örneğin birkaç gün sonra yapılacak İzmir İl Başkanlığı seçimlerinde de benzer bir durum yaşanıyor.
Belli ki; kendini il başkanlığı için hazırlamış isimler var.
Tabii bu düşüncelerini kamuoyuyla paylaşan kişiler...
Çünkü çok daha fazla olduğunu biliyorum.
Siyaset bir iddia işidir ve fikri hazırlığı çok önceden yapıyor olmanız da gayet normaldir.
Belki de bu hazırlık yapılmadığı içindir ki; tesadüfen bu görevlere gelen kişiler oturdukları koltukların hakkını veremiyorlar.
Ama hazırlık yapıldı diye de; her seçime girmek, her seçimin adayı olmak ne kadar doğru bilemiyorum.
Neyse...
CHP; 7 Haziran seçimlerine giderken önseçimi denedi.
Ben iddia ediyorum; bu girişim bile alkışlamaya değer bir adımdır.
Çünkü demokrasinin çarkları bizde nedense ters çalışır.
Önseçimin CHP’ye iyi geldiğini düşünenlerdenim.
Doğru; listeler kamuoyunun beklediği gibi olmadı.
Önseçimden çıkanların kamuoyunu etkileme gücü sınırlıydı.
Flaş, bölgenin tanıdığı isimler Meclis’e gidemedi.
Bütün bu görüşlere katılıyorum.
Ancak önseçimi unutmuş, parti içi demokrasiden uzaklaşmış bir CHP’nin de başarılı olması mümkün değildi.
1 Kasım’da alınan yüzde 25’lik oyu kimse küçümsemesin.
Hele hele CHP’liler hiç küçümsemesin.
Çünkü çok iyi bilmeliler ki; teşkilatlar çalışmadan oyları artırmak neredeyse imkansızdır.
AKP’nin başarısının altında bence bu yatıyor.
Teşkilatlar gücenseler de, kırılsalar da, üzülseler de pek dışarıya hissettirmiyorlar.
Tabii bu iyi mi, kötü mü, parti içi demokrasi ne kadar çalışıyor ve en doğru yöntem bu mudur, tartışmaya açık sorular...
Yine de ve her koşulda ben demokrasinin çalıştırılmasından yanayım.
Ve buna en baştan, tabandan başlamak gerekiyor.
Bol adaylı yarışlardan korkmamak gerekir.
Asıl çekinilmesi gereken şey; aday olmuş olmak için olan adayların bolluğudur.
Her seçimde, her yarışta gündeme gelen isimler her partide var.
Bu sefer CHP’de de var.
Bakalım kim galip çıkacak?
İl başkanlığı zordur
İş isteseler veremezsin.
Bütçe deseler sunamazsın.
Üstelik liste yapmana izin vermezler.
Adayları öne çıkarmanı da, elemine etmeni de istemezler.
Özetle zordur; herhangi bir partinin il başkanı olmak.
Körfezi geçmek
Tüple ya da köprüyle; bir şekilde geçelim.
Bu körfezi dolanmaktan çok daha iyidir.
“Önce kent içi trafik problemini çözelim” diyenler var ya; buradaki araç sayısını azaltmadan, alternatifler sunmadan bu nasıl olacak merak ediyorum.
Ama Körfez geçişi olsa da kentin tıkanan yerlerinde by – pass gerektiğini uzun yıllardır söylüyoruz.
Ve bir şey daha...
Körfezi ilk geçen İzmir mi olacak; dünyada o kadar çok örneği var ki...
Şunu görüyorum.
Bu projeyi bu sefer İzmir’in büyük çoğunluğu istiyor.
Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kentteki uzlaşmayı sağlayacağını düşünüyorum.
Hava niye bu kadar kirli
Daha kışın başındayız, ama akşamları göz gözü görmüyor.
Üstelik kentin büyük kısmında artık doğalgaz var.
Acaba çevre müdürlüğü, yerel yönetimler gerekli denetimleri yapıyorlar mı?
Yoksa bir risk mi görmüyorlar?
“Teşebbüs edersen tesadüf eder...”
Bugünkü ekonomi sayfamızda Emir Ağbaş ile ilgili bir haber var.
Ağbaş; Boeing ve Airbus uçaklarında ürünleri kullanılan, BM’nin resmi tedarikçisi kabul edilen, Türkiye’ye endüstriyel kimyasallar konusunda birçok ilki kazandıran biri... Geçtiğimiz yıl Universal Gözlük markası altında da yeni bir girişime imza atmış.
Başarı hikayesini çok sevdiğim şu cümleyle anlatıyor.
“Teşebbüs edersen tesadüf eder...”
Tesadüflerin insanın hayatını değiştirdiği doğrudur.
Ama bunun için birilerinin de düşünüyor, hayal kuruyor ve hareket ediyor olması gerekir.
Bu söz çok hoşuma gitti.
Paylaş