Bu sefer müzisyenleri unutmayalım

Örneğin yiyecek, içecek sektörü bir buçuk yılın yarısında kapalıydı. Açık olduğu günlerin yarısında da yarı kapasitede çalıştılar.Bu sektörün kendini toparlaması en az pandemi süresi kadar alır.Örneğin turizm ve eğlence sektörü...

Turizmciler için de bu dönem bir kabus gibi geçti. Sektörün normalleşmesi için daha da zaman var.Belki pandemi sonrasının yıldız sektörleri olacaklar ama bunun için de zaman var.

Virüsün mutasyona uğraması ve aşılanmaya rağmen yasakların devam etme ihtimali endişeleri artırıyor. Ve elbette müzisyenler... Onlar da çok sıkıntıda... Geçen gün şarkıcı İlhan Şeşen’in bir açıklamasını okudum. Şeşen, son dönemde geçim sıkıntısı çeken müzisyenlerden biri olduğunu söylüyor; “Konser ve eğlencelerin yasaklanmasıyla düştüğüm ekonomik darboğaza sadece 3 ay kadar dayanabilirim. Benim yapabildiğim bir tek müzik var, dolayısıyla çıkacağım sokağa ve çalgıcılık yapacağım. Benim öyle komplekslerim yoktur. Ev geçindirmek zorundayım. Sokak çalgıcılığı çok şerefli bir mertebe. Hiç yüksünmüyorum” demiş.1 Temmuz’dan itibaren Türkiye yasakları biraz gevşetecek.Eğlence sektörünün biraz olsun rahatlayacağını düşünüyorum.Ama büyük konserler olur mu yine de bilemiyorum.Şeşen gibi sıkıntıda olan çok müzisyenin olduğunu biliyorum.Peki ne olacak?Üstelik Avrupa’dan delta varyantıyla ilgili haberler gelmeye başlamışken...Bence devletin bazı sektörlere desteği devam etmeli.Bu sefer de müzisyenler unutulmamalı.

Delta varyantı canımızı sıkıyor

BU haberler gelince insan yine karamsarlığa kapılıyor.Koronavirüsün yeni delta varyantının yayılması sonucunda Portekiz “yüksek riskli bölge” ilan edildi. Turistler başkent Lizbon ve Portekiz adalarından kaçmaya çalışıyormuş. Ardından Almanya’dan Portekiz’e uçuş yasağı geldi. Bu arada Avrupa Birliği, İngiliz tatilciler için AB sınırlarını kapatmaya hazırlanıyor. Portekiz’den dönenler, aşılı da olsa, negatif test sonucu da olsa 14 gün karantinada kalacak. İngiltere’de 7 günlük bulaşma değeri 150’nin üzerine çıktı. Almanya Başbakanı Merkel de bu sayılar üzerine acil toplantı talep etti ve “İngiltere’den dönen herkes için test ve karantina zorunluluğunun yeniden getirilmesini” istedi.Dönüşte 5 gün karantinada kalınacak, test yaptırılacak ve gerekirse 5 gün daha karantina uzayacak.Biz aşılamalar artınca sevinmiştik.Belki ağır vaka sayıları eskisi gibi olmayacak ama sonbahara yeni tedbirlerle girmeye hazırlanın derim.

Müziksiz yaşanmaz biliyoruz

BİR daha yazalım.Sokağa taşan müziğe karşıyız.Bu süreçten herkesin kendine dersler çıkarması gerekir.O yüzden işletmeler müzik yapacaklarsa bunun için altyapıya yatırım yapıp ses perdelerini kurmalılar.Belli bir saatten sonra müziğin sesi azaltmalılar.Örneğin Çeşme’yi, Alaçatı’yı, Bodrum’u, Marmaris’i ve turistik yerleri her gece düğün havasına çeviremeyeceklerini bilmeliler.Çünkü bizler, hepimiz müziksiz yaşayamayacağımızı biliyoruz.Yemek yerken, sohbet ederken, o günün, o anın keyfini çıkarırken kulağı tırmalamayan müzik istiyoruz.

Üçüncü aşı şart oldu

TÜRKİYE’nin başta büyük çoğunluğu iki doz Sinovac aşı oldu. Ve bazılarının üzerinden altı ay geçti. Araştırmalar gösteriyor ki; üçüncü aşı, belki de daha sonra dördüncü aşı şart...Delta varyantının çok konuşulduğu şu günlerde Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı’nın üçüncü aşıyla ilgili bir karar alması gerekiyor.Ve birçok kişi bu kararı bekliyor.

Spor kulüplerinde hazır olan kazanır

SPOR kulüpleriyle ilgili bakanlık bir süredir çalışma yapıyor. UEFA kriterleri de geliştiriliyor. Türkiye’nin sporun her alanında yenilenmeye, değişime ihtiyacı var. Özellikle altyapıların geliştirilmesi konusunda uzun vadeli fikirlere ihtiyaç var. Dernek statüsü yakın bir gelecekte son bulacak. Her kulüp şirketleşmeye gidecek. Gitmek zorunda da... Çünkü bugünkü derneklerle bu büyük endüstriyi yönetmek artık mümkün değil. Ve seçime gidecek her kulüp bu gerçeği bilerek hareket etmeli. Bugün olmasa yarın, yarın olmasa yakında şirketleşme adımlarını atmalılar. Tabii geleneksel kulüpler için bu zor bir süreç... Bir yanda geçmişin hatıraları, o hatıralardan kopamayan ama bugünün gerçeklerinde kaybolan kurumlar...Özetle;Spor kulüpleri için yepyeni bir dönem geliyor. Hazır olan kazanır, kendini iyi anlatan öne çıkar.