Paylaş
Bodrum trafiği İstanbul’dan farksız hale geldi, doğru...
Kuşadası’nda, Ayvalık’ta, Didim’de, Foça’da, Marmaris’te adım atacak yer yok, bu da doğru...
İstisnasız her tatil kıyısında, otellerde yer olmadığı için kumsallar çadır kent haline geldi, bunların hepsi doğru...
Peki nerede hata yapıyoruz, neleri eksik yapıyoruz?
Açık söyleyeyim.
Kış nüfusları en fazla 10 – 15 bin olan bu belediyelerin bugün yaşadığımız sorunları çözmeleri mümkün değil.
Elbette bu popüler yerlerin belediye başkanlarının da yapmaları gereken şeyler var.
Ama büyük altyapı yatırımları gerektiren projeler bu başkanları aşar.
Defalarca yazdık, yazmaya devam edeceğiz.
Çeşme, Bodrum, Marmaris gibi ünü Türkiye çoktan aşmış yerlerin özel yasalarla yönetilmesi gerekir.
Mevcut belediyelerin bütçeleri ortada...
Bu kaynaklarla ne yol yapabilirler, ne de altyapı...
Bağlı bulundukları büyükşehir belediyelerini de aşan bir konu söz konusu...
Örneğin Bodrum’da tatil yapanlar mümkünse evlerinden, otellerinden çıkmamaya gayret gösterdiler.
Çeşme’de de öyle...
Üstelik Çeşme’de hiçbir sezon yaşanmadığı kadar da su problemi var.
İZSU normalin çok üzerinde su vermesine rağmen kesintilere engel olamadı.
Özetle...
Kış nüfusuna göre ödenek alan tatil merkezlerinin problemlerini masaya yatırmak gerekir.
Bunun için de merkezi hükümetle yerelin birlikte çalışıyor olması lazım.
Tıpkı İzmir’deki İZBAN projesinde olduğu gibi...
(ikinci yazı)
İkinci çevre yolunu da konuşalım
Bayram öncesinde İzmir’de müthiş bir trafik vardı.
Oysa okullar tatil olmuş; uzun tatili fırsat bilenler İzmir’den ayrılmıştı.
Sadece kent içinde değil, çevre yollarında da benzer sıkışıklık yaşandı.
Şu bir gerçek...
Trafik sadece İstanbul’un değil; bütün büyükşehirlerin en büyük problemi...
İzmir’in de işe gidiş ve geliş saatlerinde İstanbul’u aratmayan bir trafiği var artık...
Başbakan Binali Yıldırım’ın sözünü verdiği körfez geçiş projesini o yüzden destekliyorum.
İzmir çevre yolunun Çandarlı’ya kadar uzatılacak olması da kuzey aksını rahatlatacaktır.
Yine de şu ortaya çıktı ki; mevcut çevre yoluna alternatifi de şimdiden konuşmak gerekiyor.
Yaz aylarında bu kadar tıkanan yollar okullar açılınca nasıl olacak siz düşünün...
(üçüncü yazı)
İzmir’in ağırlığı
Binali Yıldırım “Başbakanlığı İzmir’e borçluyum” demişti.
Ve...
Her fırsatta İzmir’e geleceğini söyledi.
Nitekim öyle de yapıyor.
Başbakanlık koltuğuna oturduğundan bu yana İzmir’e üç kez geldi; bayramı da es geçmedi.
Ben şimdi Yıldırım’dan Başbakanlık Ofisi için yeni bir hamle de bekliyorum.
Yunanistan Başbakanı Çipras’ı İzmir’de ağırlamış ve etkisi de farklı olmuştu.
Dış politikada değişikliklere giden bir Türkiye var.
İzmir’in siyasette ağırlığını artıracağı bir döneme giriliyor gibi...
Bazen siyaset sizi bırakmaz
Aziz Kocaoğlu, başkanlık ile ilgili kararını hep altı ay önce açıklamıştı.
Bu sefer de aday olup olmayacağını yine öyle yapacağını açıkladı.
Yani 2018’in son aylarında...
Siyasette 24 saatin bile uzun sayıldığı bir ülkede iki yıl sonrasını tartışmak şimdiden yanıltıcı olabilir.
Ama şunu söyleyebilirim.
Bazen siyaset sizin iradeniz dışında da şekillenebilir.
Yani siz bırakmak isteseniz de siyaset sizi bırakmaz.
Siz çok istediğinizde de siyaset sizden uzaklaşabilir.
Bakalım neler olacak.
KEŞFEDİN
Benim için yazların şu esprisi var.
Televizyon izlemekten daha çok müzik dinliyorum.
Ve dijital platformlar sayesinde her gün yeni isimler keşfediyorum.
İsimsiz, bazen yerel ama müthiş sesler, besteler...
Tavsiye ederim.
Keşfedin...
Paylaş