Paylaş
Yani 2 Sinovac üzerine 3 Biontech oldum.
Dilerim uzun bir süre aşı olmam.
Hatta bundan sonra hiç olmayız.
Ama bilim ne derse, uzmanlar neyi önerirse onu yapacağım.
Bir süre daha aşılarla yaşayacağımızı öngörüyorum.
Ama ben de Danimarka’nın tanınmış bilim insanlarından Tyra Grove Krause gibi düşünüyorum.
Krause; koronavirüs pandemisinin Omicron varyantıyla sona erdiğini ve ülkesindeki insanların 2 ay içinde normal hayatlarına dönebileceklerini açıkladı.
Tabii Danimarka için söylüyor; diğer ülkeler için farklı bir tablo da olabilir.
Ancak aşılanma artar, toplumsal bağışıklık olursa bu şartlar bütün dünya için de geçerli olabilir.
Ama bir gerçek ki...
Omicron varyantında hastaneye yatış riski Delta varyantında görülenin yarısı kadar...
Aşılılar hafif bir nezle gibi Kovid’i atlatıyor.
Yine de kronik rahatsızlığı olanların çok dikkat etmesi gereken süreç devam ediyor.
Ama tanıdığım, bildiğim, izlediğim bazı uzmanların bu yorumları en azından içimi rahatlatıyor.
İki yıldır yaşadığımız bu kabusun bitişi Omicron ile olabilir.
Riskli risksiz kentsel
dönüşüm herkesin hakkı
Son İzmir depreminin travması hala devam ediyor,
Sonrasındaki gayrimenkul talebi de büyük değişime uğradı.
Özellikle bahçeli konutların fiyatları ikiye, üçe katlandı.
Yeni evlerin fiyatlarında da, kiralarında da astronomik artışlar gözlemleniyor.
Bu arada kentsel dönüşüm projelerinde de artış var.
Buna rağmen çok daha hızlı olmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü 6’larda bir deprem olmasına rağmen yıkıcı, kalıcı hasarlar oluştu.
O yüzden kentsel dönüşümü hızlandırmalıyız.
Ama bunu yaparken de; bir master planla yapmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bu arada bazı okurlardan gelen mesajları sizlerle paylaşmak isterim.
Evleri 40 yaş ve üzerinde olan birçok kişi aynı endişeyi yaşıyor.
İşte o mesajlar biri;
“Bayraklı depremi sırasında Karşıyaka sahiline bir kat eksik imar vermişlerdi. Depremden sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Belediye’den gelen yetkililer bazı apartmanlara hasarsız, az hasarlı, çok hasarlı teşhisi koydular. Bizim apartmanımıza da hasarsız dediler. Oysa bizim apartmanımız 50 yaşından fazla... 50 yıl öncesi maddi durumu iyi olanlar bugün ancak geçinebilen, hatta aidatları bile ödemekte zorlanan insanlar... O yüzden hasarsız çıkması işlerine geldi. Çünkü hem bir kat eksik vermişlerdi, hem de gereken parayı verecek durumda değillerdi. Özel olarak yaptırdığımız yapı kontrol firmasından alınan sonuçlar binanın riskli olduğunu ortaya koydu. Ancak söylediğim şartlarda dolayı 60 günlük itiraz süresini geçirdik, az ve çok hasarlı apartmanlara verilen 2 kat fazlalık hakkını kaçırdık. Yetkililerin gözle yaptıkları analizler geçerli oluyor da; bizim bilimsel olarak yaptırdığımız riskli raporu yok sayılıyor.”
Bence okurum haklı...
Burada önemli olan tarih değil; binanın riskli olup olmadığıdır.
Kentsel dönüşüm ilgili bu düzenlemeler güncellenmeli ve riskli bütün yapılar yenilenmelidir.
Çözüm sunmak da gerekir
KENTSEL dönüşümle ilgili bu durumu bir planlamacı dostuma sordum. Dedi ki;
“Önemli kararlar alındı ama eksiklikler var. İşte söylediğin bu örnekteki gibi... Türkiye’de 99 depremi öncesinde yapılan konutlarda mutlaka yenilenmeye gidilmeli. Hele bilimsel olarak kanıtlanmış binalar için yenilenme teşvik edilmelidir. Hasarlı, orta hasarlı binalar ödüllendiriliyor. Ama diğerleri cezalandırılıyor. Bunun karşısına da şu konuluyor. Kat artınca yoğunluk ve trafik artıyor deniliyor. Doğru olabilir ama bunun da alternatifleri var. Örneğin yapılacak evlere otopark zorunluluğu getirilebilir. Mutlaka bodrum yapılmalı. Perde betonlu, tecritli, radya beton kullanılarak otopark alanları yaratalım. Ve kentsel dönüşüm isteyen bütün binaları yenileyelim.”
Şehir plancısı değilim.
Ancak uzmanlar böyle düşünüyor.
Bu eski konutlarda oturanlar maddi imkanları düşündükleri için adım atamıyorlar. O zaman bu insanlara çözümler sunmak gerekir.
Kış kışlığını yapmalı denirdi
BURSA’dan bir arkadaşımla konuşuyordum.
“Bursa’da, Uludağ’da bile kar yok ya da çok az... Oysa biz Bursa’nın soğuğunu da seviyoruz” dedi.
Biz de...
Havaların güzel gitmesi herkesin hoşuna gidiyor da; sonrasında ne yapacağız bilemiyorum.
Geçen pazar İzmir’de hava 20 derecenin üzerindeydi.
Büyüklerimiz “Kış kışlığı yapmalı” demez miydi?
Kendi karantinamı uygulayacağım
TAMAM Omicron; hastaneye yatışlarda Delta gibi değil.
Semptomlar hafif bir nezle gibi yaşanıyor.
Ama yine de öyle bir hızlı yayılıyor ki...
Kimi duysam hasta, testi pozitif gelmiş durumda.
Ya da okuldaki çocuklarından dolayı aile temaslı sayılıyor.
Öyle anlaşılıyor ki; ocak epey zor geçecek.
Şahsen ben kendi karantinamı uygulayacağım.
Toplu yerlere gitmeyi, kalabalıklara karışmayı bir aylığına erteliyorum.
Paylaş