Paylaş
Nereye gidersem gideyim, İzmir’i özlüyorum.
Nereye gidersem gideyim, üç gün sonra İzmir’e dönmenin hayalini kuruyorum.
Nereye gidersem gideyim, hep İzmir’le kıyaslamaya başlıyorum.
Nereye gidersem gideyim, herkesi İzmir’e davet ediyorum, İzmir’i anlatıyorum.
Ve her dönüşte...
Hemen arabama atlayıp Karşıyaka’ya gidiyorum; doğduğum, büyüdüğüm, bana hayaller kurduran yere...
Anıt’ı görünce, o silueti karşıma alınca “Tamam...” diyorum.
İyi ki burada doğmuşum, iyi ki İzmirli olmuşum.
Perşembe gecesi de öyle yaptım. Trafikte sıkışacağımı bile bile, saatlerce evime gidemeyeceğimi bile bile...
O coşkulu kalabalığın içine daldım, şarkılara eşlik ettim, marşları beraber okudum.
100 yıl... Yüz sene...
Bakın geçmişe; anlı, şanlı zaferler var. Zorlayın hafızalarınızı dört koldan, sporun her dalından verilen mücadeleler var. Sadece futbol mu; baskette de, voleybolda da, hentbolda da, yelkende de mücadeleler var.
Ama daha önemlisi...
Gencine yaşlısına spor yaptıran, sporu sevdiren bir zihniyet var.
O yüzden hep tekrar ediyorum.
Karşıyaka sadece bir spor takımı değildir, diye...
Değil arkadaş, İzmir’in takımlarının hiçbiri alelade spor kulüpleri değil.
Karşıyaka da öyle, Göztepe de, Altay da...
Ve elbette diğerleri de...
Karşıyaka benim için nedir?
Mayıs sonu Karşıyaka’daki 25 sivil toplum örgütü bir araya gelip “Yılın Karşıyakalıları”nı belirlemişti. Çok istememe rağmen o akşamki ödül törenine geçirdiğim bir ameliyat nedeniyle gidemedim. Benim yerime Hürriyet’ten Bülent Katarcı gidip plaketimi aldı. Kendisinden benim adıma bir metin okumasını rica ettim. Yeri gelmişken, Karşıyaka’nın 100’üncü kuruluş yıldönümü şerefine özetleyerek yayınlayayım istedim. Ödül için tekrar teşekkürler...
Karşıyaka benim hayatımın hep merkezinde oldu.
Hayatımı kurgularken; hayallerimi, tutkularımı, gelecekle ilgili bütün planlarımı yaparken Karşıyaka’da yaşadıklarım, Karşıyaka’da gördüklerim, Karşıyaka’da hissettiklerim hep etkili oldu.
Karşıyaka sıradan bir yer değildir.
Karşıyaka dünyaya, insanlara, Türkiye’ye farklı şeyler söyler.
Karşıyaka, bir yaşam biçimidir.
Karşıyaka; modern, çağdaş olmak demektir.
Karşıyaka; hoşgörü, saygı, sevgi demektir.
Karşıyaka; demokrasi kültürüdür, demokrat olabilmek ve demokrat kalabilmektir.
Karşıyaka; insan haklarıdır, bireysel özgürlüklerdir.
Karşıyaka; sanattır, kültürdür, spordur. Hayatı anlamlandıran ayrıntılardır.
Karşıyaka; çocuktur, gençtir, yaşlıdır. Yani ailedir. Yani sıcaklıktır, içtenliktir, samimiyettir, saflıktır, temizliktir.
Karşıyaka; yeşil-kırmızıdır, aynı zamanda hayatın bütün renkleridir.
Karşıyaka; yaşama tutunma nedeni, hayata pozitif bakabilme gerekçesidir.
Karşıyakalı ise candır, can...
Karşıyakalı; arkadaştır, dosttur, insandır.
Karşıyakalı, “Önce vatan” diyen insandır.
Karşıyakalı; “Benim için” diyen değil, “Bizim için” diyen insandır.
Karşıyakalı, “Atatürk” denince gözleri dolan insandır. Karşıyakalı; Cumhuriyetin teminatı, modern Türkiye’nin sigortasıdır.
Özetle...
Karşıyaka İzmir’in yarısıdır, İzmir bütünüyle dünyanın en güzel yeridir.
Renk aşkıyla değil İzmir sevdasıyla
Posta Ege’nin Spor Müdürü Barış Yengiloğlu takılıyor:
“Göztepe her yıl, Karşıyaka 100 yılda bir böyle kutlama yapıyor” diye...
Öyle değil ama... Olabilir...
Ben de şöyle diyorum:
Türkiye’de 100 yaşına gelmiş kaç kurum, kaç şirketimiz var?
O kadar az ki, bütün Türkiye’de 100 tane çıkmaz.
Diyorum ki...
Bu kurumlarımızın kıymetini bilelim, hepsine sahip çıkalım, gözümüz gibi bakalım.
Renk aşkıyla değil, İzmir sevdasıyla olaylara bakalım. Karşıyaka’sız Göztepe olur mu, Göztepe’siz Karşıyaka oldu mu?
Olmaz...
Olmuyor...
Paylaş