Bir müze ve hayaller

Haberin Devamı

Bazı hayaller gerçeğe dönüştüğünde seviniyorum.
Hele yakınımdaki insanlarsa...
Bu dostlarımın heyecanlarını içimde hissediyorsam; yaşamlarındaki değişimi görebiliyorsam...
Onlarla paylaşabiliyorsam...
İnanın çok mutlu oluyorum ve kendimi şanslı hissediyorum.
Mert Rüstem’in hayali gerçek oldu.
“Bu koleksiyon müzeye dönüşmeli” demiştim bir yazımda...
Gerçek oldu...
Türkiye’nin ilk fotoğrafçılarından Rüstem Ailesi’nin bir ferdi olan Mert Rüstem; yıllardır biriktirdiklerini bir ‘Fotoğraf Evi’ne dönüştürdü en sonunda...
“Fotoğraf Evi” Karşıyaka Belediyesi’nin bir projesi...
Başkan Cevat Durak, Latife Hanım Anı Evi ve Bilim Müzesi’nden sonra ‘Karşıyaka Belediyesi Hamza Rüstem Fotoğraf Müze Evi’yle de önemli bir projeye daha imza atmış oldu.
Başkana teşekkür ederiz.
Hem bir hayalin gerçeğe dönüşmesinde yardımcı olduğu için, hem de Karşıyaka’ya böyle güzel bir yer kazandırdığı için...
Mert Rüstem’le hayatımın büyük bir kısmı geçti neredeyse.
Çok küçük yaşlardan itibaren hep biriktirdi, hem arşivledi.
Aslında onun biriktirdikleri sadece Rüstem ailesine ait değildi; kentin, Ege’nin hafızasını korudu Mert...
Cumhuriyetin öncesini, kuruluş öyküsünü ve Türkiye’nin gelişimini hep fotoğrafladı.
Topladı, bıkmadan topladı.
Mert’in bu konudaki titizliğini belki de ailesinden daha fazla bilirim.
Türkiye’nin en iyi fotoğraf koleksiyonlarından birini yapmak için gece demedi gündüz demedi çalıştı.
Hem zamanını harcadı, hem de parasını...
Türkiye’nin en zengin, en içerikli ve anlamlı koleksiyonu Mert Rüstem’dedir.
Ve artık “Hamza Rüstem Fotoğraf Evi” sayesinde tüm İzmirlilerin...
Teşekkürler Mert...
Teşekkürler Cevat Durak...

Haberin Devamı


Işılay Saygın’ın siyaseti bırakmasına sevindim

Işılay Saygın, “Siyaseti bıraktım” deyince sevindim.
Neden mi?
Çünkü son elli yılın en başarılı milletvekili listesi yapsanız; Işılay Saygın’ı mutlaka ilk üç içinde yazarsınız.
İster oyunuzu AK Parti’ye atmış olun, ister CHP’ye, ister MHP’ye...
Yani siyasi parti tercihi hangisi olursa olsun, mini bir anket yaptığınızda cevaplar arasında, “Işılay Saygın” varsa; demek ki ortada bir başarı vardır.
Hizmet vardır, akıllarda kalan projeler vardır.
Türkiye’de halkın omzuna dokunan, onların sıkıntılarına ortak olan, iyi günü kadar kötü gününde de yanında olan vekil sayısı çok az...
İşte o yüzden sevindim.
Çünkü Işılay Saygın, soyadı gibi saygın vekillerimizden biri...
Sayılan ve sevilen...
Ve de partiler üstü...
Işılay Saygın, halka hizmet için ille de vekil olmak gerekmediğini anlatan doğru bir örnek...

Tanju Çolak ofsayta tam düştü

Haberin Devamı


Tanju Çolak aday adayı oldu mu, olmadı pek anlayamadık.
AK Parti İzmir İl Başkanı, “Partiye davet ettim, aday ol demedim” dedi önce... Sonra Tanju Çolak, televizyon televizyon dolaşıp açıklamalar yaptı. “İzmir’e değil, genel merkeze başvuru yapıldı” denildi ama sonuçta ne olduğunu, sürecin nasıl işlediğini bir türlü kavrayamadık.
Ama listelere bakınca görülüyor ki...
Hakan Şükür, golü atan kişi, Tanju Çolak ise ofsayta düşen...


Bir çocuğun gözlerinin içine bakmak

Paulo Coelho’nun çok sevdiğim bir sözü var.
Coelho diyor ki...
“Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz, bir çocuğun gözlerinin içine bakın. Çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır; nedensiz yere mutlu olmak, her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak ve elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak.”
Büyük, görkemli şeylerden bile mutlu olmayanlara nedensiz yere mutlu olmayı anlatmak...
Arayışları hiç bitmeyen, ne istediğini bilmeyenlere her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmayı anlatmak...
Geri adım atan, kabuğuna çekilen, bardağın hep boş tarafını gören insanlara elde etmek istedikleri için var gücüyle dayatmayı anlatmak...
Ne kadar zordur.
İnanın...
O yüzden moralsiz olanlara, içindeki sıkıntıyı atamayanlara, sıfırdan başlayamayanlara, yeniden bir hayat kurma gücünü bulamayanlara...
Tek bir tavsiyem var.
Bir çocuğun gözlerine bakın...
Çünkü bir çocuğun gözlerinden daha anlamlı hiçbir şey yoktur.


 

Yazarın Tüm Yazıları