Paylaş
Zor bir dönemden geçiyoruz.
Üzgünüz, hem de çok üzgünüz...
Ardı ardına hepimizi sarsan terör saldırılarıyla karşı karşıyayız.
Şehitlerimiz var; artık her biri kalbimizde, hafızalarımızda...
Şehitlerimizin çocukları var; artık her bir çocuk bizim çocuğumuz, onlara sahip çıkmalıyız.
Babasız, anasız nasıl yaparlar bilmiyorum ama en azından hayatlarını kolaylaştırmalıyız, yalnız olmadıklarını hissettirmeliyiz.
Şehitlerimizin eşleri var, anne babaları var; bir daha onları göremeyecekler. Ama her birinin kahraman olduğunu onların aziz anılarını yaşatarak göstermeliyiz.
Güzel İzmirim, güzel Türkiyem...
Bu günler geçecek.
Ama birlik olarak, tek olarak, aynı hisleri ortak kelimelerle anlatarak, güçbirliği yaparak geçecek.
Herkesin çok dikkatli olması gerekir.
Ayrıştırıcı değil birleştirici bir dil kullanmalıyız.
Teröre karşı sadece devletin değil sivil toplumun da bundan böyle daha sert tepkiler ve daha somut adımlar atmasını teşvik etmeliyiz.
Herkes bilsin ki; başka Türkiye yok...
Seni unutmayacağız polisim
Fethi Sekin polisim minnettarız sana...
Bu ülke, İzmir, Türkiye, insanlık sana çok borçlu...
Sen olmasaydın; tam bir facia yaşayacaktık.
Sen olmasaydın, kim bilir kaç kişi ölecekti.
Sen olmasaydın; katliam yapacaklardı.
Sen olmasaydın, bugün çok daha hüzünlü bir güne uyanacaktık.
İzmir’deki bu olaydan sonra aylardır ilk defa insanlar senin üzerinden bir konuda uzlaştı.
O yıkılan, birbirini asan, kesen, yıkan sosyal medya var ya; senin, kahraman Fethi Sekin üzerinde uzlaştı.
Her partiden, her görüşten insan senden bahsetti, senin bu vatan için yaptıklarını konuştu.
Sakince hem de...
Birbirine küfretmeden, birbirini ötekileştirmeden...
Fethi Sekin polisimiz seni unutmayacağız.
Nurlar içinde yat...
Seni seviyorum İzmir
Birçok okul, vakıf, oda, dernek, kişi Fethi Sekin polisimizin çocuklarının eğitim masraflarını üstlenmek için yarışa girdi. Bu çocuklar artık bizim çocuğumuzdur. Benim de üzerime düşen bir şey olursa seve seve yapacağım.
Seni seviyorum İzmir, seni seviyorum Türkiye...
Bir de şu birbirimizi yemeyi bıraksak, birbirimize karşı daha toleranslı olsak, değerlerimizi ortak hale getirsek.
Zor günler işte bunları hatırlatmak için önemli...
Türkiye büyük ülkedir, bugünler de geçecek...
Seni de unutamayız
Musa Can, 48 yaşındaydı.
12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görevliydi.
TEKEL’in kapatılmasından sonra İzmir Adliyesi’nde görev yapmaya başlamıştı.
Uzundere’de bir giriş katında oturuyordu.
Onun da şehit polisimiz gibi üç çocuğu vardı.
Eşi Mecbure Can, şimdi tek başına Ankara Üniversitesi’nde okuyan kızları Emine’ye, üniversiteye hazırlanan Başak’a bakacak.
Bu çocuklarımıza da sahip çıkalım.
Can ailesini yalnız bırakmayalım.
Musa Can; seni de unutmayacağız.
Sen de nurlar içinde yat...
Paylaş