Paylaş
BİR buçuk yıl hep gazetedeydim, dışarıdaydım ama kalabalıklar içinde asla olmadım. İstanbul’dan gelen konuklarım olunca ben de çekine çekine dışarı çıktım.
Gönüllü olup Türkiye’de ilk aşı olanlardan biriyim aslında...
Üçüncü aşı sırası bana geldiğinde de gidip ilk olanlardanım.
Yani bu kadar titizim.
Ama gördüğüm manzaralardan anlıyorum ki yine bizi zor bir kış bekliyor.
Çünkü insanlar maske takmıyor, mesafelerini korumuyor.
Alaçatı’nın o dar sokaklarının pandemi öncesinden bir farkı yok.
Ve geçen yazın deneyimleri de aklımda...
Yaz sonu vaka sayılarının nereden nerede geldiğini hep birlikte gördük.
İlk başta söylendiği gibi sıcak virüse etki etmiyor.
Bu yıl aşılara rağmen sayı 7 binlerin üzerindeyse kışı düşünemiyorum.
Ve bu rakamların 5-6 ile çarpılmasını öneriyor uzmanlar...
Aslında çok çarpıcı bir haber Mikonos Adası’nda geldi, tekrar gece sokağa çıkma yasağı getirildi.
Ben Bilim Kurulu’ndan aşı olmayanlara yaptırım önerisini destekliyorum.
Kurul aşı olmayanların AVM, tiyatro ve sinema salonlarının yanı sıra maç, konser, düğün, kongre gibi etkinliklere alınmamasını öneriyor.
Anlaşıldı ki; toplumun büyük çoğunluğu aşı olmadan bu pandemi bitmeyecek çünkü...
Aşıda gaza basmamıza
rağmen tablo bu
SAĞLIK Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de birinci doz aşı sayısı 38 milyonu geçti, ikinci doz aşı sayısı da 20 milyon oldu. Üçüncü dozla birlikte toplam sayı 62 milyonu aşıyor. Bütün kampanyalara rağmen rakam bu...
Demek ki; çok daha farklı şeyler yapmak gerekiyor.
Dünya gerçekten sıkıştı.
Sadece Türkiye’de değil birçok ülke aşı olmayanları ikna etmeye çalışıyor.
Ve hepimiz yorulduk, sıkıldık.
Zorla kimseye aşı yapılamaz belki ama aşı olmayanların bazı yerlere girememesi neden sıkıntı olsun ki...
Mikonos Bodrum’a
Çeşme’ye ders olsun
BİZİM kıyılarımızın İbiza’dan, Mikonos’tan farkı yok. Hatta bazı işletmelerimiz hepsine fark atar.
Ama gördünüz; bizden çok daha iyi sayılara sahip olan ve beklediğimden çok daha iyi bir pandemi süreci yaşayan Yunanistan’dan ilk sinyaller gelmeye başladı.
Mikonos’da son 24 saatte yaşanan izdiham ve eğlence yerlerindeki kümelenmeler nedeniyle vakalarda endişe verici olduğu söyleniyor.
Son bir ayda günlük vaka sayıları 10 katına çıkmış.
En yüksek artış oranları da benim en sevdiğim yerler; Atina, Selanik, Yanya, Grevena bölgelerinde ve Girit Adası’nda...
Rakamlar bizdeki gibi 7 binlerde değil üstelik...
Binlere gelmeden Yunanistan bu tedbirleri alıyorsa; bizim tatil merkezlerine çok daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor sanki...
Sağlıkta kümelenme oldu
İzmir çok iyi gidiyor
GEÇEN gün Mehmet Baz ile sohbet ettik. Baz’ın Ekol Hastanesi’ni ilk kurduğu günleri çok iyi hatırlıyorum. Çok kısa sürede müthiş bir başarı hikayesi yazdılar. İlk binanın yanı, sonra diğer yanı alındı; büyük bir ada Ekol Köyü haline getirildi. Ve Mehmet Baz yatırımlarına devam ediyor. Şimdi de İzmir’in Balçova’sına bir hastane açıyor.
Baz; “90 tane doktorun çalıştığı genel hastane konumundayız. 15 tane kulak burun boğaz uzmanı doktorumuz var. Dünyada 15 KBB doktorunun çalıştığı başka özel hastane yok. Avrupa ve Ortadoğu’da obezite hastamız çok geliyor. 6 tane genel cerrahımız var. Bu doktorlarımız hepsi obezite konusunda çok iyi. Türkiye’de en çok obezite ameliyatı yapan hastanelerden biriyiz” diyor.
Pandemi seyahatleri biraz engellese de yurtdışından çok hasta ameliyat olmaya Türkiye’ye geliyor.
Hatta Baz’ın özel uçak kaldırdığını, İzmir’de birçok otelle anlaşma yaptığını biliyorum. Bunlar Türkiye için iyi haberler...
Ve uzun yıllardır konuştuğumuz üniversite hayali...
Üniversite için bir yer belirlenip alınmış. Seyrek’e ikinci üniversite geliyor. 40 dönümlük arazi izinlerin tamamlanmasından sonra Sağlık Üniversitesi olacak.
Mehmet Baz; İstanbul ile kıyaslandığında İzmir’de üniversite açığı olduğunu söylüyor.
Balçova’yla ilgili de şunları söylüyor;
“Bizim için orada ihtiyaç vardı. 4 tane ameliyathanesi olan 3 bin 500 metrekare kapalı alanda, 40 yataklı bir merkez kurduk. Gelecek dönemde bu bölgede hastane kurma planlarımız var.”
İzmir birçok sektörde bir kümelenme yaşıyor. Sağlık da o alanlardan biri...
Şu pandemi dönemi gösterdi ki; Türkiye’nin iyi doktorları, bilim insanları var.
Ve Türkiye yurtdışından çok sayıda hastayı ağırlayabilir.
Mehmet Baz uzun yıllardır bu konuya ağırlık veriyor.
İyi de yapıyor.
Paylaş