Paylaş
Berkan yeni ekonomi ve teknoloji dünyası haberlerini en iyi takip eden gazetecilerdendir.
Ben de Samumed’i bir İzmirli kurduğu için yakından izliyorum.
Hatırlatayım.
Samumed’i efsanevi belediye başkanımız Osman Kibar’ın torunu aynı adı taşıyan Osman Kibar kurdu.
Osman, yakın dostumuz Mahmut Özgener’in de kuzeni...
Yine hatırlayın Kibar’ı; Forbes Dergisi geçtiğimiz yıllarda kapak yapmış ve giriş yazısında şöyle demişti.
“Kibar 2008’de kurduğu ve 4 milyar dolarlık hissesinin sahibi olduğu Samumed şirketinin yaşlanmayı önleyecek tıbbi keşiflerin peşinde... Şirketin üzerinde çalıştığı ilaçlardan biri de kel erkeklerde tekrar saç çıkmasını, beyaz saçların orijinal rengine dönmesini hedefliyor.”
***
Şimdi sıkı durun...
Yani haber şu...
Şirket son olarak 438 milyon dolarlık yeni bir sermaye artışına gitti ve bu yeni fonun katılımı sırasında şirketin değeri 12 milyar dolar olarak hesaplandı.
Samumed’in ilaçları yakında piyasaya çıkacak. Yani daha çıkmadan bu değere ulaşmış bir teknoloji şirketi olmak büyük başarıdır.
İsmet Berkan diyor ki...
“Samumed, kök hücre araştırmalarıyla ilgili ve bazı mucizevi ilaçları vaat ediyor. Bunlar içinde kellik ve daha önemlisi artirit tedavisi için geliştirilen ilaçlar halen üçüncü faz klinik deney aşamasında. Yani eğer başarılı olmaya devam ederlerse bu ilaçlar için Amerikan ilaç otoritesi FDA’in lisans verme aşamasına neredeyse gelindi bile. Türkiye’de bırakın daha yeni kurulmuş ve henüz pazarda tek kuruşluk malı satılmayan bir şirketi, koca bankaların ve holdinglerin piyasa değeri 12 milyar doların yakınında bile dolaşmazken; Samumed, Amerika için bile çok yüksek bir piyasa değerine sahip. Samumed’in üzerinde çalıştığı ilaçlar eğer başarılı olur ve lisans alırsa, şirket halka açılacak, o zaman bugünkü 12 milyar dolarlık değer realize edilebilecek.”
***
Biliyorum; çok zor bir hafta geçti.
Adını ister “kara cuma” koyun, ister “kapkara cuma” deyin ama Türkiye’nin geleceği işte böyle şirketlerde...
Başında bir İzmirli var.
Ve daha şirket piyasada boy göstermeden 12 milyar dolar değer biçiliyor.
Örnek olması için yazdım.
Samumed’i yakından takip etmeye devam ediyorum.
Bir de Trendyol öyküsü var
YİNE İsmet Berkan’dan öğrendim.
Türkiye’nin online satış platformlarından Trendyol, Çinli dev Alibaba’ya satıldı; Rekabet Kurumu da satışa izin verdi.
Berkan diyor ki...
“Kendimce güvenilir kaynaklardan bu satışın toplam 1 milyar dolar değer üzerinden yapıldığını öğrendim. Daha önce Trendyol’u almak isteyen ABD kökenli bir yatırım bankasının teklifini ikiye katlayan bu fiyat, eğer doğruysa, Türkiye’de bugüne kadar gerçekleşmiş en büyük teknoloji şirketi satış rakamı elde edilmiş oluyor ve sadece 8 yıl önce kurulan Trendyol da, Türkiye’nin milyar dolarlık değere ulaşan ilk ‘unicorn’u olarak tarihe geçiyor.”
Bakın bu öyküler gelecek için önemli mesajlar veriyor.
Türkiye zor bir dönemden geçiyor.
Kurdaki dalgalanma hepimizi endişelendiriyor.
Ama böyle haberler de var.
Yani hepimizi umutlandıracak gelişmeler de yaşanıyor.
Önemli olan Türkiye’yi teknolojide, yani ekonomide öne çıkaracak adımlarda...
Bu şirketleri İzmir’e davet edelim
BENİM tezim şu...
Türkiye’nin geleceğinde eğer ileri teknoloji şirket öyküleri daha feniş yer bulacaksa, bunun adresi İzmir olmalı...
İzmir Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler’in dediği gibi “Asıl şirketler İzmir’e göç etmelidir...”
Hangi şirketler olabilir?
Örneğin Turkcell, Vodafone, Türk Telekom başta olmak üzere teknoloji şirketleri...
Bu şirketlerin yöneticilerini İzmir’e çağırabilir, bir zirve yapabiliriz.
Ama daha öncesinde onları kendi merkezlerinde heyetler halinde ziyaret edip bir davette bulunmalıyız.
“Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor, sırası mı” diye düşünebilirsiniz.
Evet...
Tam da sırası...
Asıl böyle dönemlerde çıkışlar yapılmalı.
Paylaş