Balık üreticisini şok eden kararlar

Orhan Kılıç’a göre 2014’te balık fiyatları iki katına çıkacak.

Haberin Devamı

Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç ile Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Bakanlar Kurulu’nun aldığı yeni teşvik kararlarının şokunda. Karara göre, levrek ve çipurada kilo başına verilen 85 kuruşluk destek, sadece 250 ton üretim yapan çiftlikleri kapsayacak. 251-500 ton arasında üretim yapan çiftliklere ise ödenen desteğin yarısı verilecek.

500 tonun üzerinde üretim yapar çiftlikler ise artık desteklenmeyecek. Orhan Kılıç, “2014’ten itibaren balık fiyatları iki katına çıkar. Çünkü üretim düşecek” yorumunu yaparken; Sinan Kızıltan ise, “Türkiye olmazsa alternatifleri düşünürüz. Kuzey Afrika’dan çağırıyorlar, asıl davet Güney Amerika’dan geldi. Belki de bu sayede Amerika pazarında bizim üreticilerimiz de söz sahibi olur” diyor.

Haberin Devamı

Balık üreticisini şok eden kararlar

Orhan Kılıç’a göre 2014’te balık fiyatları iki katına çıkacak

GEÇEN gün Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç ile Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan’ı ziyarete gittim.
Her ikisini de çok uzun zamandır tanıyorum. Orhan Bey, su ürünleri sektörünün en önemli oyuncularından biridir. Kültür balıkçılığında Türkiye bugün bir yerlerdeyse, inanın Orhan Kılıç’ın büyük payı vardır. Bu sektörün Don Kişot’luğunu birkaç kişi yapmıştır. Kılıç da onlardan biridir.
Sinan Kızıltan’ı ise çok genç yaşlarında tanıdım, Türkiye’de turizm deyince akla ilk gelen isimlerden biri olan Güman Kızıltan’ın oğluydu.
İyi bir eğitim aldı, şimdi Orhan Kılınç ile birlikte çalışıyor ve sektörün önemli koltuklarından birinde oturuyor. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin Başkanı...
Sohbete başlayınca bir sıkıntıları olduğunu hemen anladım.
Orhan Bey’i tanıyanlar bilir, açık sözlüdür, lafı gevelemez, aklındakileri bir çırpıda söyler.
Yine öyle yaptı.
Ve dedi ki...
“Bakanlar Kurulu’nun aldığı bir karar bizi şok etti. Bütün planlarımızı alt üst etti. Biz planlı çalışan bir grubuz, şimdi ne yapacağımızı şaşırdık...”
Şaşırdıkları kararı anlatayım.
Türkiye’de 2003’ten bu yana su ürünlerine teşvik veriliyor.
İşte bu teşvik yeniden düzenlendi, hem de sektörün temsilcileriyle müzakere edilmeden, bir Bakanlar Kurulu kararıyla...
Orhan Bey’in itiraz ettiği de bu ayrıntı işte...
Önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanan ‘2012’de Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar’a göre, levrek ve çipurada kilo başına verilen 85 kuruşluk destek, sadece 250 ton üretim yapan çiftlikleri kapsayacak. 251 ile 500 ton arasında üretim yapan çiftliklere desteğin yarısı verilecek. 500 tonun üzerinde üretim yapan çiftlikler ise artık desteklenmeyecek.
İlk bakışta teşvik devam ediyor, oranları düşürülmüş gibi gözüküyor.
Ama Türkiye’nin gerçekleri pek öyle değil.
Çünkü, 500 tonun üzerinde üretim yapan bir üretici Türkiye’de kalmadı.
Peki, bu teşvikler hangi döneme denk gelmişti?
Biliyorsunuz, balık çiftliklerinin kıyılara yakın bölgelerde kurulmuş olması herkesi rahatsız ediyordu.
Aslında bu sıkıntı sektörün büyükleri arasında da vardı.
Nitekim, Pınar Grubu ile birlikte Kılıç Grubu, sektörde öncülük vazifesini üstlenerek, çiftlikleri bu yönetmelikler çıkmadan önce taşımışlardı.
Düzenlemeyle birlikte sektörde hem bir konsolidasyon olmuş; hem işini iyi yapmayanlar çekilmiş, hem de turizmcileri tatmin eden bir uygulama başlatılmıştı.
Teşvikler de biraz bu taşınma dönemine denk gelmişti.
Yani devlet, “Biz sizin arkanızdayız. Bu yeni bir maliyet getirecek, bunun bir kısmını biz karşılayacağız” demişti.
Bunun üzerine de sektörün önemli oyuncuları bu jeste karşılık üretim kapasitelerini de artırarak açık denizlerdeki yerlerini almışlardı.
O günden bugüne gerçekten çok şey değişti.
Türk balıkçılık sektörü Yunanistan’ı yakaladı, Avrupa’daki rakiplerine kafa tutmaya başladı.
Orhan Kılıç’a, “Şimdi ne yapacaksınız?” diye sordum.
Şöyle cevap verdi:
“Bu bizim maliyetlerimizin artması demek. Bugünkü tarihi bir kenara not edin. 2014’ün yazından itibaren vatandaşımız balığı en az iki katına yiyecek. Çünkü, herkes üretimini kısacak. Kısmak zorunda, başka türlü bu sektörün yürümesi mümkün değil...”

Haberin Devamı

Türkiye olmazsa Güney Amerika’ya gideriz

Biz bunları konuşunken araya Sinan Kızıltan girdi.
Ve dedi ki...
“Sektörün bu gelişmesini bizden iyi takip eden ülkeler var. Örneğin, Kuzey Afrika... Diyorlar ki, ‘Gelin bizde tesis kurun...’ Düşünmüyor değiliz. Araştırıyoruz, konuşuyoruz. Neden olmasın? Ama asıl davet Güney Amerika’dan geldi. Güney Amerika stratejik bir yer ve Amerika’nın su ürünlarini karşılayan bir bölge... Bu sayede biz Amerika pazarında olabiliriz. Burada yaşadığımız sıkıntıların çoğunu orada yaşamak mümkün değil. Kaldı ki, önemli teşvikler de var. Bu konuyu grup olarak ciddi ciddi düşünüyoruz...”
Orhan Kılıç, buna benzer adımların sektörün diğer oyuncularından da beklenebileceğini söyledi. Anladığım kadarıyla sektör ilk şoku üzerinden atlatabilmiş değil. Çünkü, bu sektörde yoğun bir emek var.
Bir balık yavrusunun büyümesi için 14 aya ihtiyaç var. 14 ay demek, iyi bir planlama demek. İyi planlama maliyetlerin yükselmesi demek.
Bakanlar Kurulu’nun bu ani kararı sektörün oyuncularını hem üzmüş, hem de bir belirsizliğe itmiş.

Yazarın Tüm Yazıları