Paylaş
Buralarda unutulmaz konserler izledim.
O an oradayken gece bitmesin istedim.
Yine öyle oldu.
Çarşamba gecesi Alessandro Safina sahnedeydi.
Safina’nın takvimine girmek zordur, dünyada en çok ilgi gören sanatçılardan biridir.
Ama Aspendos’ta konser vermek ünlü sanatçı bile olsanız bir hayaldir.
Safina da öyle söyledi; “Bu büyülü ortamda olmak her şeyin ötesinde” dedi.
Arkasında çok beğendiğim Limak Filarmoni Orkestrası vardı.
Limak’ın bana göre en iyi sosyal projelerinden biridir filarmoni...
Ve asıl unutulmaz gece ünlü tenor Placido Domingo’nun konseriydi.
Eugene Kohn’in orkestra şefliğini yaptığı konserde, tenor Murat Karahan ve ödüllü soprano Jennifer Rowley de vardı.
Murat Karahan hepimizin gururu...
Devlet Bale ve Opera’nın aynı zamanda genel müdürlüğünü yapıyor ve harika işler çıkarıyorlar.
Domingo iki saat boyunca sahnede kaldı ve her zamanki gibi müthiş bir performans gösterdi.
81 yaşındaki sanatçıyı yeniden izlemek benim için de unutulmazlar arasındaydı.
Karahan ile konser öncesinde konuşurken “Bu gece bir sürprizimiz de var” dedi.
O sürpriz konserin sonundaydı.
Karahan; “Senede bir gün” şarkısına başladı; Domingo da ona eşlik etti.
Bütün bunlar iyi ilişkiler, Aspendos’un büyülü ortamı, sanatın birleştirici gücüyle birleşince ortaya harika bir şey çıkıyor.
Aspendos’ta olmak, bir dünya sanatçısını izlemek doğrusu hayatımın en unutulmazları arasına girdi.
Sanki sokaklarda
Türkler azınlıkta
ASPENDOS’taki iki gece üst üste konserde seyirci profiline de baktım.
Şöyle diyebilirim;
Tiyatronun yarısı Türklerle, yarısı yabancılarla dolmuştu.
Yabancıların büyük kısmı Ruslardan, Almanlardan, İngilizlerdendi.
Bazılarıyla ayak üstü sohbet ettik.
Bir kısmı uzun kiralama yapmışlardı ve özellikle bu yıl uzatmayı düşünüyorlardı.
Turizmcilerle konuştum.
Kasım ayı şimdiden dolmuş.
Ocak, şubat dahil doluluk oranlarının yüzde 80’lerin üzerinde olacağını konuşuyorlar.
Antalya sokaklarında biraz yürüdüm.
Türkler azınlıkta diyebilirim.
Bu yıl turizm iyi gidiyor.
Önemli olan dünyanın bu olağanüstü koşulları bittiğinde de 12 ay turizm yapabilmek...
İşte o yüzden bu dönemi iyi değerlendirelim.
Türkiye’yi iyi anlatalım ve tanıtımı sürekli hale getirelim.
O bir efsane
Sahnede bir dev vardı. Placido Domingo...
Bariton ve spinto tenor repertuvarında başladığı sahne yaşamı aslında...
Sesinin sınırlarını sürekli aşarak Oberon ve Stolzing gibi eserlerin yanında apayrı bir ses rengi istediğinden İtalyan repertuvarı söyleyen tenorların uzak durduğu Wagner rollerine kadar oldukça geniş bir skalada kariyerini ördü. EMI, DECCA, Deutsche Gramaphone, Sony gibi en büyük plak firmalarına sayıları yüzleri aşan kayıtlar, binleri bulan sahne konserleri, filmler yaptı. En son Sony firması büyük tenora Metropolitan Operası’ndaki temsillerinin en parlak anlarından oluşan bir seçki hazırladı.
Domingo’nun görkemli Metropolitan kariyerindeki yolculuğunda ona eşlik edenler son derece dikkat çekici isimlerdi. Bunlar arasında Montserrat Caballe, Renata Scotto, Mirella Freni gibi efsanevi sopranoların yanı sıra Eva Marton, AnnaTomawa Sintow, Roberta Peters gibi bir dönemine damga vurmuş önemli isimler de var.
Domingo bütün opera tarihinde en geniş repertuvara sahip sanatçılardan biri. Montserrat Caballe, Leyla Gencer, Nicolai Gedda gibi efsanevi opera yıldızlarıyla ortak noktası, çok farklı dönem eserleri ve rolleri oynayabilmesi aynı zamanda.
Placido Domingo ismi operaseverler arasında 1960’ların ortalarından itibaren bir efsaneye dönüşmekle birlikte milyonların onu tanıması Luciano Pavarotti ve Jose Carreras ile birlikte 1990’lı yıllarda verdiği “Üç Tenor” konserleriyle oldu. BBC Classical Music dergisinin 2008 yılında klasik müzik yazarları arasında yaptığı ankette Domingo 20’inci yüzyılın 20 büyük tenoru arasında ilk sırada yer aldı.
İşte böyle sanatçıyı ikinci kez izlemek de müthişti.
Ve ayrıca bu önemli ismin yanında Murat Karahan da vardı.
Onunla da gurur duydum.
Üç tenor unutulmaz olacak
MURAT Karahan’a söz verdim.
28 Ekim’de “Üç Tenor” konserine gideceğim.
Sahnede Murat Karahan, Hakan Aysever ve Efe Kışlalı olacak.
Luciano Pavarotti, Jose Carreras, Placido Domingo konserleri ne kadar büyük etki yaptıysa bu konserler de unutulmaz olacak.
Paylaş