Altyapı olmadan üst yapı olmaz

Muğla ve Balıkesir gerçekten de büyükşehirler arasında farklı bir özellik taşıyor.
Merkezinden çok daha büyük ilçeleri mevcut.
Muğla’nın Bodrum’u, Datça’sı, Fethiye’si, Marmaris’i, Dalaman’ı turizm açısından önemli potansiyele sahiptir.
Türkiye’nin kalbi özellikle yaz sezonunda buralarda atar.
Her zaman yazıyorum.
Benzer ilçelerin yönetimi için ekstra kaynağa ve yetkilere sahip olmak gerekiyor.
Kış nüfusuyla yazları arasında büyük farklar yaşanıyor.
Herkes hizmet bekliyor, işlerin aksamasını istemiyor.
Ama ödenekler kışa göre belirleniyor.
Dolayısıyla buraları yönetmek gerçekten çok zor oluyor.
Osman Gürün ile konuşurken diğer belediye başkanlarıyla konuştuklarımızı hatırladım.
Aslında benzer problemleri var büyükşehirlerin...
Gürün de işe yine altyapıyla başlayacak.
Özellikle Bodrum mercek altına alınıyor.
Birkaç kıştır Bodrum’un altyapısı kötü sinyaller veriyor.
Aşırı yağmurlar altyapının eskimiş olduğunu gözler önüne serdi.
Gürün; tüm altyapının yenilenmesi için 5 milyar liralık kaynağa ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Bunu devletin desteği olmadan yapmak mümkün değil.
***
Yine yerel kalkınma ortak hedeflerden biri...
Osman Gürün, kooperatifleşme modelini geliştireceklerini söylüyor.
Ben bunu önemsiyorum.
Yerli üretici desteklendiğinde gerçekten de harika işler ortaya çıkıyor.
İtalya ve İspanya’yı hep örnek gösteriyorum.
Kooperatifleşmenin bittiğini zannettiğimiz bir dönemde özellikle İspanyollar örnek oldular.
Şimdi İtalyanlarla birlikte bütün dünyaya ürünlerini satıyorlar.
***
Ve elbette turizm...
Bence turizmde de yeni hikayelere ihtiyacımız var.
Bunun için kültür ve gastronominin öne çıktığını söylüyor Osman Gürün...
Cengiz Bektaş’ın önderliğinde bir bölge müzesi için kollar sıvanmış.
Büyük bir Anadolu Medeniyetleri Müzesi Muğla’ya yakışır.
Öyle anlaşılıyor ki; bu dönem yerel yöneticilerle bakanlıkların çok koordineli çalışması gerekiyor.
Çünkü altyapı problemlerini yerel kaynaklarla çözmek çok kolay gözükmüyor.

 
İstihdam sıkıntısı
olmayan tek sektör

İSTİHDAM problemi olmayan tek sektör galiba futbol...
Bakar mısınız?
Teknik direktör istifa ediyor; sabahında bir başka kulübe imza atıyor.
Öyle müthiş başarılar filan da yok.
Ama imzayı atıyor işte...
Futbolcular da öyle...
Başarısız, istikrarsız sezon geçirenler bile bir başka kulübe transfer olabiliyor.
Rakamlar da küçük değil.
TL konuşan da yok.
Euro’lar havada uçuşuyor.
Diyebilirsiniz ki “Bu sektörün gerçekleri böyle...”
Kabul; spor endüstrisi artık eğlenceyle iç içe geçmiş durumda.
Sektörün büyüklüğü her geçen yıl artıyor.
Sponsorların ilgisi, iştahı da kesilmiyor.
Perakende büyüdükçe spor ekonomisi de büyüyor.
Yine de ben başarı değil, istikrarı arıyorum arkadaş...
Sezon içinde herşey olabilir.
Sakatlıklar olabilir, uyumsuzluklar, teknik hatalar...
Hepsini anlayabiliyorum.
Ama dünyadaki örneklerini gördükçe Türk spor dünyasında ciddi hatalar görüyorum.
Kimse uzun vadeli bakmıyor, kimse gençleri kazanmanın peşinde koşmuyor.
Söylenenlerin bir kısmını ciddiye alıyorum.
Çünkü ben sonuca, uygulamalara bakıyorum.
Süper Lig’in şampiyonu Galatasaray çoğu maçına tek Türk futbolcusu olmadan çıkıyor.
Kendi çocuklarımızın ağırlıklı olduğu bir kadroyu her zaman tercih ederim.
Eskiden aileler çocuklarının sporcu olmasını istemezdi.
“Okulun bitsin nasıl olsa spor yaparsın” derlerdi.
Şimdi ise istihdam problemi olmayan spor sektörü için teşvik ediyorlar.
Elbette iyi ama gençlerimiz bu yabancı ilgisinden dolayı yer bulabilirlerse...

 
Temsilci şart

TEKRARLAYAYIM... Egeli spor kulüplerinin yaklaşan Futbol Federasyonu seçimlerinde mutlaka bir temsilcisi olmalı.
Bazı okurlar isimlere takılıyor.
Ben de diyorum ki...
Kulüplerin anlaşabileceği, Ege takımlarını savunabilecek, haklarını takip eden biri Federasyon’da olmalı.
Yıllardır temsilcimiz yok ve bunun boşluğunu her zaman hissediyoruz.

 
Tramvay imzası neyi bekliyor?

YİNE hatırlatayım.
İzmir’in tramvayı çok başarılı gidiyor.
İzmirlilerin giderek daha fazla ilgi gösterdiğini görüyorum.
Bence tramvayın Karşıyaka’dan Çiğli’ye, Üçkuyular’dan Narlıdere’ye, hatta Urla’ya uzaması lazım.
Ama bildiğim kadarıyla Çiğli’yle ilgili bütün hazırlıklar bitti. Hatta kredisi de hazır.
Ankara’da imza aşamasında...
Diyorum ki, imzalar tamamlansa da kentin biraz boşaldığı şu yaz günlerinde inşaat başlasa...