Paylaş
Karşıyaka da öyle, boştu.
İzmir’in çok işlek olan caddelerinde de benzer bir manzara vardı.
Birçok arkadaşım aradı.
Ankara, İstanbul da öyleymiş.
Üst üste gelen terör saldırıları ve İstanbul İstiklal’deki son bomba herkesin dengesini alt üst etti.
Belli bir endişe giderek toplumun üzerine çökmüş durumda...
Yakın bir geçmişe kadar güle oynaya kutlanan nevruz törenleri nevrotik bir hal aldı.
Giderek yayılan bir mesaj...
ALIŞMAYACAĞIZ...
Eyvah ÇED
GEÇEN gün de yazmıştım.
İzmir körfez geçişiyle ilgili proje hazır, fizibiliteler yapılmış, aşağı yukarı güzergahlar, yatırım maliyetleri belirlenmiş durumda.
Yani bazı bürokratik işlemler sonrasında proje ihale aşamasına gelecek gibi gözüküyor.
Bu proje için İzmir kamuoyunun desteği de her geçen gün artıyor.
İzmir AK Parti Milletvekili Atilla Kaya, projeye olan desteğin yüzde 70’den 80’e de çıktığını birkaç gün önce açıkladı.
Gelin görün ki, her şey ÇED raporuna kalıyor.
Körfezle ilgili Büyükşehir Belediyesi’nin iki yıldır beklediğini düşündüğümde inanın moralim bozuluyor.
Çünkü, onay geldiğinde ÇED alınmış olmuyor, ÇED süreci başlamış oluyor.
Detaylarını size bir pazar günü anlatmak istemem.
Epeyce detaylı ve teknik meseleler...
Ama ön izin için bile bu kadar beklendiğine göre böylesine büyük bir proje için daha epeyce bekleneceği kesin...
Yine de körfezin doğru bir projeyle geçişi çok önemli...
Giderek artan ve tıkanan kent içi trafiğini öyle minik rötuşlarla değil, ancak radikal kararlarla çözmek mümkün.
Biraz hareket etsek
BİZDE fırsat olsa insanlar yatak odasına bile arabayla gitmek istiyor.
Böyle bir dünya yok tabii...
Aslında arabaları biraz uzağa park edip, sabah ya da akşam yürüyüşü yapmanın ne kadar faydalı olduğunu biliyorsunuz.
Ama bizde olmuyor.
Balkona çıkınca herkes arabasını görmek istiyor.
İzmir’de Büyükşehir Belediyesi bir kampanya başlattı.
Göreceli olarak kent merkezinin biraz uzağında olan otoparklara gidenler servislerle ücretsiz olarak taşınıyorlar.
Takip ediyorum, boş olan bu otoparklar dolmaya başladı, İzmirliler de servislere binerek istedikleri yerlere gidiyorlar.
Bana göre Türk insanının alışkanları dikkat edilerek alınmış bir karar...
Ve güzel işliyor.
Otoparklar bu sayede de dolmuş oldu.
O kentte yaşayanlara sormak
DÜNYA Ticaret Merkezi sadece İzmirlilerin değil, bütün Türkiye’nin tartıştığı bir konuydu.
15 yıldan beri yapılıp yapılmayacağı belli olmayan bir projeydi.
Ve herkes burası için “utanç çukuru” adını takmıştı.
Şimdi TMSF bir ihale yaptı ve ihaleyi alan konsorsiyum, Roy Higgs, Tabanlıoğlu, Yağcıoğlu, DDG, Mad Architects ve Korucuoğlu gibi Türkiye’nin iyi tanıdığı mimarlık ofislerine projeler hazırlattı.
Her şey yolunda giderse projeler üçe indirilip halka sorulacak ve elbette belediyenin tercih ettiği proje seçilip yapılacak.
Ticari bir projede elbette böyle bir zorunluluk yok, ama yaklaşım kent adına bana çok doğru geldi.
Paylaş