Ama yakın bir zamanda yapılmış ve başarısız olmuş bir ittifak ilişkisinin bu sefer nasıl olacağı da merak konusu...
Dediğim gibi siyaset bir imkanlar sanatıdır.
Yarın neler olacağı belli olmaz.
CHP’de Ekrem İmamoğlu İstanbul’a, Mansur Yavaş Ankara’ya, Tunç Soyer de İzmir’e yeniden talip olduğunu açıkladı.
İYİ Parti’de Ankara için Adnan Beker, Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu ve Koray Aydın isimleri konuşuluyor.
İstanbul için ise Genel Başkan Yardımcısı Buğra Kavuncu ve ekonomist Bilge Yılmaz’ın isimleri öne çıkıyor.
Törende Kılıçdaroğlu Çerçioğlu’nu kürsüye davet ederek, “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız, sadece Aydın için değil Türkiye için de örnek belediye başkanlarımızdan biridir. Örneğin birinci yönü kadın bir belediye başkanı, ikinci bir yönü ise yaptığı harcamalar, hizmetler... Aydın’a yaptığı hizmetleri sanmayın ki sadece Aydınlılar biliyor. Bütün Türkiye biliyor. Bütün belediye başkanlarımız da Özlem Başkanımızı örnek alıyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte de Allah nasip ederse Özlem Başkanımız Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevine devam edecek. Onu size, sizi de Allah’a emanet ediyorum” dedi.
Geçen gün de Ankara’da 100. Yıl Hatıra Ormanı açılışında kendisine yöneltilen Yavaş’ın adaylığına ilişkin soruya, “Mansur Bey bizim belediye başkanımızdır ve belediye başkan adayımızdır” diyerek yanıt verdi.
Öyle anlaşılıyor ki; CHP büyükşehir adaylarını diğer partilerden biraz daha erken açıklayacak.
Bu durum ittifak arayışlarını olumsuz etkiler mi, etkilemez mi göreceğiz.
Ama İYİ Parti her kentte kendi adaylarını göstereceğini açıklamıştı.
Siyasi kulislerde iki şehirde işbirliğinin olabileceği konuşuluyor.
Bu iki şehir de İstanbul ve Ankara...
Bu yıl hepimiz iklim değişikliğinin farkına vardık.
Yaz çok sıcak geçti ve öyle anlaşılıyor ki; bundan böyle mevsimler birbirinin içine girecek.
Bir bölge sıcaktan kavrulurken, bir başka bölgede seller göreceğiz.
Aslında tam da böyle oluyor.
Geçen hafta yaşadık örneğin...
Bir gün önce 40 derecenin üzerinde hissedilen sıcaklar varken, ertesi gün İstanbul’un bazı semtlerinde sel görüntüleri görüldü.
Kütahya, Samsun, Hatay’da yeni yatırımlarla birlikte Türkiye’nin ithal ettiği birçok ürünü bünyesinde üretecek.
Türkiye’de yaklaşık 3-3.5 milyon ton üre tüketiliyor. Bunun yaklaşık 2 milyon tonu tarımda, geriye kalan kısmı sanayide kullanılıyor. Üre en kritik azotlu gübre konumda. Bunun 550 bin tonunu İGSAŞ üretiyor ve çiftçimize, tarımımızın hizmetine sunuyor.
İGSAŞ aslında klasik gübre üretmiş. Yıldızlar Yatırım Holding bünyesine geçtikten sonra Kütahya ve Kocaeli tesisleri modernize edilmiş, kapasite artırılmış, yeni tesis yatırımları eklenmiş. Akıllı tarımla birlikte yeni ürünler geliştirilmiş. Kütahya’daki ARGE merkezinde geliştirilen yeniliklerle patent süreçleri başlatılmış.
Bu arada hammadde yatırımları da devreye sokulmuş.
Dışa bağımlılığın azaltılması amaçlanıyor.
Türkiye’nin en büyük odalarından biri olan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası turizmle ilgili önemli bir açıklama yaptı.
ATSO Başkanı Ali Bahar, “Maalesef kaçak işletmelerle ilgili çok sayıda şikâyet alıyoruz. Bu durum en başta turizm sektörünü yaralıyor. Günlük ev kiralanmasıyla ilgili ciddi sıkıntılar var. Kayıt dışı faaliyet gösteren günlük evler turizmin dengesini bozdu. Şehir pansiyonları bomboş. Kültür Turizm Bakanı Mehmet Ersoy Bey’le bu konuyu detaylı biçimde konuştuk. Dünyada bu yöntemin çeşitli biçimlerde uygulandığını biliyoruz. Elbette amaç yasak değil” diyor.
Dünyada bu uygulama çok yaygın ama Türkiye’de ne yazık ki oturmuş değil.
Airbnb’de komşu onayının alınması istenecek.
Ali Bahar devam ediyor; “Biz ilgili makamlara tüm kaçak uygulamaları içine alan yeni bir ihbar sistemi kurulması önerisini de sunduk. Çünkü istediğiniz kadar sistem geliştirin eğer yeterli ve etkili şekilde denetim yapılmazsa sonuca ulaşamıyorsunuz. Özel bir ihbar hattı kurulmasını öneriyoruz. Belki de bu sürece sivil toplumu da dahil etmek gerekebilir.”
Bu sadece Antalya’nın sorunu değil.
1 Mayıs 1948 yılında Fransa’nın Metz kentinde üç kardeşin ortancası olarak dünyaya geldi. Gençliğini önce Paris’te, sonra Marssac-sur-Tarn’da geçirdi.
Üniversite yıllarını Grenoble’da önce bir kafede garsonluk yaparak, daha sonra yatılı bir okulda gözetmenlik yaparak tamamladı. O yıllarda kendine bir yön arıyordu. Öğretmenlik yaparak gençlerin hayallerine ortak olmak istiyordu.
Fransa’yı zaten çok iyi biliyordu ama farklı coğrafyaları, oraların insanlarını da tanımak istiyordu.
Seçmek için vakti vardı.
Avrupa’nın birçok yerine gitti, kaldı, deneyimledi. Başka kültürleri de görmek için Orta Doğu’ya, Afrika’ya gitti.
Sonra bir gün yolu Türkiye’den geçti.
Bu tutkuyu iyi bilirim.
Çünkü Karşıyaka’nın çok güçlü bir mazisi vardır.
Ve hep söylerim; Karşıyaka sadece bir spor kulübü değildir. Türkiye’nin en güçlü sivil toplum örgütlerindendir; aynı zamanda bir yaşam biçimidir, bir semboldür.
Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle armasında ay-yıldız taşıma onuru verilen ilk kulüptür.
Diğer kulüplerimiz, ay-yıldızı ancak göğsünde taşır. Bu önemli bir ayrıcalıktır.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in hafta sonunda yapacağı açıklamalar merakla bekleniyordu.
Akşener; hem özeleştiri yaptı, hem de Millet İttifakı sürecini değerlendirdi.
Ve bir çağrıda bulundu;
Yerel seçimlere her partinin kendi adayıyla gitmesini önerdi.
İstanbul ve Ankara ile ilgili bir soru üzerine de; “Zamanı geldiğinde değerlendiririz” diyerek bir açık kapıda bıraktı. Ama bu cevabı “İstanbul, Ankara dışında kendi adaylarımızla gidebiliriz” şeklinde de yorumlayanlar oldu.
Demek ki; eylül, ekimde bu konuşmalar yapılacak.