2030 EXPO’suna aday olmalıyız

Evet, sonuçta kazanamadık.
Ama Türkiye adına bu yarışta yer almak bile büyük bir kazanım olmuştur.
Pandemi belki birçok alışkanlığımızı değiştirdi. Fuarlar, dolayısıyla EXPO da yeniden tartışılır oldu belki...
Ama göreceksiniz çok yakın bir zamanda hayat normale dönecek ve özlediğimiz o kalabalık toplantılar, buluşmalar yeniden gündeme gelecek.
Yani kaldığımız yerden hayatı yaşamaya devam edeceğiz.
Fuarlar da dahil...
Bütün sıkıntılara rağmen Dubaililer EXPO’dan memnun...
Belki EXPO yönetimi de bütün süreçleri yeniden değerlendirecektir.
Ve ortaya yeni dünyamıza uygun EXPO’lar olacaktır.
Ben İzmir’in yaşadığı bu deneyimleri boşa atmaması gerektiğine inanıyorum.
Ve yeniden adaylık sürecini başlatması gerektiğini düşünüyorum.
O günlerde EXPO Genel Sekreteri olan Tunç Soyer, bugün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı...
Ve o ilişkileri en iyi bilen isimlerden...
Soyer, Dubai’deki Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği Konferansı’na katıldı. İzmir’in ev sahipliği yapacağı EXPO 2026 hazırlıklarıyla ilgili bir sunum da yaptı.
1 Mayıs - 31 Ekim 2026 tarihleri arasında “Uyum İçinde Yaşamak” (Living in Harmony) ana temasıyla yapılacak Botanik EXPO’yu 4 milyon 700 bin kişinin ziyaret etmesi öngörülüyor.
İzmir, 2030 Dünya EXPO’suna aday olmalı.
Bu sefer İzmir’in kazanacağını düşünüyorum.

İnciraltı hala bekliyor

Eğer Milano değil biz, yani İzmir, yani Türkiye kazanmış olsaydı...
İnciraltı’na bir EXPO alanı yapacaktık.
O günden bu yana konuştuğumuz İnciraltı’yla ilgili hala düzenleme yapılmış değil.
İzmir gibi bir kentin en güzel yerlerinden biri İnciraltı...
Yoğun yapılaşmaya gitmeden burasıyla ilgili kararların alınması gerekir.
Belki de yeni adaylık süreciyle birlikte bu adımlar da atılabilir.

Sanatta da tam izolasyon

Rusya Ukrayna’ya girince önce ekonomik ve siyasi, ardında da sosyal bir izolasyona sokuldu.
Geçen gün yazdım.
Rusya’nın önemli sanatçıları kurumlarından ya ayrıldı ya da sözleşmeleri iptal edildi.
Şimdi film, televizyon ve müzik izolasyonları başladı.
Hollywood stüdyosu Warner Bross, Robert Pattinson’ın oynadığı yeni filmi The Batman’i Ukrayna’daki insani krize atıfta bulunarak çekti. Sony, yine anlaşmazlık nedeniyle en son Marvel uyarlaması Morbius’un çıkışını askıya aldı.
Eric Clapton’dan İzlandalı şarkıcı Björk’e kadar birçok müzisyen Rusya’daki konserlerini iptal etti.
Avrupa Yayın Birliği, Rusya’nın Eurovision’a girmesini yasakladı.
Disney’den Pixar, son filmi Turning Red’in gösterimini iptal etti.
İngiliz yayıncı BBC, Rus devlet televizyonuna ‘Tantsy So Zvyozdami’ olarak bilinen ‘Strictly Come Dancing’ programının versiyonunu yayınlamayı durdurmasını söyledi.
BBC, başka bir Rus televizyon kanalına, Sir David Attenborough tarafından sunulan bir belgesel olan Yeşil Gezegen’i bırakmasını söyledi.
Dünyanın en büyük film festivali Cannes, Rus delegelere izin vermeyi reddetti.
Nick Cave ve Bad Seeds, Ukrayna halkının “cesaretini” överek, bu yıl Moskova’da yapılacak Bol Festivali gösterilerini iptal etti.
Eski One Direction üyesi Louis Tomlinson, kriz nedeniyle Rusya’da planlanan tur tarihlerini iptal etti.
Ve takip ediyorum, iptaller devam ediyor.
Rusya içine kapanıyor.

Kış kışlığını yaptı

Bu kışın uzun ve sert geçeceği belliydi. Ve inanıyorum baharı da bahar gibi yaşayacağız. Ege’nin kıyılarında bazen kıştan yaza geçiş olur. Kaban, monttan tişörte hemen geçilir. Oysa ben uzun baharları da severim. Hele serin haziranlar da olursa, o zaman temmuzların, ağustosların keyfi de ayrı olur.
Önümüzdeki 10 gün gerçekten çok soğuk geçecek. Birinci cemre düştüğüne göre, sonrası bahardır.