Ya batırır ya çıkarır

Gerek Büyükşehir gerekse ilçe belediyeleri seçime 1 yıldan az kala son kozlarını oynuyorlar.
Kuşkusuz en merak edilen proje Anadolu Bulvarı’ndan başlayıp İstanbul Yolu’nun çevrelediği, 2 milyon metrekareden fazla alan üzerinde yapılacağı duyurulan tema park...
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in çok güvendiği, uğruna dünyayı dolaştığı, içinde hayvanat bahçesinden eğlence parklarına pek çok aktivitenin bir arada bulunduğu Ankara’nın Disneyland’ı olacağı ifade edilen proje...

STANDART İSTANBUL’DA KONULDU

Gökçek, projenin ayrıntılarını da çizimlerini de sır gibi saklıyor. Ama nasıl olacağıyla ilgili standart, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da açılan Türkiye’nin ilk tema parkında koyuldu.
İstanbul’un ortasındaki Eyüp’te, 600 bin metrekare (yaklaşık 100 futbol sahası) üzerinde kurulan eğlence ve alışveriş merkezi girişinde dev bir şatoyla misafirlerini karşılıyor.
İçerisinde dev roller coster’dan rafting yapılan nehre, macera alanlarından birbirinden farklı oyun platformlarına kadar pek çok seçenek bulunuyor.
Zaten açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yapması da 1 milyar 150 milyon TL’ye mâl olan projenin büyüklüğünü gösteriyor.

ANKARA 4 KAT DAHA BÜYÜK

Gelelim bizim tema parka.
Bir kere alan olarak İstanbul’dakinin neredeyse 4 katı. Tıpkı Eyüp’teki Vialand gibi Atatürk Orman Çiftliği üzerinde yapılacak tema park Ankara’nın göbeğinde.
Yani hem alan olarak hem de konum olarak Ankara İstanbul’a oranla daha avantajlı. En büyük fark orada işi özel sektör, burada ise kamunun yapıyor olması.
Çıta İstanbul’da koyuldu. Şimdi sıra Ankara’da.
Seçim öncesi böylesi büyük bir işin altına giren Gökçek’in yeniden adaylık beklentisi var. Ankara’da yapımına başlanan tema park Gökçek’i ya batıracak ya çıkaracak gibi gözüküyor.

* * *

Marka için detay şart

Başkan Gökçek, hafta sonunda ‘Yıldız ülkenin marka şehri Ankara’ konulu bir sunumla hedeflerini anlattı. Son dönemlerin en popüler tabirlerinden biri olan ‘marka kenti’ sunumunun başlığı olarak seçti.
Modern kentleşme, ulaşım ve alt yapı sorunlarının olmaması, kent parkları gibi bir çok gerekliliği vardır marka kent olmanın.
Bunun yanı sıra o kenti diğer kentlerden ayıran özellikleri barındırmalı.
Elbette Gökçek’in üzerinde durduğu tema park, uluslararası kongre merkezi, inanç ve tarih müzesi ile kentsel dönüşüm projeleri Ankara’ya değer katacak.
Ancak bu kente özel, küçük detaylara da muhakkak yer verilmeli.

DÜNYADA ÖRNEKLERİ VAR

Yurt içinden ya da yurt dışından gelen misafirlerin ‘Ankara’da bu taşıt şöyle. Üst geçitler böyle’ demesi lazım. Kente dair hafıza ancak bu şekilde yaratılır.
Mesela ABD’deki tüm taksiler tek tip. Yine Londra’daki taksiler klasik otomobil olarak tasarlanmış. Bunun yanı sıra çift katlı kırmızı tur otobüsleri, telefon kulübeleri... Küba’da bile kendilerine özgü bir taşıma aracı olarak Coco taksiler göze çarpıyor.

AKILDA KALMALI

Ankara’ya da tema şart. Bu kente gelenlerin akıllarında Başkent’e dair detaylar yaratmalıyız. Bu taksiyle mi olur, yol çizgileriyle, levhalarıyla mı olur, üst geçitleriyle mi olur kentin yöneticileri düşünmeli.
Büyük projelerin yanında marka olmanın yolunun kente ait detaylardan geçtiği unutulmamalı.