Sahaya inerken sanalı unutmayın

UZUNCA bir süredir başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere bir çok siyasi, halka mesajlarını sosyal paylaşım sitelerinden veriyor.

Kentte bunun yaygın uygulaması ne zaman olacak diye beklerken, sanal ortamda bireysel girişimlere, Başkent Doğalgaz’da geri dönüş yapıldığını öğrendim.
Hem de geri dönüşleri yapan bizzat Başkent Doğalgaz Genel Müdürü Halil İbrahim Kırşan’ın kendisi.
Kırşan’la yaptığımız uzun sohbette, Başkentgaz’ın, hem yedi gencin yaşamını yitirdiği yılbaşı gecesiyle hem de başarısız ihale süreciyle hafızalara kazınmış bir kurum olduğunu ifade etti. Bu imajı silmek için de 10 aydır çalıştıklarını belirtti.
Sohbetimizde Kırşan, ilginç de de bir detay verdi:
İletişim kanalları açık
“Kapımız herkese açık. Görüşmek isteyen vatandaşımızı kapıdan çevirmemeye özen gösteriyoruz. Görüşemediklerimize telefonla ulaşıyoruz. Yüz yüze, telefonla, mektupla, internet üzerinden hizmet isteyen vatandaşımızla iç içe olmaya çalışıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Ankaralı bir hemşerimiz, bir sosyal paylaşım sitesinde, kişisel hesabımdan bana ulaşarak, doğalgaz bağlantısı talebinde bulundu. Telefonunu da bırakmış, ben de kendisi aradım. Çok şaşırdı ve memnun oldu.”
“Sanaldayım” diyebilmeli
Başkent Doğalgaz’daki “sanal talep”e, genel müdürün dönüş yapması “çok güzel bir hareket” olmuş.
Kırşan’ın bireysel açtığı sanal iletişim kanalını, profesyonel kullanan bir belediye başkanımız maalesef yok, ya da bizim haberimiz yok.
Halk günlerinde dar zamanda, az sayıda kentliyle bir araya gelen kent yöneticileri, sanal ortamda binlerce kişiye hitap etme şansını kaçırıyorlar. Özellikle genç seçmenin yoğunlukla kullandığı bu iletişim kanalına, yerel idareciler kulak vermeli. Belediyecilikte, çalışmaları denetliyorum, halkla iç içeyim anlamına gelen ve belediye yöneticilerinin çok kullandığı “Sahadayım” sözlerine, kenti yönetenler “Sanaldayım”ı da ekleyebilmeli.

Telefonda bile su sesi

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi birimleri arasında tartışmasız “işi en zor” olan kurum ASKİ. En göz önünde, eleştirmesi en kolay kurum da yine ASKİ.
Özellikle Kızılırmak tartışmalarından sonra, dar kapsamlı bir su kesintisi olunca, Ankara’nın su yönetimi sadece kentte değil, ülke genelinde tartışılıyor.
Susuz Ankara’nın sıkıntılı günlerinde ASKİ’ye Genel Müdür olan Kamil Kılıç, üç yılı aşkın süredir “skandalsız” bir yönetim sergiledi. ASKİ’nin vatandaşa kapı-duvar yönetim anlayışını değiştirdi.
Özellikle kente derelerden su getirme projesiyle alternatif kaynaklar yaratmaya özen gösterdi. Bir damla suyu boşa harcamama çağrıları Kılıç’ın “su hassasiyeti”ni ortaya koydu.
Şu sıralarda su hassasiyeti, ASKİ yönetiminin telefonlarına bile sıçramış durumda. Genel Müdür Kılıç telefon melodisini, su sesi olarak ayarlamış.

Aracıyı kabul etmem

ÇANKAYA Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın, “Büyükşehir Belediyesi’yle ilişkilerimizi düzeltmek için Hükümet yardım etsin” çağrısıyla başlayan, AKP İl Başkanı Murat Alparslan’ın, “Ben Gökçek ve Tanık arasında köprü olurum” çıkışıyla devam eden “aracı” sürecine Gökçek son noktayı koydu.
Geçtiğimiz hafta TRT Ankara Kent Radyosu’nda, Karış Karış Ankara programına konuk olan Gökçek, kendi partisinin il başkanının “arabuluculuk” teklifini kesin bir dille reddetti. Gökçek’in, diğer açıklamalarının arasına sıkışan sözlerini sizlerle paylaşayım:
“Aracıya gerek yok, kabul de etmem zaten. Bana müracaat eder, randevu veririm. İki sefer randevu istedi, verdim. Ama tek başına gelemiyor, bir bakıyorum bir heyetle geliyor. Onlar gözlemci. Acaba bizim başkan bir pot kırar mı diye kontrol altında tutuyorlar.”
Yazarın Tüm Yazıları