Paylaş
Kendi söylemiyle CHP bugüne kadar kendisinden çektiği kadar kimseden çekmedi.
Peki Gökçek en çok neden çekti?
Gökçek’e en çok çektirenler arasında kuşkusuz belediye şirketleri ilk sıralarda yer alıyor. Yakın geçmişte skandallarla çalkanan bazı şirketler BEL-PA, BEL-SO, BEL-KO ve BEL-BETON oldu.
Mesela BEL-SO, belediye soğuk hava deposu. Hani sokakta meyve suyu satan belediye araçlarının da bağlı bulunduğu şirket. Çoğumuzun ismini bile duymadığı belediye şirketleri var, BEL-TAŞ, BEL-KA gibi...
Tek tek neden kurulduklarını ya da isimlerini yazmaya gerek olmayan tam 15 Büyükşehir Belediye şirketi. (Yakın zamana kadar 16 olan şirket sayısı BAŞKENTGAZ’ın Özelleştirme İdaresi’ne geçmesiyle bir eksildi)
ANFA ya da Halk Ekmek’i bir kenara bırakalım, belki bir kaç tanesini daha.. Geriye kalan belediyenin sırtına yük olmuş bir sürü şirket.
Aslında Gökçek de rahatsız bazılarından.
Üç kuruş cirosu olan şirketler yüzünden büyük puntolarla “Belediyede skandal” haberleri rahatsız etmiyor mu? Bazılarını kapatmayı düşünüyor musunuz” diye sormuştum son sohbetimizde.
Yanıtı, “Olabilir de olmayabilir de. Şirket hiç olmazsa olmaz. Daha az olsa, daha iyi olur. Bunların hiçbiri benim dönemimde kurulmadı. Sadece TOBAŞ var, o da kanun gereği kuruldu. Tamamı Karayalçın ve Rahmetli Altınsoy döneminde kurulan şirketler” olmuştu.
(ANKET A.Ş. ve TOBAŞ hariç şirketlerin tamamı Gökçek’ten önceki dönemde kurulmuştu.)
“Bazı şirketler birleştirilebilir ya da hepten kapatılabilir mi?” teknik olarak bilemiyorum.
Ama bir çoğu belli ki yönetim kurulu üyelerinin maaş almasından öteye gidemiyor.
Gökçek 2011 için, “Ankara’nın altın yıllarından bir tanesi olacak” diyor. Bakalım belediye yapılanmasında da altın yıl olacak mı?
Mor ve Ötesi’nin “Şirket” şarkısındaki gibi, “Şirket mirket anlamam. Anlasam da anlamam. Bana saldırıyorsa. Gözünün yaşına bakamam” diyebilecek mi?
Unutturuluyor mu Yavaş Yavaş-2
BU başlığı 4 Ağustos 2009’daki yazımda kullanmıştım. MHP’nin son yerel seçimlerinde tartışmasız en büyük “yıldızlarındandı” Mansur Yavaş. Aldığı yüzde 27’lik oyla ilk kez MHP’yi Ankara yarışının içine soktu. Muhakkak partinin de etkisi olmakla beraber, yerel seçimde “aday odaklı seçim stratejisinin” ne kadar önemli olduğunu da gösterdi.
Sonrasında MHP ve Yavaş arasında tuhaf ilişkiler yumağı oluştu.
Birileri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle, Yavaş arasında duvar örmeye çalıştı. Hatta, kantarın topuzunu kaçıranlar, “Yavaş’ın hedefinin Genel Başkanlık” olduğu söylentilerini çıkararak Bahçeli’yle hepten ipleri koparmak istedi.
Yerel seçimlerin üzerinden iki yıla yakın zaman geçti, MHP Ankara’da yokları oynuyor. Neredeyse üç kişiden birinin oyunu almış Yavaş ortalarda yok. Genel seçimlerde yerelde yaşanan başarının tekrarlanması bu gidişle imkansız gibi.
Kulislerde, daha çok, Yavaş karşıtlarının ortaya attığı son dedikoduyu da yazıp bitireyim:
“Yavaş’ın hedefi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı. Milletvekilliğini düşünmüyor.”
Sanırım, bu ekip, şimdi de Yavaş’ın milletvekilliği yolunu kapatma çabalarında.
Haydi hayırlısı...
Paylaş