BÜYÜKŞEHİR Belediyesi Genel Sekreteri Altan Raşit Civan’ın geçtiğimiz hafta belediye muhabirleriyle yaptığı sohbet toplantısında metroyla ilgili sözleri konuşuldu.
“Üç hatta birden başlanmaktansa bir hattın bitirilmesi daha doğru olurdu” demesi bir özeleştiri mekanizmasının Büyükşehir Belediyesi yönetiminde çalışmaya başladığını gösterdi. Bu da yanlı yansız kamuoyunun takdirini kazandı. Metro sözleri genel sekreterin diğer konularda yaptığı açıklamaları gölgelese de özellikle ASKİ ve EGO’yla ilgili değerlendirmeleri aktarılmaya değerdi Civan’ın. Göreve geldikten sonra en merak ettiği kurumun ASKİ olduğunu itiraf eden Civan bu merakını şöyle aktarmıştı:
Birand’ın sorusu ter bastırdı
Başkanın, Mehmet Ali Birand’la seçimden 3-4 ay öne bir canlı yayını olmuştu. O programda Sayın Birand, ‘ASKİ’nin başına neden meslekten olmayan birisini getirdiniz’ deyince bana ter basmıştı. Acaba Başkan ne yanıt verecekti? Başkanın ‘Ben oraya idareci atadım, altını doldurmak onun görevi’ yanıtını çok beğenmiştim. Ama doğru muydu? Gelince en çok Kamil (ASKİ Genel Müdürü Kamil Kılıç) ne yapıyor diye merak ettim. Göreve başladıktan 3-4 ay sonra barajları gezdirmesini istedim. Samimi söylüyorum meslekten değil ama Allah razı olsun bir damla suyu bile boşa harcamamak için heyecanla çalışıyor.”
ASKİ’ye övgü, ASKİ “fena değil”
2008 yazında yaşanan susuzluk, ASKİ’nin kriz yönetimindeki başarısızlığı neredeyse Gökçek’e seçim kaybettiriyordu. O sıkıntıların ardından yeni Genel Müdür Kılıç, ASKİ’nin imajını değiştirdi ve Genel Sekreter’den övgüyü aldı. ASKİ’yi öven Civan EGO için biraz sıkıntılı konuştu: E’si gitmiş, G’si gitmiş bir tek O’su kalmış bir kurumumuz. Otobüs ve ulaşım raylı sistemleri aktif. Otobüs fena değil. Çalışmalar devam ediyor. İleriye dönük başkanımın düşüncelerinde, otobüste kısmen özelleştirme konusunda düşüncesi var mı onu bilemiyorum.”
EGO özelleştirilecek mi?
Geçmiş dönemde EGO müdürlüğü yapmış Civan’ın belli etmese de memnuniyetsizliği ve “özelleştirme” iması önümüzdeki günlerde “Başkentgaz’ın ardından EGO’da da özelleştirme olur mu?” sorusunu akıllara getirdi. Son olarak geldiği gibi belediyede bürokrat değişikliği rüzgarı estiren Civan, “şimdilik” bir değişikliğe gidilmeyeceğini söyledi. Civan’ın “Şimdilik değişiklik yok” sözünün göreceli olduğunu unutmamak, belediyede yeni değişikliklere de hazır olmak gerekir.
Temelli Gölü’ne bariyer yapın artık
TÜRKİYE’NİN ilk yapay gölüdür Temelli Gölü. Denizsiz Ankara’nın, Eymir ve Mogan göllerinden sonra nefes alınacak ender güzellikleri arasındadır. Maalesef Temelli Gölü bu güzelliğiyle değil, sürekli kazalarla anılır hale geldi. 2008’de dört arkadaş “ölüme uçmuştu”, birkaç gün önce de yine beş kişiye mezar oldu Temelli Gölü. Ölen dört genç için “alkollüydüler” mazereti sunulabilir, ki sunulmuştu da o dönem. Aslına bakarsanız Münevver Karabulut cinayetinde “Kızlarına sahip çıksalardı” sözünü söyleyebilecek zihniyetin “Alkollüydüler” demesinden daha doğal bir şey olamaz. Hadi gençler alkollüydüler, ölmeyi hak ettiler! Peki önceki gün düğüne giden birisi çocuk beş kişi göle uçarak ölmeyi hak etti mi? Mazeret hazır. Aşırı hız, dikkatsizlik? Peki sizin hiç mi suçunuz yok? Ankara istikametinden Temelli Gölü’ne giderken sağ tarafa bariyer neden koymuyorsunuz? Memleketin lüzumlu, lüzumsuz her yerinde hatta ABD Büyükelçiliği’nin önünde bile bariyer var. Ama gölün kıyısında bariyer yok. Karayolları Genel Müdürlüğü’ne defalarca konuyla ilgili yazı yazılmış, bu eksiklik iletilmiş ama ses seda yok. Karayolları Genel Müdürlüğü bariyeri koymuyorsa, sınırları içinde değil mi? ilçe belediyesi yapsın. Görevi dahilinde, haricinde önemi yok. Temelli’yi Sincan’a bağlayacağız diye uğraşmadınız mı? Madem bağladınız, bir iki bariyeri de çok görmeyin bari.