EXPO’yu kaybederdik

ANKARA-İzmir arasında başlayan EXPO yarışı günlerdir medyada yer buluyor. Öyle bir hava estirildi ki, sanki dünyanın en büyük üçüncü organizasyonu olan “2020 Dünya Fuarı” yani EXPO’nun Türkiye’de yapılması kesinleşti de, iş hangi şehirde yapılacağına kaldı.

İzmir’in belediye başkanından, meslek odası başkanlarına; gazetecilerinden, sivil toplum örgütlerine kadar her kesimi EXPO’nun kendi kentlerinde yapılması için büyük mücadele veriyor. Hatta sadece İzmir kamuoyu değil, tüm Ege bölgesi İzmir için kenetlendi. Denizli’den Uşak’tan Manisa’dan üst düzey yöneticiler, “EXPO İzmir’de yapılsın” diyerek tam destek veriyor.
EXPO’yla ilgili İzmir-Ankara savaşının yaşandığı şu günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek dışında yüksek sesle konuşan pek insan yok.
Hatta gazeteciler ısrarla sormasa ne Ankara milletvekillerinden ne de meslek odalarından birileri konuşuyor. İş öyle bir boyuta geldi ki EXPO sanki belediye organizasyonu ve Gökçek’e karşı olanlar bu dev organizasyonun burada yapılmasını istemiyor.

DAMGA VURAN KENTLER

Yazımın başında söylediğim gibi EXPO’nun Türkiye’ye geleceği kesin olsaydı ve iki şehir arasında tercih yapılma noktasına gelseydik, propaganda açısından “Ankara İzmir’in çok gerisinde kaldı” diyebilirdik.
Ancak durum öyle değil.
Kısaca “EXPO nedir?” anlatmakla başlayalım. Dünya Kupası ve Olimpiyat Oyunları’nın ardından dünyanın en büyük 3. organizasyonu olan EXPO genelde 3-6 ay arasında sürüyor. Ülkeler kendi fuar ve sergilerini açıyor. Sadece ticari bir aktivite değil, aynı zamanda kültürel mirasın sergilendiği, dünyanın geleceği için projelerin oluşturulduğu platform EXPO.
Kentlere dünyaya damga vurma şansı verir. Ve unutulmayacak eserleri kentlere kazandırır. İlk dünya fuarı, 1851 yılında Londra’da düzenlenirken kente ünlü Kristal Palas’ı kazandırdı.

EYFEL MİRASI

1889’da Eyfel Kulesi EXPO için inşa edildi. Bugün kentin simgesi oldu, milyonlarca insan kuleyi görmek için Paris’e geliyor. Kentin tanıtımında büyük faydasının olduğu gibi ciddi de bir ekonomi yarattı. Bu örnekler çoğaltılabilir. 2015 EXPO’su bilindiği gibi kıl payı kaçtı. Uluslarararası Sergiler Bürosu’na(BIE) üye ülkelerin yaptığı oylamada İtalya’nın Milano kenti 86, İzmir 65 oy aldı.
2020 EXPO’sunun nerede yapılacağı ise 2012 sonuna kadar belli olacak. Ancak başvurular başladı. Her ne kadar böyle bir zorunluluk olmasa da BIE’ye üyelikler hükümet bazında olduğu için genelde aday olacak şehri de hükümetler belirliyor.

FARK YERDİK

Güçlü adaylar arasında bulunan Çin’in Guangzhou kenti ile Avustralya EXPO için ciddi çalışmalar yapıyor. Ancak hem 2010 EXPO’sunun Shangay’da yapılmış olması hem de Avustralya’nın büyük ihtimalle 2020 Olimpiyatlar Oyunları’nı alacak olması bu iki kenti EXPO açısından yarışın dışında bırakıyor.
Güçlü adaylar arasında ABD de bulunuyor. Los Angeles, Atlanta, New York gibi şehirlerin de bulunduğu pek çok kent ABD’de aday adayı ülkeler arasında. Kuvvetle muhtemel yarışacağımız en güçlü aday bu ülkeden çıkacak.
Eyfel’i yaptıran, tüm dünyayı kilitleyen bu organizasyonda yine birbirimize düştük. “İzmir mi olacak Ankara mı?” dedik sanki birisi kesinmiş gibi. Bu sürecin Ankara için tek öğretici yanı çıktı. Bugün karar veriliyor olsaydı, tüm Ege’nin kenetlenmesiyle, İzmir’den fark yerdik.
Yazarın Tüm Yazıları