BAŞKENT Fısıltıları’nda bu hafta Büyükşehir Belediyesi’nden fıkra gibi iki olayı aktaracağım.
İlki geçtiğimiz hafta içi Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirket müdürleriyle Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in bir araya geldiği toplantıda geçiyor. Gökçek şirket müdürleriyle her ay bir şirketin merkezinde bir araya gelerek durum değerlendirmelerinde bulunuyor. Bu ayki yemekli toplantı Halk Ekmek Genel Müdürlüğü’nde geçtiğimiz hafta içi gerçekleşti. Toplantıda rivayete göre yemekler geç gelince Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü Ali İlkbahar misafirlerine fabrikanın çıkardığı çeşitli ekmeklerden oluşan bir ekmek sepeti ikram eder. Tam bu sırada fındıklı ekmekten alan Gökçek İlkbahar’a, “Söyle bakalım Ali. Fındık yanar mı?” diye sorar. İlkbahar, “Kabuğu yanar ama fındık yanmaz başkanım” şeklinde karşılık verir. Bunun üzerine iddiaya girmeyi sevdiği tüm çevrelerce bilinen Gökçek, İlkbahar’ı takım elbisesine iddiaya girmeye davet eder. İlkbahar da bu daveti geri çevirmez. Bir fındık ve kürdan isteyen Gökçek meraklı bakışlar arasında kürdanı fındığa saplar ve kürdanı çakmakla yakar. Bir anda alev alan fındık takılı kürdan zar zor söndürülür. Böy-lece iddianın kazananı Gökçek olurken, kaybeden İlkbahar’ın takım elbiseyi ne zaman alacağı merak konusu oldu. * * * BÜYÜKŞEHİR Belediyesi bürokratlarından vereceğimiz ikinci olay ise İnsan Kaynakları Daire Başkanı Bekir Yağcı’nın başından geçiyor. Yağcı geçtiğimiz günlerde iki misafiriyle birlikte TBMM’nin karşısındaki Büyükşehir Belediyesi Basın Merkezi’ne gelir. Ankaragücü maçını izlemek için izleme salonuna geçen Yağcı ve misafirleri maçın ardından evlerine gitmek için basın merkezinin yanındaki kaldırıma parkeden araçlarına doğru ilerlerler. Ancak Yağcı’yı maç çıkışı bir sürpriz beklemektedir. Aracına doğru ilerlemek için basın merkezinin kapısına yönelen Yağcı’nın aracı bıraktığı yerde yoktur. Kısa bir araştırmanın ardından aracın trafik ekipleri tarafından kaldırıma park edildiği için çekildiği anlaşılır. Özellikle İl Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in göreve gelmesinin ardından poliste başlayan yanlış parka göz yummama alışkanlığına kurban giden bu kez bir belediye bürokratı olurken, kapısının önünden arabası çekilen vatandaşın ne hissettiğini de anlamış oldu.