Yeni döneme, yeni taktik

Yirminci yüzyılın başında Çarlık Rusyası'nda gerçekleşen devrim tüm dünyayı, hata belki de insanlığın henüz yaşanmamış tarihini dönüşü mümkün olmayacak biçimde değiştirdi. 1917 Ekim Devrimi'nin lideri, tüm fikri otoriteler tarafından örgütçülük dehası olarak adlandırılan Vladimir İliç Ulyanov, devrimin en önemli taktiğini şu cümle ile açıklar: "Koşullar bir gece içinde değişirse, bizim de tüm taktik anlayışımız bir gece içinde değişmelidir."11 Eylül saldırısından bu yana tam tamına bir ay geçti. Yine istisnasız tüm dünya 11 Eylül tarihini bir milat, yani koşulların tam anlamıyla değiştiği bir gün olarak görüyor. ABD'nin müttefikleri ile Afganistan'a karşı başlattığı saldırı bu değişimi çok daha net bir biçimde otaya çıkarttı. Değişim ve tedbirli olma ihtiyacı artık karşı konulamaz bir biçimde karşımıza dikilmiş bulunuyor. Şöyle kafamızı dünyaya çevirip, koşullar böylesine değiştikten sonra, hangi ülke taktiğini ne şekilde değiştirmiş diye baktığımızda karşımıza oldukça ilginç bir tablo çıkıyor. Görülen o ki neredeyse tüm dünyada yeni ekonomik paketler ve yeni tedbirler uygulamaya konuluyor. Örnek olarak Asya ülkelerini ele alalım. Başta Singapur olmak üzere bölgedeki bir çok ülke Afganistan saldırısı sonrası olumsuz koşulların etkisini en az seviyeye indirmek için devasa önlemler açıklamaya başladı. SİNGAPUR:2001 yılının üçüncü çeyreğinde de yüzde 5.6 gibi devasa bir küçülme yaşayacağı tahmin edilen Singapur'da hükümet, Çarşamba günü bir açıklama yaparak iş maliyetlerini düşürmek ve iş kayıplarını azaltmak için devasa bir ekonomik paket açıklayacağını belirtti. Ayrıntıarının Cuma günü açıklanması beklenen bu paketin toplam büyüklüğünün 5.6 milyar dolar olması bekleniyor. Paketin içeriğinde ise vergi indirimi, kamu hizmeti fiyatlarının indirilmesi ve altyapı yatırımlarının hızlandırılması gibi tedbirlerin yer alması bekleniyor. Bu arada Singapur Merkez Bankası ihracat sektörünün rekabet gücünün artırılması için "Singapur Doları'nın dalgalanma bandının artırılacağını" belirtti. HONG KONG:Hong Kong'ta da, Singapur'da olduğu gibi milyar dolarlık bir ekonomik program açıklamak üzere. Ne kadarlık bir kaynak maliyeti olacağı net olarak belirtilmeyen bu pakkette, kamu istihdamının artırılması, ev sahipleri için mal fiyatlarının düşürülmesi, küçük ve orta boy işletmelere ucuz kredi ve yardım sağlanması konularının yer alacağı belirtiliyor. Gelişmeleri değerlendiren Hong Kong Valisi Tung Chee-hwa yaptığı açıklamada bölgede zaten bir ekonomik küçülmenin yaşandığını belirtiyor. Avrupa ve ABD'de yaşanan sıkıntı, bölgenin en temel gelir kaynağı olan elektronik sektörünü zaten ağır bir krize itmişti. Valiye göre Afganistan saldırısı, daha hızlı bir ekonomik yavaşlama, işsizlikte artış, bütçe açığının büyümesi ve ekonomik düzelmenin gecikmesi ile sonuçlanacak. GÜNEY KORE:Güney Kore'ye geldiğimizde burada da bir hareketlilik görüyoruz. Güney Kore Devlet Başkanı Kim Dae Jung, perşembe günü bir açıklama yaparak iç talebin canlandırılması, ihracatın desteklenmesi ve Afganistan Savaşı'nın etkilerinin minimuma indirilmesi için gerekenin bir an önce yapılmasını istedi. Ama Güney Kore'de henüz Hong Kong ve Singapur'da olduğu gibi adı konulmuş bir ekonomik paket sözkonusu değil. Ama ülkeyi yakından inceleyen analistlere göre bu tedbirler çerçevesinde 1,5-3,8 milyar dolar arasında bir ek bütçe tasarısı hükümet çevrelerinde görüşülmeye başlanmış durumda TAYVAN:Tayvan hükümeti de tedbir alma yolunda komşularından geri kalmadı. Hatta bir adım ileride bile denilebilir. 11 Eylül saldırısının hemen ardından Tayvan Devlet Başkanı bir açıklama yaparak iş ve yatırım güvenini artırmak için her yıl GSMH'nin yüzde 1'i kadar bir miktarın ekonomiye kaynak olarak aktarılacağını belirtti. 290 milyar dolar GSMH'bi ile Tayvan'da ekonomiye aktarılacak miktarın yaklaşık 3 milyar dolar cevarında oması bekleniyor. Üstelik bu katkı sadece bir kerelik değil sürekli bir katkı olacak. MALEZYA:Malezya'da ise ayrıntıları çok belli olmamakla birlikte yine bir ekonomik can suyu projesi mevcut. Bu hafta içinde yapılan açıklamaya göre Mart ayında açıklanan 800 milyon dolarlık ek bütçeye bir ek daha yapılacak. İkinci ek bütçenin büyüklüğünün 1,1 milyar dolar olması bekleniyor. Bu paket kamu harcamalarının artırılması için kullanılacak. Bu arada Türkiye'ye dönüp baktığımızda mevcut durum içinde Türkiye'nin hala acil önelmleri gündeme getirmemiş olması önemli bir sorun. Savaş koşullarını, ya da 11 Eylül sonrası küresel bazda yaşanacağı tahmin edilen durgunluğa karşı, zaten krizde olan türk ekonomisinin nasıl korunacağı da bilinmiyor. Bir çok uzmana göre Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş tarafından açıklanan "Türkiye'nin güçlü ekonomiye geçiş programı" aslında bir program değil. Ya da program olarak adlandırılırsa bile artık çöktüğü, işe yaramadığı kabul edilmek durumunda. Hemen bir örnek verelim. Bu günlerde borsada dolaşan bir başka söylentiye göre IMF, Merkez Bankası'nın yakında uygulamaya koyacağı enflasyon hedeflemesi uygulamasından vaz geçilmesi konusunu gündeme getirmiş. Ya da devletin küçülmesi konusundaki "telkinini" bu sefer hiç olmadığı kadar ısrarlı bir biçimde dile getirmeye başlamış. Kısacası yeni bir ekonomik programın ufukta göründüğü hissediliyor. Umutlu olmak için nedenimiz pek yok. Ama umut etmekten başka şansımız da yok gibi görünüyor.
Yazarın Tüm Yazıları