Türkiye coştu bi kere!

2004 yılında yüzde 9,9 oranında büyüdü. Ama dış ticaret açığı da büyüyor. Bu da cari açık korkusunu artırıyor. Hele de bu yıl yabancı sermayenin gelişmekte olan ülkelere girişte pek istekli olmayacağı düşünülürse cari açığın yine risk unsuru olmaya devam edeceğini söyleyebiliyoruz.

Haberin Devamı

Dün Türkiye ekonomisinin 2004 yılında yüzde 9,9 oranında büyüdüğü açıklandı. Böylelikle Türkiye 2004 yılının en hızlı büyüyen OECD ekonomisi durumuna geldi ve milli gelir de 299 milyar 475 milyon dolar seviyesine çıktı. Aynı zamanda son 38 yılın da en yüksek büyüme rakamı anlamına gelen yüzde 9,9 oranındaki büyüme rakamı sayesinde Türk insanın milli gelirden aldığı pay da 789 dolar artarak 4 bin 172 dolar seviyesine çıktı.

Bu sevindirici haberin ardından ise Şubat ayı dış ticaret rakamları açıklandı. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün verilerine göre dış ticaret açığı şubat ayında geçen

SEKTÖRLERE GÖRE BÜYÜME/2004Yüzde
SANAYİ 9,4
TİCARET12,8
ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME6,8
İNŞAAT 4,6
TARIM2'DE KALDI
TOPLAM 9.9
yılın aynı dönemine göre yüzde 10 oranında bir artışla 2.7 milyar dolar oldu. Şubat ayında Türkiye'nin ihracatı yüzde 49,1 artışla 5 milyar 461 milyon dolara, ithalatı ise yüzde 32, 9 artışla 8 milyar 162 milyon dolara ulaştı. 

Haberin Devamı

İki aylık döneme bakıldığında da dış ticaret açığındaki artış çok yüksek. Geçen yılın ilk iki ayına kıyasla dış ticaret açığı % 18,5 artışla 4 milyar 932 milyon dolara ulaşmış durumda.

Bir de Dünya Bankası Türkiye Direktörü Adrew Vorkink’in Çarşamba günü yaptığı ve benim de bu sayfada size duyurduğum uyarıları hatırlayın; “İyi gidiyorsunuz ama hala riskler var. En büyük risk de cari açık” demişti Vorkink...

Bu haberleri peşpeşe vermemizin nedeni tam d

SEKTÖRLERE GÖRE BÜYÜME/2004 SON ÇEYREKYüzde
SANAYİ 4
TİCARET8,9
ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME6,2
İNŞAAT -0,5
TARIM9,1
TOPLAM 6,6
a bu. Yani cari açığa dikkat çekmek. Üst üste ciddi artışlar gösteren dış ticaret açığı rakamları cari açığın bir ön göstergesi olarak kabul ediliyor. Elbette yaşanan sermaye girişleri ile cari açığın finansmanı sağlanabilir. Nitekim geçen iki yıl tam da böyle oldu. Cari açık hedefin üzerinde gerçekleşti ama yaşanan sermaye girişleri, ihracatın nispeten güçlü olması ve turizm gelirlerinin ciddi artışı sayesinde herhangi bir sallantı yaşanmadan cari açık finanse edilebildi.

Haberin Devamı

Cari açıkta tehlike sınırı yüzde 5. Yani cari açık GSMH’nın yüzde 5’ine ulaşmış veya bu seviyeyi aşıyorsa, o zaman bir sıkıntı yaşanabileceği ve kurun bu açığı kapatmak için yükselebileceği malumunuz.

Şimdi yukardaki rakamlardan hareketle bildiklerimizi sıralayalım. Önce büyüme. GSMH 300 milyar dolara ulaştı. Bu yıl beklenen büyümenin yüzde 5 olarak tahmin edildiğini hatırlatalım. Ayrıca hükümetin aşırı ısınan ekonomiden rahatsız olduğu ve büyümeyi biraz ket altına almak istediği de geçen yıldan bu yana konuştuğumuz bir gerçek. Zaten ekonomi yetkilileri de bunu sık sık ifade etti. 2005 yılındaki ekonomik performansın yine güçlü olacağı ama hükümetin aşırı ısınmaya izin vermeyeceği gerçeklerinden hareket edersek ekonominin bu yıl yüzde 10’dan az, ama yüzde 5’ten çok büyüyeceğini söyleyebiliriz. Gelin biz 2005 büyümesini yüzde 7 olarak düşünelim. O zaman demek ki yıl sonunda GSMH 320 milyar dolar olarak gerçekleşebilir. Bunun yüzde 5’i de 16 milyar dolar eder.

Haberin Devamı

Yani IMF kriterlerinden hareketle 2005 yılı için Cari açık tehlike sınırı 16 milyar dolar.

Oysa cari açığın öncü göstergesi olan dış ticaret açığı 2 ayda 5 milyar dolara ulaştı.

Küresel bazda sıcak paranın hareketine baktığımızda gelişmekte olan piyasaların geçen iki yıldaki rahatlığının devam etmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriyoruz. (Yazmayacağım demiştim ama hatırlatmadan geçemeyeceğim. Çünkü ABD faizleri yükseliyor).

O nedenle önümüzde cari açığın finansmanı için üç yol kalıyor.
- Özelleştirme
- Turizm
- Kaynağı belirsiz para girişi

Türkiye artık dünya ekonomisi ile 10 yıl öncesine kıyasla daha entegre bir durumda. Tüm gelişmeler saniyesi saniyesine içeriye yansıyor. Ama ekonomik program ve makro ekonomik istikrar sürdüğü müddetçe dış gelişmelerden ve risklerden kendimizi en az zararla kurtarabilecek bir yapıya da sahibiz.

Haberin Devamı

Bu nedenle 2005 yılında, başta cari açık olmak üzere ekonominin genel gidişini etkileyecek ve uluslararası gelişmelere çok açık alanlar, yatırımcıların yakından izleyeceği alanlar olacak. Çünkü bu alandaki her gelişme piyasayı da ekonomiyi de ciddi biçimde etkileyecek.

Yazarın Tüm Yazıları