Paylaş
Mükemmel bir macera romanı olmanın yanısıra uluslararası ekonomi ve siyasetin arka bahçesinde yaşananlar ve bu bahçenin sakinleri konusunda da dimağ açıcı ipuçları verir Tarvennian. Petrol ve dolarda neler oluyor sorusunu merak edenlere bu kitabı okumaların öneririm. Şibumi’deki şablonu hafif eğip bükerek bugüne rahatlıkla uyarlayabilirler...
Teknik açıdan bakıldığında ise...
Bu haftanın gündemine doların hızlı değer artışı ve petrol fiyatlarındaki yükseliş damgasını vurdu. ABD para birimi doların uluslararası piyasalardaki değer artışının ya da değer kaybının sadece ekonomik gerekçelerle ilgili olmadığını ABD yönetiminin siyasi tercihleri ile de ilgili olduğunu bilmeyen kalmadı. Bush yönetimi rekor seviyelere ulaşan bütçe açığını finanse etmek için iki yol kullanıyor; savaş ekonomisi ve düşük kur ile ihracat artışı...
ABD’de yapılacak seçimler sonucu Demokrat Kelly başa geçse bile bu politikanın bir anda tersine dönmesi mümkün değil. Ekonomik dengeler yerine oturana kadar Kelly yönetimi de, adım adım dozu azaltsa bile aynı politikayı uygulamak zorunda kalacak. Yani ABD dolarının seyrini takip ediyorken sadece ekonomik verilere dayanmak ya da ABD Merkez Bankası Başkanı Greenspan’in ne yapacağını kestirmeye çalışmak yeterli değil.
Ayrıca çıkartılan tüm gürültüye rağmen Kerry’nin seçimi kazanacağı da kesin değil. ABD’de yaşayan tanıdıklarımız, Bush’un özellikle de güvenlik endişelerini iyi kullanarak bu seçimi de alabileceğini konuşuyor. En azından sokaktaki hava bu yöndeymiş...
Petrol fiyatlarındaki artışı engelleyebilecek tek güç ise maalesef artık OPEC dışı ülkeler. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre şu an OPEC üyesi ülkeler yüzde 90’lara varan bir kapasite ile çalışıyor. Yani son alınan üretim artışı kararı belki de bu yıl için son atımlık bir barut anlamına geliyor. Gerisi yok gibi. Üstelik bu artış en kısa zamanda devreye girse bile 40 doların üzerine çıkan petrol fiyatının bu yıl için tahmin edilen 28-30 dolar aralığına inmesi bir hayli zaman alacak. Üstelik Çin ve ABD kaynaklı devasa talep devam ediyor. Irak petrolünün yakın gelecekte dünya piyasalarına çıkması mümkün görünmüyor ve OPEC dışı petrol üretici ülkeler, Rusya gibi, ve bazı OPEC üyesi ülkeler, İran, Venezüella mesela, fiyatların seviyesinden bir hayli memnun. Bir türlü denkleştiremedikleri bütçelerinin finansmanı şimdi kolay yoldan gerçekleştirebiliyorlar.
Yani, dolar kurunda da, petrol fiyalarında da gidişatı anlamak için sadece ekonomik verilere bakmak bizi pek bir yere ulaştırmayacak gibi görünüyor.
Türkiye’de politika yapıcıların da muhakkak bunların farkında olmaları beklenir. Bu önkabulden hareketle şu noktaya varabaliriz. Her iki gelişme de yakından takip edilmek zorunda. Dolardaki yükseliş içerde kendiliğinden bir kur ayarlaması anlamına gelecek. Bu da bizi kara kara düşündüren cari açığın finansmanı açısından olumlu bir gelişme. Ama psikolojik etkisi yıkıcı olabilir Petrol fiyatları ise bu seviyelerde bir ay daha seyrederse bize maliyeti 1.5 milyar dolara kadar çıkabilecek.
Burnuma bir, IMF programı ilk bölümü adı alında bir ay içinde açıklanabilecek bir “ek tedbir” kokusu geliyor. Hoş bir koku değil ama hiç bir ilacın tadı da kokusu da güzel değildir zaten.
Bu arada Şibumi’yi okumayanlar için bir not düşelim: Kitabın sonunda tahmin edileceği üzere kahraman (ki Travenninan kahramaları aslında anti-kahramandır) kötü adamları öldürüp intikamını alır. Ama kartel ve ana şirket yerindedir.
Paylaş