Paylaş
1- 17 Aralık zirvesinin sonuç bildirisinde, "tam üyelik" hedefi açıkça vurgulanacak.
2- "Özel statü" seçeneği metinde yer almayacak.
3- Müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması halinde, ancak Türkiye'nin de onayıyla başka formüller gündeme getirilebilecek.
Ayrıca 17 Aralık zirvesi sonrası açıklanacak Türkiye kararında da üçüncü değişiklik yapıldı. Üçüncü taslak metinde:
a- Avrupa Birliği'nin yeni üye kabul etmesi durumunda hazmetme kapasitesinin olup olmadığına dair rapor hazırlanmalı görüşü Türkiye başlığından çıkarıldı. Ama Bulgaristan ve Romanya’nın da ele alındığı ortak metinde yer alıp almadığı konusunda bir bilgi yok. Eğer ortak metinde yer alıyorsa o zaman hala sıkıntı yaratabilir.
b- Ege sorunu ima edilerek, Helsinki kararlarına atıfta bulunuluyor. Avrupa Birliği'nin sınır sorunlarını uluslararası mahkeme yoluyla çözme tavsiyesi yineleniyor. Ama Komisyon’un bu meseleyi yakından takip edecek...
c- Avrupa Birliği komisyonu üyelerinin talebiyle müzakerelerin askıya alınmasına ilişkin ifadeler aynen korundu...
d- Müzakerelerin ucunun açıklığı konusunda da, "askıya alınma şartı, komisyonun raporunun da bu yönde olması halinde" cümlesi eklendi...
e- Yeniden değişmesi mümkün olan taslakta, müzakere tarihi ve Güney Kıbrıs'ın tanınması konuları liderlere bırakıldı...
f- Buna karşın, Güney Kıbrıs'ın tanınması olarak algılanan Ankara anlaşmasının uyum protokolünün imzalanması talebinin yeraldığı ifade taslak metinden çıkarılmadı.
Yani Türkiye şu aşamada Kıbrıs meselesi dışında istediğini almış gibi görünüyor. Şu hazmetme meselesinde bir tuzak yoksa tabii ki...
Ama zaten Türkiye’nin asıl önemli sıkıntısını da Kıbrıs meselesi oluşturuyordu. Daha önce Türkiye’nin tarih alacağını ve 2005’in ikinci yarısında müzakerelerin başlayacağını, imtiyazlı ortaklık lafının metinde yer almayacağını ve nihai hedefin tam üyelik olduğunun vurgulanacağını belirtmiştik. Piyasalar da gelişmeleri zaten satın almıştı. Bu nedenle üçüncü taslak piyasalarda heyecan uyandırmaya yetecek bir haber içermiyor. Zaten bu metnin bir kere daha değişmeyeceği de kesin değil. Bugüne kadar olan süreç izlenince de değişiklik olasılığının çok yüksek olduğu görülüyor. Ama iyi yönde mi kötü yönde mi olacağı konusunda kimse birşey söyleyemiyor.
Bu nedenle eğer bugün bir hareket olacaksa, ki oluyor da, bu hareketin sebebi Fransa’dan gelen açıklamalar olacak. Ama şunu söyleyelim gelecek hafta son hafta ve artık çok da fazla destek mesajı beklememek lazım. Brüksel’i abluka altına alan Hariciye ekibi bu bir haftayı taslak metin ile ilgili çalışmalarla geçirecek. Eğer 17 Aralık’ta Kıbrıs meselesinde de Türkiye’yi tatmin edecek bir karar çıkarsa o zaman hakikaten piyasalarda gayet iyi bir seyir izleme şansımız olacak.
Bu 18 Aralık sabahına ilişkin uzun zamandan sonra yapabileceğimiz ilk tahmin olması açısından da önemli. Resim netleştikçe piyasaların tavrı da netleşiyor kaçınılmaz olarak...
Paylaş