Paylaş
Önce AB takvimine bir bakalım. AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen’in Sözcüsü Jean-Christophe Filori, mevcut durum itibariyle var olan takvime göre komisyonun Türkiye ile üyelik müzakerelerinin başlatılıp başlatılmaması yönündeki tavsiye raporu ve ayrıntılı incelemesini 6 Ekim’de sunacağını bildirdi. Bu rapor ile ilgili olarak ekonomi ve siyaset çevrelerinin bir hayli umutlu olduğunu söylememiz gerek.
Bu arada bu haftasonu Verheugen Türkiye’ye gelecek. Başta Güneydoğu illeri olmak üzere bir dizi yurtiçi geziye katılacak. Verheugen ayrıca başbakan ve dışişleri bakanı ile de görüşecek. Yine bu ziyarette genişlemeden sorumlu komiserin neler söyleyeceği yakından takip edilecek. Bugüne kadar Türkiye’nin AB üyeliğinin karşısında tutumu ile dikkat çeken Verheugen’in son dönemde ılımlı hatta Türkiye’ye destek veren açıklamaları ile dikkat çektiğini de hatırlatalım.
Arkasından da 17 Aralık tarihini bekleyeceğiz. Bu tarihteki toplantıda ise nihayet bir karar aşamasında olacağız. AB üyesi ülkeler hayatlarının bundan sonra nasıl devam edeceğinin kararını verecek, elbette Türkiye de aynı kararı verecek. Ama bu konuda da ekonomi ve siyaset çevreleri çok umutlu. Yani AB ile ilgili olarak aralık ayında müzakerelere başlama tarihinin belli olacağına kesin gözüyle bakılıyor.
IMF ile ilgili süreç ise daha belirsiz. Eylül ayı ortalarında bir IMF heyetinin Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Eğer bu tarihte bir oynama olmaz ve gelen heyetin eknomi bürokrasisi ile yaptığı temaslar sonrası 2005 ve sonrası için nasıl bir ekonomik program uygulanacağı ile ilgili bir kaç açıklama duyarsak o zaman piyasalarda hava daha rahatlayacak.
Arkasında 1-3 ekim tarihleri arasında IMF ve Dünya Bankası’nın Güz Toplantıları gelecek. Bu toplantıda Türkiye de Bakan Babacan başkanlığında bir heyetle temsil edilecek. Ve tabii ki gündem maddelerinden biri yine IMF ile Türkiye ilişkileri yani yeni ekonomik program olacak.
Net durumun ise yılsonuna doğru netleşmesini bekleyebiliriz. Hem IMF hem AB maceramızda...
Aradaki üç aylık süreç ise daha çok ekonomi ve siyaset çevrelerinin açıklamalarına bağlı olarak gelişecek. Sonrası içinse hakikaten çok çok farklı bir dönemin kapısı açılacak gibi görünüyor. Durum ne olursa olsun üstelik...
Paylaş