Borsada oyunlar da başladı

Borsa bir miktar kımıldadı ya, hemen hisse senetleri ile ilgili hikayeleri duymaya başladık. Bir yandan Netaş, öte yandan Eczacıbaşı Yatırım Ortaklığı. Anlaşılan İstinye'nin büyük oyuncuları piyasaya dönmeye karar vermiş, av mevsimi açılmış. Kimse kızmasın ama küçük yatırımcı için dikkatli olma zamanı geldi galiba.Son yazımızda borsada zincirleme reaksiyonun nasıl gerçekleştiğini yazmıştım. Bir hisse senedinin hareketlenmesinin nasıl bir başka hisse senedini etkilediğini, bunun piyasa oyuncuları tarafından nasıl izlenip, nasıl alınıp-satıldığını tanımlamaya çalışmıştık. Öncelikle bir noktanın altını çizmekte fayda var. Bu zincirleme reaksiyonun hangi mantık üzerine gerçekleştiğini bulmak pek kolay olmuyor. Çünkü genelde pek sağlam bir mantığı yok. Zincirleme reaksiyorlarda alım-satımlar "oyun" mantığı çerçevesinde geliştiği için ancak hareketi gerçekleştirenler kendilerine göre bir mantık zinciri kurabilir.Siz ne kadar düşünseniz de bu mantığı genelde kavrayamazsınız. Örneğin:Bu aralar borsada konuşulan hikaye sıcak gündemle de yakından ilgili. Tüm dünyada "şarbon" (anthrax) korkusu yaşanırken Türkiye de bu korkudan payını almaya başladı. Bize gelen bazı söylentilere göre borsanın büyük oyuncularından bazıları da şarbon paniği ile birlikte Eczacıbaşı Yatırım ortaklığı hisse senedinde pozisyon almaya başlamış. Gerekçe mi? Türkiye şarbon paniği yaşıyor ya...Bu panik üzerine şarbon aşısı ve tedavisinde kullanılan ilaçları üreten şirketler üretimini artıracakmış...Buna bağlı olarak kasalarına para girecekmiş...Eczacıbaşı da bu şirketlerden biriymiş... Eczacıbaşı kar ederse buradan Eczacıbaşı Yatırım Ortaklığı da payını alacakmış...Nasıl mı alacakmış? Meçhul...Borsanın hareketlenmeye başladığı dönemlerde hep duyulan söylentilerden birini aktaralım şimdi de...Genelde bu söylentiler, "Büyükler X hisse senedinde pozisyon almaya başlamışlar. Fiyatı da Y liraya kadar çekeceklermiş" cümlesi ile başlar. Ardından da bu X hisse senedinin şimdiki fiyatı, teknik olarak desteği, direnci ve alınıp alınmayacağı konuşulur.Son hikayemizde X hisse senedinin adı Netaş. Y fiyat ise 60 bin lira.Şablondaki yerlerine oturtursak, "büyükler Netaş almaya başlamış ve fiyatı da 60 bin liraya kadar çekeceklermiş". Genelde böyle söylentilerin pek doğru çıkmadığı tecrübe ile kanıtlanmıştır. O yüzden küçük yatırımcıya tavsiyemiz böyle bir söylenti duyduğunda o hisse senedinden kesinlikle uzak durması yönünde. Çünkü bu söylentiler çoğu kez büyüklerin adını kullanarak ellerindeki müalı satmaya çalışan "yancılardan" kaynaklanır. Ama çok seyrek de olsa bu söylentilerin gerçek çıktığı da vakidir. Ama bir farkla. Küçük yatırımcı söylentiye inanıp Y fiyata kadar bekler ama hisse senedi genelde o fiyata gelmeden çoktan değer yitirmeye başlamıştır bile. sonuç yine hüsran. Çünkü söylentinin doğru olduğu varsayılırsa, büyükler söylenti yayılmadan çok çok önce o hisse senedinde pozisyonlarını almış olur. Ve kendi istedikleri yere geldiğinde söylentinin yayılmasına izin verir. Hatta bizzat kendisi bu söylentiyi yayar. Hisse senedi söylenti çıktıktan sonra bir miktar daha yukarı hereket eder. Bu yükseliş, küçük yatırımcıyı avlamak için bir nevi "yem" görevi gören bir yükseliştir. Ardından hisse senedinin fiyatı ile piyasada konuşulan hedef fiyat arasında bayağı bir fark varken büyükler elerindeki hisse senedini satmaya başlar. Küçük yatırımcı ie hisse senedinin neden Y fiyatına gelmeden düştüğünü düşünüp durur.Küçük bir kaç tavsiye: Kaybetmemek için dedikodudan uzak durun.Tüyoların kimseyi zengin ettiği görülmemiştir.Dedikodundan uzak durunEvinizi arabanızı satıp sakın hisse senedi almayın.Hisse senedi yatırımı ancak "ihtiyacınız olmayan" para ile yapılır.Mümkün olduğunca uzun vadel düşününVe son olarak dedikodudan mümkün olduğunca uzak durun.
Yazarın Tüm Yazıları